Bu yıl üç takımımızın yer aldığı Euroleague’de ilk hafta heyecanı geride kaldı... Şimdi gözler, kimin play-off’lara, kimin Final 4’a çıkacağına çevrildi...
Kim hangi oyuncuyu transfer etti? Hangi takımın antrenörü çok iddialı konuştu? İlk maç hangi gün? Kim deplasmanda, kim kendi evinde oynuyor?” sorularına cevap arayıp, aynı zamanda dört bir yanımızı saran “Euroleague başlasın artık!” sabırsızlığı sonunda bitti. Geçen hafta yaşadığımız ilk hafta heyecanıyla beraber, bu sorular yerine yenilerini bıraktı ve bütün ilgi yeni transferlerin performansına, takımların oyununa ve maçların sonuçlarına kaydı.
Bu sene Euroleague’de ülkemizi üç takım temsil ediyor: Fenerbahçe, Anadolu Efes ve Darüşşafaka Tekfen. Fenerbahçe son dört senede dört kez Final Four oynayıp, şampiyonluk tecrübesini tatmış bir takım olarak ligin en zorlu ve kaliteli takımlarından biri olarak görülüyor. Anadolu Efes ise son yıllarda istediği performansı gösteremese de, bu sezona önemli transferler ve hedeflerle başladı. Ergin Ataman sezon öncesi açıklamalarında da play-off’ları hedeflediklerini belirterek, herkesin alışkın olduğu seviyeye çıkmak istediklerini söyledi. Darüşşafaka Tekfen ise bir sezonluk aranın ardından, EuroCup şampiyonu olarak Euroleague’e geri döndü. Bayern Munich ve Gran Canaria gibi lige yeni dahil olan takımlarla adı yan yana anılan Darüşşafaka, bu sezon yaşadığı önemli değişikliklerle beraber nasıl bir oyun ortaya koyacak, zamanla göreceğiz.
Fenerbahçe’den kolay galibiyet
Fenerbahçe’nin ilk haftaki rakibi, ilk Euroleague tecrübesini yaşayan Gran Canaria’ydı. Maç öncesinde yapılan yorumlar, Fenerbahçe’nin rahat bir maç çıkaracağı yönündeydi. Nitekim öyle de oldu. Baştan sona üstünlük kurduğu maçta Fenerbahçe, 97-72’lik bir sonuçla galibiyete uzanan taraf olurken, maç esnasında önemli oyuncularını da çok yormayarak, çift maç haftası öncesi riske girmeden ilk haftayı atlatmış oldu. Bu maç için en çok merak edilen şeylerden biri, yeni transferler Ennis ve Lauvergne’in ortaya nasıl bir oyun koyacağıydı. Ennis oyuna girer girmez yaptığı üç faul nedeniyle uzun süre maçı kenardan takip etmek durumunda kaldı. Lauvergne ise yaklaşık 24 dakika sahada kalarak maçı 12 sayıyla tamamladı.
Bu maçın, Fenerbahçe’nin takım olarak ne durumda olduğunu ve yeni transferlerin takıma ne kadar adapte olduğunu anlamak için kıstas alınabilecek bir maç olduğunu düşünmüyorum. Vesely yine üst düzey oyununu ortaya koyarak haftanın MVP’si seçildi, Sloukas alıştığımız gibi takımın liderliğini yapmaya devam etti, fakat zorlu ve Final 4 hedefiyle oynayan takımlar karşısında Fenerbahçe nasıl bir tepki verecek, oyunu ne seviyede olacak, o zaman göreceğiz.
Anadolu Efes ve yeni transferler
Anadolu Efes, bu sezon Euroleague’e yeni dahil olan Bayern Munich ile Almanya deplasmanında karşı karşıya geldi. Gerek Ergin Ataman’ın yaptığı açıklamalar, gerekse Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda ortaya koyduğu oyunla bu sezon daha farklı ve üst düzey bir görüntü çizeceklerinin mesajını veren Efes ilk maçından da 90-71 galip ayrıldı. Bu yaza yaptığı transferlerle damga vuran Anadolu Efes’in ilk maçında nasıl bir oyun ortaya koyacağı da merak edilenler arasındaydı. Bu sezonun önemli transferlerinden biri olan Shane Larkin 20 dakika sahada kalarak 13 sayı bulmayı başardı. Maçlar ilerledikçe takım içinde üstleneceği rol ve oyun kalitesini görmek için sabırsızlanıyorum. Doğuş Balbay ise, iyi bir oyun ortaya koyarak maç içinde konuşulan isimlerden biri oldu. Bu sezon özellikle Avrupa maçlarında Doğuş’un nasıl bir oyun ortaya koyacağı ve zaten kaliteli olan savunma oyunun yanında istenilen seviyede bir hücum performansına ulaşıp ulaşamayacağı da Efes ile alakalı soru işaretleri arasında.
Darüşşafaka’yı zorlayan ilk maç
Bir senelik aranın ardından Euroleague’e geri dönen Darüşşafaka Tekfen ise sezona zorlu bir Real Madrid deplasmanı ile başladı. David Blatt ve Scottie Wilbekin ayrılıklarından sonra takım içerisinde değişikliklere giden Darüşşafaka, son şampiyon Real Madrid’e deplasmanda 109-93 yenilmekten kurtulamadı. Bu sezon içerisinde Darüşşafaka ile beraber Gran Canaria, Bayern Munich ve Buducnost’un diğer takımlara kıyasla bir tık daha alt düzeyde kalması bekleniyor. Buna rağmen zaten Darüşşafaka istenilen gibi oynayamaz deyip, maçları takip etmemek olmaz. Bütün bu değişimlerden sonra, Euroleague’de ortaya koyacakları karakter de çok önemli. Real Madrid ilk maç için çok zorlu bir rakipti ve maç 25-30 sayı farkla bitebilecek bir konumdaydı. Darüşşafaka sonlara karşı ortaya koyduğu direnç ile farkı 16 sayıda tutabildi. Fakat genel olarak istedikleri oyunu sahaya yansıtamadılar. Real Madrid hem hücum hem de savunmada çok rahat bir görüntü ortaya koydu.
Fenerbahçe’yi yine Final 4 seviyesinde görebilecek miyiz? Anadolu Efes hedeflediği play-off’ları görebilecek mi? Darüşşafaka sezon genelinde nasıl bir oyun sergileyecek? Şimdi sıra bu soruların cevabını aramakta. Yeni sezon heyecanıyla bol bol basketbol konuşabilmek, yazabilmek dileğiyle. Euroleague’i takipte kalın.