Görkemli müzikal yeniden sahnede

‘Notre-Dame de Paris’

Dünya
12 Mart 2018 Pazartesi

Victor Hugo, 1831’de yayınlanan ‘Notre-Dame de Paris’ romanında, bir yandan değişik kesimlerden gelen insanlar arasındaki karmaşık duygusal ilişkilere odaklanırken diğer yandan da olağanüstü zengin diliyle 19. yüzyıl Paris’ini adım adım, duvar duvar, tarih tarih ele alır.

Başrahip Frollo, Notre-Dame Katedrali’nin ön avlusuna bırakılmış bulduğu kambur, sakat ve çirkin bebeği himayesine alarak yetiştirir ve yaşı tuttuğunda ona katedralde zangoçluk görevi verir. Quasimodo adını verdiği sakat genç, karanlık iç dünyasına hapsolmuş, dizginleyemediği bir nefretin pençesinde kıvranan Frol­lo’yu koruyucusu olarak görerek ona büyük sevgi ve bağlılık duyar. Quasimodo, güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda’ya, ilk görüşte büyük bir aşkla vurulur. Filozof ve şair Gringoire ile kardeş gibi birlikte yaşayan, çingene şefi Clopin’in büyüttüğü özgür ruhlu Esme­ralda’nın aklı ise çapkın ve yakışıklı Yüzbaşı Phœbus’tedir. Soylu ve zengin bir ailenin kızı Fleur-de-Lys’le nişanlı olmasına rağmen Phœbus Esmeralda’yı da ele geçirmeye niyetlenince, Quasimodo, Phœbus ve bekâret yeminine rağmen aklı fikri tutkuyla Ermeralda’da olan Frollo arasında, merkezinde Esmeralda’nın olduğu, sevgi ile nefretin, iyilik ile kötülüğün kıyasıya mücadele ettiği ölümcül bir oyun başlar…

Yayınlandığından beri sayısız dile çevrilen, filme de çekilen romandan uyarlanan Notre-Dame de Paris’ müzikali ilk olarak 1998 yılında Paris’te sahnelendiğinde olay yaratmış, ilk yılında en çok izleyiciye ulaşan müzikal olarak Guinness Rekorlar kitabına girmişti. ‘Müzikal’ diye nitelendirilse de yapısal olarak bir ‘pop-rock opera’ olan, Avrupa opera geleneğini çağcıl teknolojinin desteğiyle 21. yüzyıla taşıdığı kabul edilen ‘Notre-Dame de Paris’nin benzersiz başarısında, librettoyu ve şarkı sözlerini yazan Luc Plamondon’un, Hugo’nun özgün metnini ruhuna sadık kalan çağcıl yorumunun büyük rolü var.

1942 Quebec doğumlu Plamondon, bir yandan ünlü frankofon şarkıcıların söz yazarlığını yaparken, diğer yandan da ‘Starmania’ ile (1978) başladığı müzikal kariyerine, ‘Liliy Passion’ (1986), ‘La Légende de Jimmy’ (1990), ‘Sand et les Romantiques’ (1992), ‘Notre-Dame de Paris’ (1998) ve ‘Cindy’ (2002) ile devam etmiş.

Notre-Dame de Paris’nin öyküsünü, bilimsel kavramların ve inançların alt üst olacağı dönemin arifesine oturtan Plamondon, çingeneleri kimliği olmayan, iltica hakkı isteyen vatansız göçmenlere dönüştürerek günümüzün en akut toplumsal sorunu haline gelen mülteci sorununu 20 yıl öncesinden tartışmaya açıyordu.

1946’da Vietnam’da doğan Riccardo Cocciante yıllardan beri, Avrupa ve Güney Amerika müziğinde, kendine has çizgi dışı çalışmalarıyla ün yapmış önemli bir besteci. Broadway ve Londra sahnelerini kasıp kavurmuş, yıllarca sahnelerde kalmış müzikallerde ya da rock operalarda, örneğin en ünlülerinden Andrew Lloyd Webber’inkilerde, müzikal yapı bir veya iki esas şarkının etrafında gelişirken Cocciante’nin Notre-Dame de Paris’de her biri ‘hit’ düzeyinde, her parçası bir evvelkinden güzel ellinin üzerinde beste vardı ki, 20. yüzyılın en güzel şarkısı seçilen ‘Belle’ ile birlikte ‘Vivre’, ‘Le Temps Des Cathédrales’ gibi pek çoğu yıllar boyunca müzik listelerinin en başında kalmışlardı. 

Notre-Dame de Paris’nin 16 Eylül 1998’de Paris Kongre Sarayında başlayan yolculuğu yıllarca sürecek, yedi dilde, 20 ülkede, 4500 kezden fazla sahnelenen, çok sayıda ödül alan oyun 12 milyona yakın seyirciye ulaşacaktı.

2016’da, kült müzikalin ilk sahnelenişinden 18 yıl sonra orijinal Fransızca prodüksiyonunun yeniden canlandırılmasına karar verildi. Bu yeni sahnelemede, Yönetmen, Gilles Maheu, Koreograf Martino Müller, Dekor Tasarımcısı Christan Rätz ve Işık Tasarımcısı Alain Lortie ilk prodüksiyondaki görevleri yeniden üstlenirken, Caroline Van Assche yeni kast için yepyeni kostümler tasarladı. Notre-Dame de Paris’nin bu yenilenmiş prodüksiyonu 23 Kasım 2016’da yine Paris Kongre Sarayında prömiyer yaptıktan sonra önce Fransa’da sonra da bütün dünyada turneye çıktı.

