Kulüpler borç batağında; dipteyiz. Dibe vurmak her zaman kötü değildir. Yenilenmedir dip. Kulüpler artık kafasına göre borçlanamıyor. Bir şeyler üretmek zorundalar ve üretecekler de. Hal böyleyken şu yapıyı da düzgün bir mantalite ile kurmak gerekiyor. Kimsenin aklına soru işaretleri getirmeyecek bir düzen lazım.
Bir lig düşünün, federasyon başkanı bir başka kulübün eski başkanı. Hem de başkanlığını bırakmış olduğu kulübün şahsına borcu var. Böyle bir olayın başka bir yerde örneği var mıdır?
Bir teknik direktör düşünün, Milli Takım’da çalışmış. Ardından federasyon tarafından görevine son verilmiş. Bu sebeple o da federasyonu mahkemeye vermiş. Mahkeme devam ederken yine federasyonun organize etmiş olduğu ligde başka bir takımın başında. Federasyonun hakemi yarın bir maçta bu takım aleyhine ciddi bir hata yapsa hemen dedikodu kazanı kaynamaya başlamaz mı?
Aynı teknik direktör kendi adını taşıyan stadyumda, daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesinin finanse ettiği bir takımla ligde maç yapabiliyor. Benim bildiğim bir stada isim verilecekse o kişinin hayatta olmaması ya da yaptığı iste faal olmaması gerekir. (Bkz: Şükrü Saraçoğlu, Ali Sami Yen, İnönü, Atatürk vs.) Hadi Fatih Hoca’nın adını Başakşehir’in stadına verdiniz, peki Başakşehir ile Fatih Terim’in nasıl bir alakası vardır? Fatih Terim Başakşehir’de efsane olmuş ve futbol oynamış bir isim midir? Onun da cevabı olumsuz olunca ortaya absürt bir durum çıkıyor.
Yine bakıyorsunuz başka bir takımımızın başında başka bir teknik direktör; Trabzonlu kendisi. Trabzon’un efsane kalecilerinden... Kendisi hayatta. Oldukça sağlıklı ve İstanbul’un en büyük kulüplerinden birini çalıştırıyor. Memleketi Trabzon’a gidip kendi adını taşıyan stadyumda efsane olduğu takımla maç yapıyor. Profesyonellikte efsane olduğu takımlara karşı mücadele eden kişi sayısı oldukça fazla, ama bu kişilerin bu maçları kendi isimlerini taşıyan stadyumlarda yaptıklarını kendi adıma daha önce ne gördüm, ne de duydum. Detaylı araştırmalar yapılırsa ufak tefek istisnalar çıkacaktır ama yine de bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Şenol Hoca son hafta Trabzonspor ile Şenol Güneş Stadında maç yapsa, o maç da Trabzonspor’un kümede kalma mücadelesi verdiği bir maç olsa... O statta Trabzonspor’u yenip efsane olduğu takımın küme düşmesine nasıl sebep olabilir, düşünsenize? İnsan doğasına aykırı.
Başka bir örnek vermek gerekirse… Fatih Terim’in Galatasaray’ı son hafta şampiyonluk için Başakşehir ile oynayıp, Fatih Terim Stadında Başakşehir’i yenip şampiyon olsa, hakkıyla oynayıp kazansa bile diğer rakiplere konuşma hakkı doğmaz mı?
Galatasaray Teknik Direktörünün adının Başakşehir Stadına, Beşiktaş Teknik Direktörünün adının Trabzonspor’un stadına bu kişiler faalken verilmesi… Federasyon başkanının Beşiktaş eski başkanı olmasının hangi açıdan bakılırsa bakılsın güzel gözükmediği bir gerçek. Manchester United ile Everton’un karşılaştığını düşünün… Maç da Everton’un sahasında olsun; Manchester’ın hocası Sir Alex Ferguson olsun… Alex Ferguson’un hiç bir alakası olmamasına rağmen Everton ile Alex Ferguson Stadında maç yaptığını düşünün. İsimler değişince ve tarafsız bakabilince size de absürt gelmiyor mu?
Ya da yine Manchester United’ın başkanı bu kulübün kendisine yüz milyonlarca borcu varken bir anda kulüp başkanlığını bırakıp Premier Lig’in başına geçse durum çok garip gözükmüyor mu?
Kulüpler borç batağında. Dipteyiz. Dibe vurmak her zaman kötü değildir. Yenilenmedir dip. Öyle de oluyor. Mecburiyetten de olsa gençler daha çok oynamaya başladı takımlarda. Kulüpler artık kafasına göre borçlanamıyor. Bir şeyler üretmek zorundalar ve üretecekler de. Hal böyleyken şu yapıyı da düzgün bir mantalite ile kurmak gerekiyor. Kimsenin aklına soru işaretleri getirmeyecek bir düzen lazım. Her şeyin şeffaf olması bu kadar zor değil. Başakşehir’in stadına isim mi yok? Trabzonspor’un Beşiktaş Teknik Direktöründen başka stadına vereceği bir isim mi yok? Trabzonspor’da efsaneler o kadar bol ki. Stada başka birinin adını verirsin Şenol Hoca aktif görevini sonlandırınca heykelini dikersin stadın önüne. Biraz profesyonel düşünmek ve ligin değerini arttıracak hamleler yapmak gerektiğini düşünüyorum.