769 yolcusuyla Romanya’dan denize açıldıktan sonra, İstanbul açıklarında 24 Şubat 1942’de batan Struma gemisinin kurbanları, Sarayburnu Limanında düzenlenen resmi törenle bir kez daha anıldı.
Törende açılış konuşmasını Şalom yazarı Karel Valansi yaptı. Valansi, geminin Köstence Limanından denize açılmasından İstanbul’da batmasına kadar geçirdiği zorlu süreci anlattığı konuşmasında gemidekilerin maruz kaldığı insanlık dışı koşulları aktarmaya çalıştı. Valansi, “Gemidekilere İngiltere vize vermezken, savaşta tarafsız kalmak isteyen Türkiye de kurtuluş ümidi olmadı” dedi. Valansi, anma töreninde toplanmamızın amacını bu ve benzeri acıların bir kez daha yaşanmaması olduğunun altını çizdi, yaşananlardan ders çıkararak bu acıların tekrarlanmasının önüne geçilebileceğini vurguladı.
Karel Valansi’nin ardından mikrofona İstanbul Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir geldi. Özdemir, “Etnik ve dini kimliklerinden dolayı insanların zulme maruz kalmasından herkesin çıkarması gereken dersler vardır. Irkçılığın, ayrımcılığın, antisemitizmin, İslam karşıtlığının ve yabancı düşmanlığının artmakta olduğunu görebiliyoruz. Bu eğilimler toplumlarda derin yaraların oluşmasına ve şiddetin artmasına neden oluyor. Küresel ölçekte güvenlik tehdidi teşkil eden bu olgularla uluslararası düzeyde mücadele etmemiz gerekiyor.” Türkiye’nin bundan sonra da insani dramlara sessiz kalmayacağını belirten Vali Yardımcısı tüm insanlığın ortak acısı olarak nitelendirdiği Struma’yı hiçbir zaman unutmayacaklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından Türkiye Hahambaşı Rav İsak Haleva, Struma gemisinde hayatına kaybedenler için kadiş duası okudu. Tören Hahambaşı Rav Haleva ile Vali Yardımcısı Özdemir hayatını kaybeden 768 kişi için hazırlanmış bir çelengi, katılımcıların ise ellerindeki karanfilleri denize atmasıyla son buldu.