Herkese merhaba, uzun süreden sonra ilk defa bilgisayarın başına bir şeyler yazmak için oturdum ve keyfim yerine geldi, yazmayı özlemişim! O halde ben yazmanın mutluluğunu yaşarken siz de trendlerden haberdar olmanın keyfini çıkartın. Hazırsanız başlıyoruz.
İlk sırayı geçtiğimiz yıllarda başlayan, ancak bu sezon doruk noktasına ulaşan ve adeta kazan-kazan-kazan prensibi ile işin içine dahil olan üç tarafı da mutlu eden (1) “ulaşılabilir tasarım trendi” hak ediyor. Ne diyorsun Sandra, bu nasıl uzun bir cümle diyenler için: Tasarımcıların ulaşılabilir markalar için hazırladıkları koleksiyonlardan bahsediyorum. Raisa & Vanessa ve Lily and Rose’un Trendyol, Zeynep Tosun’un Koton, Derin Mermerci’nin Network, Özgür Masur ve Yasemin Özilhan’ın İpekyol koleksiyonları hem tasarımcıların uzun dönemde satamayacakları adeti bir sezonda satarak halka ulaşabilmelerini, hem markaların şahane koleksiyonlarına imza atmalarını, hem de halkın tasarımcılara ve tasarım kıyafetlere ulaşmasını sağlayarak herkes için kazanacağı bir senaryo oluşturuyor. Henüz bu koleksiyonlara göz atmadıysanız kaçırmayın derim.
Atlamamanız gereken en önemli yaz trendi ince ve çekik, (2) kedi güneş gözlükleri. Umarım bu yazı; ünlü markalardan adı sanı duyulmamış butiklere kadar her yerde bulabileceğiniz bir kedi güneş gözlüğünüz olmadan tamamlamayı aklınızdan geçirmediniz. Kedi güneş gözlüklerine benzer şekilde A+’dan C-‘ye baktığınız her mağazada bir benzerini bulabileceğiniz bir diğer trend ise hasır, hatta (3) rattan çantalar. Yusyuvarlak olanlar daha bir moda sanki... Benim favorim ise geçen yıldan beri Mehry Mu’nunkiler... Dürüst olmak gerekirse hiçbirine kolayca hayır diyebileceğimi sanmıyorum.
(4) Desenlerde puantiye, (5) bikinilerde fırfır derken baktığım her yerde bir Johanna Ortiz tarzı görmüyorum desem yalan olur... Benden söylemesi en az bir puantiyeli elbise bir de fırfırlı bikini edindiniz mi kimse size demode diyemez...
Ah unutmadan; (6) yüksek tabanlı spor ayakkabılar çok moda... Alexander McQueen’in arkası sarı sneakerları favorim ama bulamıyorum Türkiye’de! Ayrıca Superga’dan Stan Smith’e tüm klasik spor ayakkabılar bu trende uymak için tabanlarını yükseltmiş vaziyetteler.
Bıraksanız daha anlatacaktım ama moda dışında havadislerim de var, o yüzden kısa kesiyor ve mekanlara geçiyorum. Size iki ay önce bahsettiğim, Harbiye’deki Zula hâlâ son zamanların en popüler hamburgercisi. Maçka’daki Akali’yi ise pek beğenmedim. Ekmeği çok yumuşak ve yağlı geldi bana. Öbür yandan Esentepe’deki Mr. Hamza Hamburger’i gözüme kestirdim. Adı çok havalı olmayabilir ama tadından beklentim yüksek zira kapalı hamburger yapıyorlarmış... Nişantaşı’nda açılan (7) Urban Goat’u gerçekten çok merak ediyorum. Instagram resimleri beni benden alıyor ve en kısa zamanda denemeye gideceğim. Bir de Soho House’ta yeni açılan (8) Naavah var. Ortadoğu mutfağı sunan Naavah’ın yemekleri son derece başarılı! İstanbul’dan bu kadar, gelelim Çeşme’ye. Çeşme’de her yıl bir çok yeni mekan ve beach kapanıyor, yerine yeniler açılıyor. Ama kısaca ‘highlight’lardan bahsetmek gerekirse: Bu yaz Dalyan’da Momo Beach açılıyormuş. Dalyan’ın denizi nasıldır bilmem ama Momo Beach’in şefi Carlo Bernardini’ymiş. Yemek demişken, sevenler için belirtiyorum Fly Inn’ın mutfağı da Dirty Hands ekibindeymiş. Ve yine sevenler için, Alaçatı Gaia Butik Otel’in bahçesinde Misk açılıyor.
Mekanları da bir kenara not ettiyseniz en trendy ıvır zıvırlarda sıra! Eminim herkes gibi Royal Wedding’i konuşmaya mesai harcamışsınızdır. Ama maalesef artık Royal Wedding eskidi. Uluslar arası yeni konumuz ise (9) İspanyol Başbakanı Pedro Sanchez. Adeta yeni bir Justin Trudeau vakası. @sanchescastejon hesabından Insagram’ını takip edebilirsiniz, pişman olmayacaksınız.
Ben Yıldız Tilbe’yi dinlemiyorum diyenlerden misiniz bilmem ama son zamanların en çok konuşulan albümü ise Yıldız Tilbe’nin Yıldızlı Şarkıları (Yıldız Tilbe’nin şarkılarının ünlü isimler tarafından yorumlandığı albüm). Henüz dinleyemedim ama playlist’indeki en yeni şarkı 2010 tarihli olan ben için ideal bir albüm gibi gözüküyor.
En çok konuşulan reklam Orhan Gencebay’ın deodorant reklamı iken en çok takip edilmeye başlanan Instagram hesabı ise, pinkfreud ismi ile tanıdığımız Blogger Pelin Dündar’ın yeni hesabı (10) @bikotbitshortmag. Dürüst olmak gerekirse benim de bir süredir açık ara en sevdiğim Instagram hesaplarından biri. Yerli yabancı ne magazin varsa, dünyanın en eğlenceli dili ile anlatıyor, bayılıyorum... Henüz takip etmiyorsanız, yazın keyfini çıkartmak için tüm dergilerden daha iyi, benden söylemesi...
Ve yaz demişken, hepinize iyi yazlar diliyorum... Görüşmek üzere!