Bu yeni görkemli sahnelemesiyle ‘Notre-Dame de Paris’, 25 Mart’a kadar, Zorlu PSM Ana Tiyatro’ya misafir oluyor.

Christan Rätz’ın Notre-Dame katedralinin simgesel duvarı olarak tasarladığı, projeksiyonlar ve küçük sahne değişimleriyle oyunun tüm diğer mekânlarına da dönüşebilen muhteşem duvarının önünde, yeni kastın yedi solisti, altı akrobat ve 12 dansçıdan oluşan bir ekip eşliğinde olağanüstü bir yorumla karşımızdalar.

Yönetmen Gilles Maheu, eserin muhteşem müzikalitesi kadar dramatik yoğunluğunu öne çıkaran çok başarılı bir yorumla hepsi de üst düzey şarkı söyleyebilen solistlerinden doğal, inandırıcı ve dokunaklı bir oyunculuk elde ediyor. En önemlisi, 20 yıldır sahnede olan, neredeyse kurumlaşmış bir prodüksiyonda kimi ilk kez, kimiyse yıllardan beri yer almış olsalar da, bütün ekibin ilk kez sahneye çıkarcasına tutkuyla, heyecanla yorumlaması ve bu heyecanı seyirciye bire bir aktarabilmesi. 

Esmeralda’yı gençliği, modernliği ve geleneği aynı anda kişiliğine sindirmiş olan, özellikle ikinci perdede, Frollo’nun Esmeralda’yı hapiste ziyaret ettiği sahnede oyunculuğunun da şarkıcılığı kadar iyi olduğunu gösteren 1987 doğumlu genç Lübnanlı soprano Hiba Tawaji canlandırıyor. ‘Vivre’ yorumu çok etkileyici.

Quasimodo’yu, 2011’de oyunun İtalyan versiyonunda, daha sonra İngilizcesinde şimdi de Fransızca versiyonunda canlandıran 1991 doğumlu Angelo Del Vecchio, bugüne kadar karakteri üç dilde söylemiş olan tek şarkıcı. İngilizce versiyonuyla daha önce İstanbul’a gelmiş olan genç solist, pürüzsüz ve güçlü sesi kadar dört dörtlük oyunculuğuyla çok başarılı bir Quasimodo. Finaldeki ‘Danse mon Esmeralda’sı göz yaşartıcı derecede dokunaklı.

1955 Quebec doğumlu, oyuncu, şarkıcı, şarkı sözü yazarı Robert Marien ilk kastingi bile aşan bir Frollo yorumluyor. Din adamının inancı ile tutkusu arasındaki gel-gitleri büyük başarıyla canlandırırken, Frollo partisyonuna kendine has gürül gürül sesiyle farklı bir yorum getiriyor.

‘Le Temps des Cathédrales’ ile oyunu açan filozof ve şair Gringoire, olaylara aktif olarak fazla karışmasa da, anlatıcı ve yorumcu olarak kilit karakterlerden biri. Bu sahnelemenin Gringoire’ı 1970 Quebec doğumlu besteci-şarkıcı Richard Charest, 1999’da Paris’teki ilk prodüksiyonda Phoebus rolünü devralan Charest, 2005’ten beri büyük başarıyla yorumlamış olduğu Gringoire ile önce Fransızca, 2012’de de İngilizce versiyonunda turneye çıkmış.

1995’te Brüksel’de doğan Belçikalı şarkıcı İdesse, güzel sesi ve başarılı oyunculuğuyla, ilk kez yorumladığı Fleur de Lys’de çok iyi.

1979’de doğan, ilk gençliğinden beri şarkı söyleyen Kanadalı Martin Giroux’ya 2003’te sol elinde çok nadir görülen bilek kanseri teşhisi konmuş. 2008’de galip geldiği mücadele sırasında da mesleğine aralıksız devam eden genç şarkıcı, Notre-Dame de Paris’nin yenilenmiş mega prodüksiyonunun ilk temsilinden beri, baştan çıkarıcı karizması ile faşizan kötücüllüğünü başarıyla dengelediği bir Phoebus yorumluyor. 

İlk sahnelemelerden beri çingene Clopin rolü, koyu renkli, çingeneden çok adalı, ama mutlaka göçmen tipli bir oyuncuya verilmiştir. Bu kez Clopin’i güçlü performansıyla Antillerde doğan, soul müzik gurubu Vigon Bamy üyesi Jay canlandırıyor.

Sonuç olarak çığır açmış bir pop-rock operanın yenilenmiş, görkemli ve çok başarılı yeni kastı ile taptaze bir yeniden doğuşu. Turne prodüksiyonu olarak orijinal görselliğinden ve kadrosundan kesinlikle ödün verilmemiş ama, sanırım turneye canlı bir orkestra ile çıkma masrafını göze alamamışlar. Ancak playback müzik bandı gerçekten çok kaliteli ve bu tip gösteriler için olağanüstü donamıma sahip olan Zorlu PSM Ana Salonunda, playback orkestra eşliğinde canlı performans yine de müthiş etkileyici.

Yılın en kaliteli görsel işitsel olaylarından biri. Sakın kaçırmayın derim. 13, 14, 15, 16, 20, 21, 22, 23 Mart 21.00’de, 17 ve 24 Mart 15.00 ve 20.00’de, 18 ve 25 Mart 14.30 ve 19.30’da Zorlu PSM Ana Salonunda.

 

Önemli Not: Dünya standartlarına göre pahalı sayılmasa da, böyle bir gösterinin bilet fiyatları ortalama İstanbul seyircisi için çok da ucuz sayılmaz. Biletlerinizi Zorlu PSM gişelerinden alırsanız, belirli yaş gurupları için her fiyat gurubunda indirim var.