Dünyaca ünlü tarihçi, yazar Yuval Harari İstanbul’daydı

Yüzyılın en önemli yazar ve düşünürü sayılan İsrailli tarihçi Prof. Yuval Noah Harari, Koç Holding üst düzey yöneticiler toplantısında konuşma yapmak üzere İstanbul’a geldi.

Elda SASUN Toplum
19 Aralık 2018 Çarşamba

Kitlelerin hayranlık ve merakla her yazdığını ilgiyle takip ettiği Harari ile Tel Aviv Ben Gurion Havalimanında karşılaştık. Aynı uçakta olmamız güzel bir tesadüftü, benim için adeta yeryüzünün bir hediyesi oldu. Şalom Gazetesini ve kendimi tanıtırken, el sıkıştığım Yuval Harari zeki, enerjik ve hızlı bir araştırmacının sakin edasıyla gülümsedi.

Son kitabı ‘21. Yüzyıl için 21 Ders’te teknolojik, ekonomik zorluklar ve hızla değişim geçiren dünyamızla nasıl uyum sağlayıp başa çıkabileceğimizi araştıran sorulara yer veriyor. Bu kitabı insanlarla diyalog halinde kaleme almış. Hâlen İbrani Üniversitesinde eğitim veren Harari bir tarihçi gözüyle akademik konuları ustalıkla ve günümüze uygun bir dille anlatmaya çalışıyor. Bu nedenle de “Dünya gidişatını ve nereye doğru gidiyoruz?” sorusuna verdiği yorumlarla birçok ülkeye konuşmacı olarak davet ediliyor. Odaklanma noktası her zaman bir soruyu konu olarak alıp, sorduğu sorunun bu odak noktasını kaybetmeden, birlikte getirdiği diğer yönlere değinmek ve ayrımlarını sunmaktan ibaret. Son kitabında mütevazılık konusuna değindiği bölümde beni etkileyen bir paragrafı sizlerle paylaşmak istedim: “Yahudilik yüzyıllar boyunca uzak ülkeleri işgal etmek ve kafirleri yakarak öldürmek yerine okuyup düşünmeyi tercih eden çilekeş bir azınlığın mütevazı bir dini olmuştur.”

Şu an Hindistan’da bulunan Harari’nin ‘The New Challenges of 21st Century’ başlıklı 21. yüzyılı sorgulamakla ilgili yapacağı konuşmasından sonra orada uzun bir süre için meditasyon kursuna katılacağını öğrenmek ilginçti.

Harari bu kadar hızlı değişimlerin yaşandığı evrende sessizlik ve zihnimizin karmakarışık mekanizmasını anlamanın meditasyon sayesinde gerçekleşeceğini tespit ediyor. Ayrıca, dünyayı tanımak ve anlamak için ilk önce insanın kendini iyice tanıması, benliğinin bilincine inmesi gerektiğini vurguluyor. Bugünün yaşamında, gelişen teknoloji sayesinde, sizinle ilgili tüm bilgilerin verilere ulaşarak insan beyni ve zihninizin kontrolünü eline geçirmeye çalışan bir devirde kendimizi onlardan daha iyi tanımak için çarelerden birini meditasyonda bulmuş. İnsan kendini iyi tanır, gerçeğini anlarsa seçme özgürlüğünün kontrolünü de koruyabilecek. Kendi deyimiyle: "sabah uyanıp dünya ve kendinizle olan gerçeği biliyorsanız sadece realite, hakikat üzerinde netleşin zira ilgisiz bilgiler tufanına tutulmuş evrende güç ;net olmaktır."