Zaman sadece Türkiye’de değil, aslında tüm dünyada medya aygıtlarının güvenilirliğinin sorgulandığı bir zaman. Çağın hızlı akışı, birçok alanda olduğu gibi medya alanında da sorular ve sorunlar ortaya çıkarıyor.
Bu konuda birçok değerlendirme, çalışma, bilimsel ya da alaylı kökenden açıklamalar duymuşsunuzdur. Bir konferansta bu konuda bazı bilgiler daha edindik.
İbretle dinlememiz gereken bir konferanstan notlar…
“Sosyal asansörün çalışmadığı bir toplumda, yönetici konumundaki gazeteciler artık çoğunluğun dünyasında yaşamıyor. Muhabirler ise daha çok iş yapıp daha az kazanan ve gitgide sosyal güvencelerini yitiren çalışanlara dönüşüyor. Gazetecilere duyulan güvensizlik mesleğin bu çifte standardını sorgulamaktan geçiyor.”
Fransız gazeteci Antoine Spire verdiği “Gazetecilere güvenebilir miyiz?” başlıklı konferansta, ‘Çifte standartlı gazetecilik’ olarak adlandırdığı, mesleğin değişen ekonomi-politik yapısının bu güvensizliğin merkezinde yer aldığı üzerinde durdu.
France Cinaps televizyon kanalının yöneticisi Spire, Fransa halkının yüzde altmışının gazetecilere güven duymadığına değinerek, yönetici ve muhabir gazetecilerin gittikçe birbirinden uzaklaşan çalışma koşullarına dikkat çekti. Karar verme yetkisi olmayan ve farklı hiyerarşilere tabi muhabir gazetecilerinse, işini kaybetme korkusunun mesleklerini icra etmelerinde en büyük engel olduğunu şöyle örnekledi: “France Culture’da çalıştığım dönem, her sabah kırk kişinin katıldığı toplantılar yapıyorduk; toplantı odasında otuz sandalye var, yani her sabah on kişi ayakta. Sözleşmemin bitmesine iki ay kala bir sabah, işten çıkarıldığımı öğrendim, toplantı odasına gittim ve oturdum. O sabah, on iki kişi ayakta. Kimse ne sağıma ne soluma oturdu çünkü o gün ayrılacağımı öğrenmişlerdi.”
↔↔↔
Spire, internet teknolojilerinin çeşitli bloglar ve paylaşım siteleri dolayısıyla yarattığı gazetecilik pratiklerindeki çeşitliliğe de değindi: “Birçok eğitimli insanın yayınlarını paylaştığı bloglar var. İran’da inanılmaz bir şekilde muhalefetin örgütlenmesine katkı sağladı fakat internet tek başına, gazeteciliğin kolektif üretimine karşılık gelmiyor. En başta da kaynakların doğrulanması konusunda.”
Felsefe ve sağlık alanlarında da çeşitli yayınları olan Spire, gazetecinin angajmanının toplumsal çelişkileri sahneye koymak adına anlamlı bakış açıları sunmaktan geçtiğini vurguladı ve ekledi: “Toplumun kültürel ve politik tercihleri üzerinden kendini oluşturduğunu düşünürsek, her toplum mevcut olandan farklı medyalar talep etme gücüne sahip.”
Bir ders gibi…
Anlamamız gereken, öğrenmemiz gereken bir ders gibi…
Meraklısına: Konferanstan yapılan alıntılar Fransız gazeteci ‘Antoine Spire’in kamusal kullanıma açılan bilgilerinden edinilmiştir.