Kuşlar

Luiza UÇKİ Kavram
2 Ocak 2019 Çarşamba

Şelomo Ameleh kuş dilini bilen sayısız hayvanla konuşabilen bir kraldır. Bir gün bir dostu dayanamaz: “Ne olur bana da kuş dilini öğretir misin?” diye sorar. Şelomo Ameleh büyük bir sabırla ona öğretir.

Adam sevgili eşiyle balkonlarında tatlı tatlı sohbet ederlerken iki sevimli kuş balkonlarına konar. Biri diğerine, “Biliyor musun bu gece bu evde büyük bir yangın çıkacak ve bütün ev yanıp kül olacak” deyince adam haykırır: “Olamaz! Bittik biz. Hanım bu gece evimiz yanacak evsiz kalacağız. Ne yapacağız?” diye çığlık atmaya başlar. Eşi, “Merak etme. Bütün gece uyumaz, nöbet tutarız” diye sakinleştirir onu. Gece gerçekten yangın çıkar. Hazırlıklarını yapan ikili yangını bir çırpıda etkisiz hale getirirler.

Aradan bir ay geçer. Çift yine balkonlarında hoş bir söyleşi yaparlarken iki kuş çıkagelir. Biri, “Bu gece var ya burada olay var. İki hırsız buraya gelecek. Neleri varsa hepsini çalacaklar. Kasayı söküp götürecekler” der demez adamın gözleri yuvalarından oynar: “Olamazzz. Bu gece hırsızlar her şeyimizi çalacaklar. Biz ne yaparız parasız pulsuz,” diye feryat ederken hayat arkadaşı, “Sorun değil hayatım. Polise haber veririz. Bütün gece uyumaz bekleriz” diye yatıştırır onu. Gece yarısı evlerine girmek isteyen hırsızlar neye uğradıklarına şaşırırlar. Etrafları sarılır ve yakalanırlar. Adam eşine: “Canım karıcığım, iyi ki bu kuş dilini öğrenmişim. Yoksa ne yapardık. Yuvamız yanacaktı, paralarımız çalınacaktı. Mahvolurduk. Yıkılırdık” der.

Aradan altı ay geçer. Bizim meşhur çift balkonlarında çaylarını yudumlarlarken iki kuş yeniden gözükür. Adam bu sefer rahattır. Yeni haberleri gözleri açık dinlemektedir. Ancak haberleri duyunca bağırıp çağırmaz, fakat donakalır. Eşi, “Ne dedi bu sefer?” diye meraklarınca adam: “Bu gece bu evin sahibi yani bendeniz hayata gözlerini yumacakmış” der ve soluğu Şelomo Ameleh’in yanında alır. Her şeyi bir bir ona anlatır. Kral Şelomo; “Bazen başımıza gelen ‘bittik’ diye nitelendirdiğimiz, ‘Neden benim başıma geldi?’ dediğimiz olaylar birçok olayın kaparası olamaz mı? Evin yanacaktı, kapara, paraların gidecekti, kapara, ama sana bir şey olmasa daha iyi değil miydi? Sen her defasında müdahale ettin. Tanrı’ya teslim ol ve ona daima şartlar ne olursa olsun güven” diye açıklar.

Hayatımız acısıyla tatlısıyla bazen dik virajlarda bazen çok engebeli yollarda ilerlerken başımıza gelen tatsız olayları bu bakış açısıyla karşılayabilme olgunluğuna erişebilsek ne mutlu bizlere.

Her şeyin Tanrı’dan geldiğini iyice kavrayacağımız, aynı hataları tekrarlamayacağımız, iyi yazgılara nail olacağımız, içtenliğimizle ve tüm kalbimizle Tanrı’ya bağlılığımızı haykıracağımız, kendimizi pozitif yönde geliştireceğimiz bir dönem diliyorum.