Michael Bolton ve Bruno Mars

Haftanın İkilisi

Selin Sevindiren Kültür
9 Ağustos 2018 Perşembe

Michael Bolton

Söyleyin bana onsuz nasıl yaşayabilirdik ki? O yanık sesiyle “Tell me how am I supposed to live without you” demeseydi 90’larda aşkımızı karşımızdakine nasıl ilan edecektik? Ya da acımasız olacak ama kimilerinin dediği gibi asansörde ne çalacaktı? Michael Bolton bizim gençliğimizdir. Belki o zamanlarda müzik zevkimiz pek gelişmemiş olabilir ama İstanbul’da dinlemeye nail olduğum bu yıldızın başarıları saymakla bitmez. Lise terk müzisyen önce heavy metal grubuna girdi. Saçları uygundu belki ama sesi pek gitmedi. U dönüşü bu olsa gerek ‘iki kere rafine Olin ayçiçek yağı’ kadar hafif Batı müziğine geçiş yaptı. 1989’da az önce bahsettiğim şarkıyla Grammy kazandı. 1991’de ‘When a man loves a woman’ şarkısıyla bir Grammy daha geldi. Tam dokuz şarkısı billboardlarda bir numaraya yükseldi. 20 albüm, 75 milyon satış. Varsın dünya onunla dalgasını geçsin. Diva Barbra Streisand’a ‘We’re Not Making Love Anymore’u vermiş, başka bir diva Cher’e ‘I Found Someone’ı. Müzik kariyerinde kazandığı milyon dolarları har vurup harman savurmamış; yoksul ve tacize uğramış kadın, çocuk ve gençler için Michael Bolton Charities adında hayır kurumu açmış. Bu yüzdendir ki Hollywood Walk of Fame’de yerde adına bir yıldız var, yoksa oynadığı sekiz filmle ilgisi yok. Irkçılığa karşı açtığı savaşla Martin Luther King Ödülünü de alan Michael Bolton ile birlikte aynı kabileden gelen Kenny G’ye asansör şarkıcı muamelesi yapmayı bırakalım. O aşk baladları oldukça sofu Ortodoks Yahudi büyük anne ve babaların kaşer evlerinden çıkma olup, az biraz daha liberal anne babanın özenle büyüttüğü, antisemitizmden bıkıp soyadını Bolotin’den Bolton’a çeviren uzun kıvırcık saçlarına yandığımız Michael Bolton’a ait. Şarkıcı olmasa evlilik terapisti olabilecek yaşayan efsane ne demiş: “How can we be lovers if we can’t be friends / Arkadaş olamazsak nasıl sevgili oluruz?”

 

Bruno Mars

Bruno Mars’ın başarı hikayesinin son perdesinde, 2018 Grammy Ödüllerinde aday olduğu yedi kategorinin hepsini birden kazanmasını izlemiştik. Elvis Presley’den beri şarkıları listelerin bir numarasına bu kadar hızlı çıkış yapan kimse olmadı. Bu da mı onun şarkısı dediğinizi duyar gibi olduğum ‘Locked out of Heaven’, ‘Billionaire’, ‘Grenade’, ‘Just the Way You Are’, ‘When I Was Your Man’, ‘Treasure’ ve 24K Magic albümünden ‘That’s what I like’ şarkıları hep mi bir numaraya çıkar? İşin sırrı dört yaşından itibaren Elvis taklitleri yapmak mı dersiniz? Müzik dolu bir ailede büyüyor adı Bruno soyadı ise kesinlikle Mars olmayan dahi şarkıcı. Gerçek soyadı Hernandez ve bu soyadı babasından geliyor. Amerikalı babasının Macaristan ve Ukrayna’dan Aşkenaz Yahudisi bir babası ve Puerto Ricolu bir annesi var. Bruno Mars’ın annesinin kökleri ise Filipin, İspanya ve Çin’e dayanıyor. Kendisi ise Hawaii’de doğdu. Bruno Mars’ın gen haritası bildiğiniz dünya haritası. Mars soyadı nereden geliyor peki? Bildiğiniz, gezegen Mars’tan. Hayranlarının “Sen bu dünyadan değilsin sözleri üzerine düşünmüş. Doğru diyorlar, ben Mars’tan olmalıyım” diyerek soyadını değiştirmiş. Latin müzik endüstrisinin bir üyesi olarak lanse edilmemek istememesinin de Mars soyadını seçmesinde payı var. Etnik kökenleri bir kenara bırakıp günümüzün Michael Jackson’ına geri dönecek olursak, her gün çılgınca çalışmanın yanında türlü türlü enstrüman çalarak, inanılmaz dans ederek, müzik endüstrisinin çok doğru insanlarıyla işbirliği yaparak ve ünlenmenin olmazsa olmaz kuralı akılda kalıcı bir imaj yaratarak günümüzün bir numaralı şarkıcısı olmuştur Bruno Mars…