2. Dünya Savaşında Hitler’in Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından katledilen 6 Milyon Yahudi için, başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde müzeler açılmıştır.
Ancak New York Brooklyn’deki Amud Aish (Sönmeyen Ateş) müzesi Holokost trajedisini başka bir perspektiften, Dindar Yahudilerin gözünden anlatıyor.
Nazi rejimi ölüm kamplarında neredeyse savaştan evvelki Avrupa Yahudi nüfusunun üçte birini katletmişti. Amud Aish Müzesi’nde sergilenen eşya ve belgeler, savaş öncesi Yahudi hayatını, savaştaki trajediyi ve savaş sonrası yeniden doğan Yahudi kültürünün hikayesini bambaşka bir yönden, Ortodoks Yahudilerinin gözlerinden yeni nesillere aktarıyor. Örneğin bu günlerde müzede ziyarete açılan yeni bir fuayede 1930’larda Nazi rejiminden kaçarak Şangay’a yerleşen Yahudilerin hayatlarından enstantaneleri görmek mümkün. Filmlere de konu olan göç, 20 bin Avrupalı Yahudi’nin savaş zamanı dünyanın birkaç güvenli bölgesinden biri olan Japon İşgali altındaki bölgeye yerleşmesine, burada geleneksel bir Yahudi kültürü yaratmasına neden olmuştu. Yahudiler burada dindar okullar, Yeşivalar açmış sinagog cemaatleri oluşturmuştu.
Müzede diğer bir sergi alanında da dindar Yahudilerin savaşta Tefilin gibi dini eşyalarını korumak için gösterdikleri çabayı kanıtları ile görmek mümkün. Müze’nin bir diğer dikkat çekici özelliği de çalışanların ve rehberlerin hepsinin Holokost kurtulanlarının çocukları veya torunları olması.