Futbol asla gözle görülenlerden ibaret değildir. Her maçta sahanın etrafında top toplayan onlarca görevli, her oyuncunun attığı her pası önceden ona çalıştırmış koçlar vardır. Her kulübün arka planda işlerini yöneten bir yöneticisi vardır. Yöneticiler finansal işlerin yanı sıra belirli transferler ve teknik direktör seçimlerinde aktif rol oynar. Bazı yöneticiler göreve getirdikleri teknik direktörlere zaman ve finansal olarak özgürlük tanırken, bazıları kısa zamanda net sonuçlar görmek ister. Bu yöneticilerden en sabırsızı İtalyan kulübü Palermo’nun sahibi ve yöneticisi Maurizio Zamparini’dir.
Eran Kan
Zamparini, İtalyan Emmezeta dükkânlarının sahibi ünlü bir iş adamıdır. 1987’de İtalya 3. Liginde olan Venezia Kulübünü satın aldı. Yaptığı yatırımlarla, deneyimli oyuncuları alışı ve tecrübeli teknik adamları kulübe getirmesi sayesinde Venezia, İtalya 1. Ligine yükselmeyi başardı. Daha kapsamlı bir yatırım yapmak amacıyla 2002’de kulübü satışının ardından aynı yıl Palermo Kulübünü aldı. Palermo’nun 2. Ligden 1. Lige gelmesini hedefleyen Zamparini, bu hedefine 2004’te Serie B’nin şampiyonu olarak ulaştı. Bunu ise iki yılda dört farklı teknik direktör ile anlaşarak başardı. Sık teknik direktör değiştirmeyi başarının formülü olarak görüyordu.
2004/05 sezonunda Serie A’yı altıncı bitirmeyi başarmalarının ardından Palermo tarihinde ilk defa UEFA Avrupa Liginde katılmaya hak kazandı. Bu başarının en büyük sebeplerinden biri olarak İtalyan teknik adam Francesco Guidolin gösterildi. Kulüpte devam etmesi düşünülürken ayrılma kararı aldı. Zamparini ile kişisel sorunları olduğu düşünülse de net bir açıklama yapılmadı.
Palermo 2005/06 ve 2008/09 sezonları arasında Serie A’ya uzak bir takım olmasına rağmen ilk sekinde bitirmeyi başardı. Copa İtalia yarı finalisti olması ve UEFA Avrupa Liginde son 16’ya kalmasına rağmen Zamparini takımın gidişatından memnun olmadığından bu süreçte takımını dokuz farklı teknik direktöre teslim etti. Alınan hızlı kararlar ile takımın yıldız oyunları Andrea Barzagli ve Cristian Zaccardo ayrıldı. Palermo, ilerleyen yıllarda şu anda Fransız devi Paris Saint-Germain’in yıldız oyuncuları Edison Cavani ve Javier Pastore gibi isimleri de tutmayı başaramadı.
SEZONUN İLK MAÇINDA
2008/09 sezonu öncesi başarılı transferle takıma deneyimli oyuncuları getirmeyi başarmasının ardından Stefano Colantuono, sezon boyunca takımın teknik direktörü olacak gibi gözüküyordu. Ama daha eylül ayının başında, sezonun ilk maçında Udinese’ye mağlup olduktan sonra Zamparini teknik adamı kovmayı geciktirmedi. 2011 yılına kadar sadece üç farklı teknik direktör ile anlaşması ile Zamparini’nin kendine göre değişik bir taktik uyguladığı görüldü. Daha istikrarlı sonuçlar almasına rağmen Zamparini hâlâ takımının durumundan memnun değildi. Üç yıllık süreçte Simon Kjaer gibi yetenekli oyuncuları takımda kalmaya ikna edemeyişlerinin ardından Palermo’nun tekrar düşüşe geçmesi bekleniyordu.
2011 yılında Palermo dört farklı teknik direktör tarafından yönetildi. Bunlar arasından en göze çarpanı sadece bir maç kaybedişi ile görevine son verilen Stefano Pioli’ydi. Pioli’nin görevinden alınışı Zamparini’nin tekrar eski sistemine döneceğinin sinyali oldu. 2011/12 sezonunun ikinci yarısı ve 2012/13 sezonunun sonu arasındaki 1,5 sezonluk sürede altı teknik direktörün yönetiminde çalışan Palermo oyuncularının istikrarsız performansları ve kısa zamanda hızlı taktik değişimleri ile Palermo 2004’ten beri ilk defa İtalya 2. Liginde oynamayı garantilendi.
İSTİKRARSIZLIK SÜRÜYOR
2013/14 sezonu ve 2016/17 sezonu arasındaki süreç Zamparini döneminin en istikrarsız dönemiydi. İtalya 2. Liginde başlayan süreçte Palermo 1. Lige yükselmiş, UEFA Avrupa Ligine katılmaya hak kazanmış, neredeyse alt lige düşmüş ve sonunda 18. bitirip tekrar 2. Lige düşmüşlerdi. Bu süreçte Palermo’yu tekrar 1. Lige taşımayı başaran Giuseppe Ianchini’nin 2015’te kovulması ile 2017’nin nisanına kadar geçen süreçte 11 farklı teknik direktör takımı kontrol etti. Takımın kontrol altına alınamadığını ve sürekli değişimler ile takımın formunu düzeltemediğini anlayan Zamparini 2017’de takımdan ayrılacağını açıklamıştı. Yerine İtalyan iş adamı Paul Baccaglini geçti. Ancak Baccaglini ile Zamparini arasındaki finansal bir sorun yüzünden Zamparini tekrar geçti.
Futbolun sadece sahadaki oyunculardan sadece ibaret olmadığını fark etmek bazen düşünüldüğünden daha zor. Maurizio Zamparini bunu fark etmemeyi zorlaştıran isimlerden biri. Palermo’nun sahibi olmaya devam edip etmeyeceği hâlâ şüpheli ve takımının sonuçları gibi taraftarların da düşünceleri istikrarsız. Gelecekte Palermo ve Zamparini’yi nelerin beklediği sadece zamanla belli olacak.