Suriye’de basit bir halk ayaklanması ile başlayan isyan yedi yıl süren bir iç savaşa dönüştü. Ateşkes ilan edilmesi ile hayal kırıklığı ile de olsa halk evine geri dönüyor.
Özellikle Esad’ın ordusunun güneyde son isyancı bölgelere karşı başlattığı harekat 325 bin kişinin evini terk etmesine neden oldu.
Savaştan kaçan binlerce kişi çareyi Ürdün ve İsrail sınır boylarına sığınmakta bulmuştu. Özellikle Suriye’nin güneyinde Dera’da topraklarını terk etmiş binlerce kişi kafileler halinde şehre geri dönüyor; yenilgiyi kabul eden halkın dilinde şu sözler var: “Esad, Dera’yı ve umudumuzu; devrimi bitirdi.”
Ancak bazı Suriyelilerin gözünde, Şam yönetiminin Rusya desteğinde kazandığı zafer gerçek bir başarı değil ve uzun vadeli toplumsal barışı getirmekten çok uzak.
Geri dönenlerin ateşkes anlaşmasına rağmen güvenliklerinin herhangi bir garantisi de yok. Deras’lı, soyadı saklı Samir, Yedioth Aharonot gazetesine, isyancı olarak her an tutuklanabileceğini belirtti. Samir gazeteye şunları belirtti: “Herhangi bir isyancı faaliyette bulunmamış olmama rağmen her an işbirlikçi suçlaması ile göz altına alınabilirim. Umarım bu topraklar (Golan Tepeleri) resmen İsrail sınırı olarak onaylanır da biz de rahat ederiz.
Üç yıl önce Suriye’yi terk eden Said ise ülkede kalıcı bir toplumsal barış için Esad’ın gitmesi gerektiğini belirtiyor. Said durumu şöyle özetliyor: “Esad’a karşı sivil isyan gittikçe ölüyor ancak dünya bu topraklarda huzur ve barış istiyorsa Esad ve adamları gitmeli.”
