Bundan sadece birkaç hafta önce, bizler Avustralya Açık heyecanını en tepede yaşayıp, kuraları değerlendirirken; tenis dünyası hiç beklenmedik bir açıklama ile sarsıldı. Uzun süren ameliyatlar ve iyileşme süreci ardından nasıl bir performans sergileyeceğini merak ettiğimiz, dönüşü için mutlu olduğumuz ve en önemlisi kortta görmeyi özlediğimiz Andy Murray, bir türlü geçmeyen kalça sakatlığı ve yaklaşık iki senedir çektiği acıların azalmaması sonucu, 2019 Wimbledon sonrası tenisi bırakabileceğini açıkladı.
Son çare olarak kalça yenileme ameliyatını düşündüğünü de belirten Murray, bu ameliyatı olsa da tam olarak iyileşip iyileşemeyeceğinden pek emin olmadığını da sözlerine ekledi. Dört - beş ay daha bu acıyla mücadele edip etmeyeceğini bilemediğini açıklayan Britanyalı raket, Avustralya Açık’ın oynadığı son turnuva olma ihtimalinin olduğunu da belirtti. Bütün bu cümleleri yaklaşık 15 dakika süren bir basın toplantısında, Murray’nin gözyaşları eşliğinde duymak kimsenin beklediği bir şey değildi. Turdaki sporcuların çoğu Murray’e sosyal medya mecralarından teşekkür ederek, hem tenis hem de kadın erkek eşitliği adına yaptıkları için minnettar olduklarını belirten mesajlar yayınladılar. Böyle bir günün geleceğini, dört büyüklerden birine eninde sonunda veda edileceğini herkes biliyordu. Ancak o gün gelince, bir devrin kapandığı ve artık bazı şeylerin değişeceği gerçeği hayat bulmuş oldu.
Bu açıklamaları atlatmamız biraz uzun sürdü… Derken Avustralya Açık başladı, Andy Murray ilk turda beş setlik bir yenilgi alarak turnuvaya veda etti ve biz kendimizi turnuvanın heyecanına, entrikasına kaptırdık. Bütün bunlar olurken, Murray ülkesine dönüp, basın toplantısında da bahsettiği kalça yenileme ameliyatını olmaya karar verdi. Geçen haftaki Instagram paylaşımında ise, ameliyatın başarılı geçtiğini ve zamanla daha iyi hissedeceğini söyledi.
Şimdi ise akıllarda birkaç önemli soru var. 1) Murray hedeflediği gibi ağrılarından kurtulup, tamamen iyileşebilecek mi? 2) Wimbledon’a yetişebilecek mi? 3) Yetişirse de bu onun son turnuvası mı olacak? Bu ameliyatın aynısını olup tamamen iyileşebilen, hatta tekrar profesyonel spora geri dönen sporcular mevcut. Yani ortada tamamen negatif bir tablo yok. Fakat şunu söylemek mümkün ki, eğer bu sezon Murray’nin profesyonel hayatının son sezonu olacaksa, finali Wimbledon’da yapması en duygusal ve unutulmaz veda olur.
İki Wimbledon, bir US Open şampiyonluğu ve bunlarla beraber iki Olimpiyat altını bulunan Murray, hem Britanya tenisi ve geleceği için önemli bir örnek oldu, hem de belki de tarihin en iyileri (Federer, Nadal, Djokovic) ile beraber aynı profesyonel ortamda bulunarak oyun kalitesi ve mücadeleci kimliği ile hepimize büyük bir rol model haline geldi.
Bütün bunlarla beraber, Andy Murray’nin feminist olduğunu açıklaması ve kadın haklarına verdiği destek uzun süre konuşulan ve çok takdir edilen bir davranış oldu. Günümüzde insanların konuşmaktan çekindiği, cinsiyet ayrımcılığı yaptığı ve bazen ağzına geleni söylediği bir dönemde Murray’nin böyle açıklamalar yapması, seksizmi “gerçekdışı” bulduğunu söylemesi, daha çok kadını spor dünyasına çekmeye çalışması ve en önemlisi tenis dünyasında bulunan kadın ve erkeklerin eşit para ödülü (ücret) almamasını eleştirmesi onu diğer sporculardan ayıran ve kendisine daha çok hayran olmamızı sağlayan unsur oldu. Bunlar yüzünden de, onun profesyonel tenise veda etmesi sadece ATP turu için değil, bütün tenis hatta spor dünyası için çok çok büyük bir kayıp olacak.
Kendi adıma da bir şeyler söylemem gerekirse, Murray’nin vedası ya da veda etme ihtimali, çocukluğuma bir darbe gibi. Tenis oynarken örnek aldığım, saatlerce sıkılmadan izlediğim, senelerce takip ettiğim birinin artık turda olmaması alışılması zor bir gerçek. Keşke yaşadığı sakatlık bu kararı almasına neden olmasaydı, ama yukarıda da bahsettiğim gibi, Andy Murray hem tenis adına hem de kadın hakları ve insanlık adına çok büyük işler yapmış mükemmel bir birey. Onu tenis dünyasının içinde bir şekilde görmeye devam edeceğimize de eminim. Umarım kendisini Wimbledon’da son bir kez izleme fırsatı buluruz, belki her şey yoluna girerse oynamaya da devam eder. Ama şimdilik, söylenebilecek tek şey: Seni özleyeceğim Andy Murray ve senin oynadığın bir dönemde tenise gönül vermek, bu sporla yatıp kalkmak çok büyük bir ayrıcalıktı ve hep öyle kalacak.