Caz füzyon tarihinin yaşayan en önemli piyanistlerinden, Chick Corea’nın büyük keşfi Avishai Cohen, bugün caz ve klasik müzik dünyasının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Müziğini geleneğe saygı ve yeni maceralara atılma coşkusu arasında, dengeli bir alanda konumlandıran Cohen’in tınıları, modern cazı Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Afro-Amerikan etkileriyle harmanlıyor. Alıştığı suların kısmen dışına çıkan ünlü virtüöz, yeni maceralara atıldığı heyecan verici son albümü ‘1970’i, 3 Temmuz akşamı, Swissotel-Sultan Park’ın eşsiz atmosferinde İstanbul Caz Festivali izleyicisiyle paylaşacak. Konser öncesi Avishai Cohen ile görüştük.
İsrail, farklı kültürlerin eridiği bir pota; bu sizin müziğinizi nasıl etkiliyor?
İsrail’de, caz sahnesi son yıllarda çok daha genişledi. Benim ve diğer müzisyenlerin sayesinde, büyük bir farkındalık oluştu. İsrail her zaman kültürlerin büyük karışımından etkilenmiştir; bunlar Fas, Yunan, Türk, Bulgar, İspanyol, Doğu Avrupa ülkeleri ve diğer birçok farklı yerden gelen Yahudi halkının torunları. Bu etkiler müzik, dil veya yemek olarak var olur ve herkes bunları farklı alanlardaki yaratıcılığa olanak sağlayacak değişik yollardan içselleştirir.
Piyanodan sonra sizi kontrbasa çeken neydi?
Müziğini ilk duyduğumda, Jaco Pastorius’tan esinlendim ve ilk olarak elektrikli bası seçtim. Daha sonra. 14 yaşında, kontrbas öğrenmeye başladım.
Hangi müzisyenler üzerinizde büyük bir etkiye sahip ve neden?
Yıllar boyunca müziği birçok kişiden öğrendim ama Chick Corea benim için büyük bir öğretmendi. O, sahnede müziğe, müzisyenlere cömert davranmada ustaydı ve buna dair çok iyi anılarım var. Chick ile geçirdiğim altı yıl boyunca, bana nasıl bir grup lideri olunacağını, aynı zamanda izleyici ile nasıl etkili bir iletişim kurulacağını öğretti.
Şimdiye kadarki en unutulmaz konseriniz ve söylemekten asla yorulmadığınız şarkılarınız hangileri?
En unutulmaz konser muhtemelen ilk kez katıldığım ‘Jazz à Vienne’di; gerçekten etkilendim. Ayrıca tüm ilk şovlar, Chick’in konseri, klasik orkestra ile olan gibi… En sevdiğim şarkı muhtemelen ‘Alfonsina y el Mar’. Bu şarkıyı trio ile söyleyebilirim, bir grupla veya hatta solo akustik olarak da… Şarkının karakteri çok güzel
Türkiye’ye sık sık geliyorsunuz. Seyirciler için bir mesajınız var mı?
İstanbul'a gelmek her zaman bir zevk, seyirci çok hoş ve sıcak, bu yüzden ‘1970’ grubumu göstermek üzere İstanbul’a gelmek için sabırsızlanıyorum.
Seyirciler için mesajım: “Gösterinin tadını çıkarın!”
Sıradaki projeleriniz neler?
2020’de 50 yaşında olacağım için özel projelerimiz olacak. Planımız elli farklı ülkede elli konser vermek; güzel bir meydan okuma!
Etiketim olan RazDaz Recordz ile her zaman sanatsal özgürlüğü temsil ettik, yetenekli ve tanınmayan müzisyenler için gerçek fırsatlar sağladık.
50:50:50 projemin bir parçası olarak Razdaz Recordz’un ruhu yansıtan, iddialı bir destek programıı başlatıyoruz. ‘Avishai Cohen Müzik Ödülü’ne başvurmak için her müzik tarzından tüm müzisyen, besteci veya grubu davet ediyoruz Ödül, 2020 yılında dünya çapında bir albümü kaydetme ve yayınlama fırsatı verecek. Bu ödül, her zaman müzik sektöründe mentorlüğün değerine olan sağlam inancımdan kaynaklanıyor.
Avishai Cohen Müzik Ödülü’nün kazananı 2019 yılında ilan edilecek.
Daha fazlasını öğrenmek ve Avishai Cohen Müzik Ödülü’ne başvuruda bulunmak için: avishaicohen.com/ application
Tüm başvurular için son tarih: 31 Ağustos 2018