Atalarımızın öğretilerini içeren Pirke Avot (1:6) kitabında Yeoşua ben Perahya “kendine iyi bir arkadaş edin” diyerek bize Tanrı ile bağlantı kurabilmenin yolunun iyi bir arkadaştan geçtiğini öğretir. . İyi bir arkadaş, sadece iyi anlaştığımız sevdiğimiz, keyifli vakit geçirdiğimiz kişi değildir. Tora’nın bize bahsettiği arkadaş tanımı bizlere bir amaç için yollanan herkes olabilir.
Riva Nigri Essemini
“Bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş” diyor şarkının sözleri. Sosyal medyada arkadaş kavramını biraz daha farklı yorumlayabiliriz: “Bir arkadaşlık teklifi gelir önce resmine bakıp, veririz karar, beğeni ve paylaşımlarını görmeden bilemeyiz, neye yarar.”
Atalarımızın öğretilerini içeren Pirke Avot (1:6) kitabında Yeoşua ben Perahya “kendine iyi bir arkadaş edin” diyerek bize Tanrı ile bağlantı kurabilmenin yolunun iyi bir arkadaştan geçtiğini öğretir. İbranicede haver - arkadaş kelimesi hibur - bağlantı sözcüğü ile aynı kökenden gelir. İyi bir arkadaş, sadece iyi anlaştığımız sevdiğimiz, keyifli vakit geçirdiğimiz kişi değildir. Tora’nın bize bahsettiği arkadaş tanımı bizlere bir amaç için yollanan herkes olabilir. Önemli olan o kişiyle kurduğumuz ilişkinin bizi Tanrı’ya nasıl yönelttiğidir. Farklı arkadaş örneklerini birlikte inceleyelim:
Uyandırma Servisi: Hayatlarımıza girme şekilleri bazen büyük bir üzüntü, kısa zamanlı bir kızgınlık ya da bir şeyleri ters yola sokarak kararsız bırakır. Amaçları bizleri uyandırmak, düşündürmek kendimize ve hayata dair sorular sordurmaktır. Verilen mesajı almadığımız sürece uyanana kadar tekrar edebilen sorunların kaynağı olan arkadaşlar…
Ayna: Hayatlarımıza girme şekilleri ortak noktalarımız ya da benzer özelliklerimizdir. Bizim kim olduğumuza, hayattan beklentilerimize ışık tutarlar. Bazen olmak istediğimiz kişi olurlar bazen de olmak istediğimiz kişi olma yolunda bize yol gösterirler.
Büyüteç: Hayatımıza girme amaçları bizi bulunduğumuz noktadan alıp daha yukarıya çıkarmaktır. Zayıf noktalarımızı kabullenmeyi, güçlü olduğumuz alanları fark etmemizi sağlarlar.
Dokunup kaçanlar: Kısa zamanlı olarak hayatımıza giren, vermek istedikleri mesajı anladığımız zaman hayatımızdan çıkan kişilerdir. Bazen çok değiştiğini düşündüğümüz, çıkarları bitince ayrıldığımız, zaman ve mekânın değişimi ile yok olan geçici arkadaşlardır.
Vazgeçilmez olanlar: Paylaştıklarımız özeldir. Bir araya gelmiş olmamız her zaman kan bağı ile değil çoğu zaman can bağıyladır. Zaman ve mekân değişse de bir araya geldiğimizde hiç ayrılmamış gibi bıraktığımız yerden devam eden bir ilişkimiz vardır.
Hiç bir karşılaşma tesadüf değildir çünkü Tanrı’nın planlarında her biri bir amaca yöneliktir. Onlarla uyanır, değişir, büyür, bu dünyadaki amacımızı yerine getirmek için aracı olarak kullanırız. Bazıları bize destek olur yukarılara taşır, bazıları ise köstek olarak yolumuza engel olmak için çıkarlar ama bizi uyandırmak, güçlendirmek için de bir fırsattırlar.
Her gece uyumadan önce okuduğumuz Şema Duası öncesinde şöyle deriz: “Tanrı’m bugün beni kızdıran, kıran, bana karşı günah işleyen, fiziksel olarak, maddi olarak zarar veren, onurumu kıran, bana ait olan şeylere kötülük eden herkesi bağışlıyorum. Yanlışlıkla ya da bilerek, isteyerek ya da istemeden, sözcüklerle ya da başka hareketlerle… Kimse benim için cezalandırılmasın.” Olumsuz olarak hayatımıza giren her şey Tanrı’nın isteğidir ve farklı amaçlarla bizi Tanrı’ya yaklaştırmak içindir.
Başkalarının hayatına olumlu şekilde dokunabilmek, onların büyümesine, kendi yollarında ilerlemesine ve Tanrı’ya yaklaşmalarına güzel vesilelerle aracı olmak dileğiyle..
Arkadaşım hoş geldin. Tanrı’dan geldin. Zamanı gelince de yine O’na döneceksin…
Kaynak: turkisrael.org.il