ANNE BABALAR İçin Çok Önemli İpuçları

Neli AŞKANER Çocuk-Aile
31 Ekim 2018 Çarşamba

 

Bu hafta sizlerle çocuklar söz konusu olduğunda hepimizin karşılaştığı zorluluklarla baş edebilme yöntemlerinin temel taşlarını paylaşmak istiyorum. Sağlıklı bireyler yetiştirmedeki en önemli unsurlardan biri de istikrar ve kararlılıktır. Çocuklar çoğunlukla kuralları bozmak isteyen ve sınır zorlayan bir tavır içinde olsalar da aslında gerçek ihtiyaçları sürekli olarak sevdiklerinin sınırlarını test etmek ve yaşamda neyi yapıp yapamayacaklarını öğrenmektir. Bunu da en basit şekli annelerini çileden çıkartmaktır. Bizler anne ve babalar olarak (çocuğu büyüten herkes bu çembere dâhil) çocuğumuza sınırlarının nerede başladığını ve bittiğini sadece sınır ve kural koyarak değil, biz de bu sınırlara saygı göstererek ve kararlı bir şekilde bunları devam ettirerek örnek oluruz. Örnek vermek gerekirse, odasına kapısı çalınarak girilmesini isteyen bir anne, kendisi de çocuğunun odasının kapısını çalmalıdır. Aşağıda sizlerle bunun gibi birçok temel taş oluşturacak davranış ve durumları paylaşmaya özen gösterdim. Umarım bu okunanlar her birimizde farkındalık oluşturarak ihtiyaç duyulan değişime gitmekte ilk adım olur. Sürekli değişimde ve gelişimde kalmak dileklerimle... 

Duygular

Çocuklarımız duygularını ve ne hissedeceklerini seçemezler ancak bu duyguları nasıl ve ne zaman ifade edeceklerinden sorumludurlar. Onlara bu anlamda doğru yolu gösterecek ve örnek olacak kişiler öncelikle ebeveynlerdir. Kendi duygularını yaşamayı ve ifade etmeyi becerebilmiş bir yetişkin çocuğuna da bu yönde destek olacaktır. Çocuğun getirdiği duygu ne olursa olsun kabul edilmeli ancak bu duyguların getirdiği davranışlar (olumsuz ise) sınırlanmalı ve doğru tarafa yönlendirilmelidir. Kısacası duyguları hissetmek normal ve kabul edilir ancak olumsuz davranışlar kabul edilmez ve değiştirilmelidir. 

Disiplin

Kabul edilemez davranışlar anlayışla karşılanmamalıdır. Çocuklar sınırlarının nerede başlayıp bittiğini merak ederler ve bu sınırlara ihtiyaç duyarlar. Bu sınırların belirli olduğu ailelerde çocuklar kendilerinden emin bir şekilde davranırlar. Ancak olumsuz davranışları değiştirmeye çalışırken inatlaşmak sadece çatışma yaratacaktır. Dışarıdan gelen her baskı çocukta daha fazla meydan okumaya yol açacaktır. Kendi doğrumuzu kabul ettirmek yerine, çocuklarımızın duygu ve düşüncelerini dinlemeli, anlamalı ve onları çözüm sürecine dâhil etmeliyiz. Anne babalar için kural koymak onları korumaktan daha kolaydır. Her anne baba çocuğunu mutlu etmek ister ve çocuk bir şey istediğinde kuralları korumak daha da zorlaşır. Bazı kuralları uygulamak zor olduğu için ebeveynler sınırlar ve kurallar için öncelik sıralaması yapmaları ve uygulamada istikrarlı olmalıdırlar. 

İletişim

Empatik dinleme etkili iletişimin ilk adımıdır. Empati ile sempati birbirinden farklıdır. Sempati, karşıdakinin halini anlayıp onun için üzülmek ve onun gibi hissetmekken, empati, karşıdaki insanın bakış açısından bakabilmek ve onun ne hissettiğini görebilmek ve anlayabilmektir. Bazen onun gibi düşünebilmektir. Ebeveynler güzel olan veya olmayan duygu ve düşünceleri dinleyebilmelidirler. Çocuklarını kalplerini açarak dinlemelidirler. Olumsuz duyguların varlığını kabul ederek çocuğu daha fazla ve içten paylaşımlar için teşvik etmelidirler. 

KABUL ETMEK AYNI FİKİRDE OLMAK DEĞİLDİR! 

Kabul etmek; çocukların fikirlerini ciddiye alıp, saygı dolu bir sohbete başlamanın ilk adımıdır. Duygu ve düşünceleri değiştirmeye çalışmamak, istek ve zevkleriyle alay etmemek, fikirlerini kötülememek kabul etmektir. Yüzme dersinden önce havuza girmek istemeyen bir çocuğa, “öğretmenin bekliyor, hadi gir artık, hemen alışırsın” gibi eleştirici ve zorlayıcı yaklaşımlar yerine, “keşke bugün havuza girmek zorunda kalmasaydın, şu an senin için havuz çok soğuk geliyor anlıyorum ve kendini iyi hissetmiyorsun” gibi onun durumunu anlayan ve kabul eden bir yaklaşım gösterilmelidir. Böyle bir yaklaşımda çocuk baskı hissetmeyecek ve bu şekilde de kabul gördüğünü fark ederek isyan ve karşı gelme duygusu azalacaktır. 

Olumsuz Cümleler 

Çocuklar karakterleri hakkında olumsuz cümleler kurmamalıyız. ‘Ne kadar beceriksizsin, çok tembelsin, dağınıksın, çok yaramazsın’ gibi direkt kişiliğine saldıran cümleler çocuğun benliğinde büyük yaralar açar ve kendi kendilerinin öyle olduklarına inanırlar. Ödevini teslim etmekte geç kalmış bir çocuğa, ‘çok sorumsuzsun ve hep geç kalıyorsun’ demek yerine, ‘ödevini bir an önce teslim etmen gerekiyor, zamanında vermek senin için zor olmuş’ gibi eleştirmeyen ve sorumluluğu ona yükleyen bir yaklaşım daha sağlıklı olacaktır. 

Odasını toplamak istemeyen bir çocuğa ise, ‘çok dağınıksın, kıymet bilmiyorsun’ gibi cümleler yerine, ‘görüyorum ki odan çok dağınık ve sen hiç toplamak istemiyorsun, istersen beraber toplayabiliriz (sana yardım edebilirim) veya kendin toplayabilirsin ancak oyuncaklarının kaybolmaması için toplaman gerekiyor yoksa onları kaldırmak zorunda kalacağım” denmeli. Burada çocuğa hem seçenek sunmuş, hem yardım teklif etmiş hem de davranışlarının sonucu olduğunu göstermiş oluyoruz.  

*Bir sonraki köşemizde önemli ipuçlarına devam etmek üzere...

*Tüm soru ve merak ettikleriniz için bana [email protected] dan ulaşabilirsiniz. 

*Kaynak: Anne Baba ve Çocuk Arasında, Dr. Haim G. Ginott

<cocukaile.jpeg>