“Ölenleri geri getirebilme yetimiz yok fakat ölümlerinin boşa olmamasını sağlama imkânımız var”

Holokost kurbanları, 11 Nisan’da Neve Şalom Sinagogunda düzenlenen bir tören ile bir kez daha anıldı.

Toplum
18 Nisan 2018 Çarşamba

Yom Aşoa töreninde, hayatını kaybeden altı milyon anısına altı mum, farklı kişiler tarafından yakıldı. Duaların kurbanlar için okunduğu gecede, Begüm Çalımlı – Hasan Çalımlı ikilisinin kemanlarıyla sunduğu ‘Schindler’in Listesi’ dinletisi beğeni topladı.

Törende bir konuşma yapan İlker Avimelek, sözlerine ‘mucize’ kelimesi ila başladı ve şöyle devam etti: “David Ben-Gurion bir röportajında ‘Mucizelere inanmayan Yahudi gerçekçi değildir’ demiştir. Herkes mücizelerin gerçek dışı olduğunu düşünür fakat mucizelere inanmak da aslında bizi gerçekçi yapar.

Peki, neden ‘mucize’ Yom Aşoa anmasında öne sürdüğüm bir kelime? Konuşmamın hazırlanması sırasında Yom Aşoa’nın anma tarihinin seçimi dikkat çekti. Dört - beş yıl süren, uzun ve yıkıcı bir savaşta birçok önemli direnişler gerçekleşmiş, birçok dönüm noktaları olmuştur fakat II. Dünya Savaşı sona erip İsrail devleti kurulduğunda Varşova Gettosunda ayaklanmayı başlatan Mordehay Anileviç’in direniş bildirgesini okuduğu gün Şoa’yı anma günü olarak kabul edilmiştir.”

Yom Aşoa’nın Pesah Bayramı’ndan sonra anıldığını hatırlatan Avimelek “İşte bu bana mucizeyi ve özgürlüğü çağrıştırır” yorumunu yaptı: “Pesah Bayramında, imkânsızlıklara, hiç bir ümit olmamasına rağmen İsrailoğulları’nın mucizeler ile esaretten çıkış hikâyesini okuruz. (…) Varşova Gettosunda atılan adım onlarca olanaksızlığın içerisinde yeniden özgürlüğümüze ulaşmak için gerçekçi olarak attığımız ilk adımdır. Başarı şansı çok düşük olmasına rağmen kendi başlarına kurtulmak için verilen bu mücadele bana ‘mucize’yi anımsatır.

Pesah’ı bitirdikten hemen sonra Yom Aşoa’yı anmak aslında çevresel etkenler imkânsız hale getirmiş olsa bile bu direnişi sürdürmenin önemli bir hatırlatıcısıdır.

Bugün ‘Yom Aşoa Ve-Hagevurah diyerek, II. Dünya Savaşında öldürülen milyonlarca insanı anıyor, aynı zamanda yaşanan kahramanlıkları hatırlıyor ve unutmuyoruz.

Mordehay Anileviç’in Varşova Gettosunda bir mucizeyi gerçekleştirip tüm karanlığa ve olumsuzluklara rağmen direnişi başlattığı günü anıyoruz.

Tarif edilemez trajedi ve başarı şansının azlığı karşısında, Yahudi direncini ve dayanıklılığını tanımlayan umut ve kararlılığı yeniden hatırlıyoruz.

Bu mucizeleri unutmamak ve hatırlamak Yahudiliğin temel taşlarının yerine kalmasına olanak sağlamaktadır.”

Avimelek sözlerini Rabi Sacks’tan bir alıntı ile sona erdirdi:

“Biliyoruz ki, geçmişi değiştirme imkânımız yok fakat geleceği var.

Biliyoruz ki, ölenleri geri getirebilme yetimiz yok fakat onların anılarını yaşatma ve ölümlerinin boşa olmamasını sağlama imkânımız var.

Bu sebeple, bugün kendimizi saf bir eyleme adıyoruz: Yizkor / Hatırla!”