Uzun yıllardır hem organizasyonu hem de gösterileri ile seyircilerin ve katılımcıların kalbinde unutulmaz bir tat bırakan Şemeş Karmiel, yaklaşan gösteri tarihleri için yine büyük bir heyecan içinde. Bu yıl 334 kişiye ulaşan bu dev ekibi kurucusu ve koreografı Verda Hason Darsa ile katılımcılardan dinliyoruz.
Şemeş Karmiel’in her geçen yıl çıtasını daha da yükselten gösterilerini seyrediyoruz... Bunun arkasında çok büyük bir çalışma olduğunu varsaymak zor değil... Biraz Şemeş Karmiel Türkiye’nin yapısını anlatır mısınız?
14 yıl önce büyük çabalar sonucu kurulan bu harika ekip, 2005 Temmuz’unda ilk gösterisini yapmak üzere Karmiel Dans Festivaline uçtu. O gün 24 kişilik Şemeş Karmiel, bugün 334 kişilik dev bir ekip olarak yoluna devam ediyor.
Karmiel’i Türkiye’de başlatırken neyi hayal ettiniz? Kaç kişiyle başladınız?
Türk Yahudi Toplumunu, yurtiçi ve yurtdışı her türlü platformda, başarılı bir şekilde temsil edebilecek, bir dans takımı kurmayı ve bu takımı cemaatimizin vazgeçilmezleri arasına yerleştirmeyi hayal etmiştim. Seyredenleri şaşırtacak, bol alkış toplayacak bir ekip kurmayı hayal etmiştim. Sanırım hayalimin büyük bir kısmını gerçekleştirdim. Fakat her sene, hayallere yenileri eklendiği için, tüm hayallerimin gerçek olduğunu söyleyemem.
Bu yıl Karmiel kaç dansçıya ulaştı? Yaş grupları nasıl dağılıyor?
Şemeş Karmiel her geçen yıl büyüyerek, bu sene rekor sayıya ulaştı. Bugün on takım ve 334 dansçıdan oluşan bir takımız. Müthiş bir sayı. En küçüğümüz 5 yaşında. En büyüklerimiz ise katılma yaşı olmaksızın, 30 plus grubuna dahil oluyor. Her hafta, aynı çatı altına 300’ün üzerinde dansçıyı, tabii ki gruplar halinde, yaşlarına göre ayırarak topluyoruz: 5 yaş, 6 yaş, 7/8 yaş, 9 yaş, 9 yaş PAZAR grubu, 10/11 yaş, 12/13 yaş, 15/16/17 yaş grubu, 18+ genç takım, 30 Plus grupları…
Şemeş Karmiel’in amacı, hedefi nedir?
Şemeş Karmiel olarak, bugün en önemli hedefimiz, mümkün olduğunca fazla bireyi, aynı çatı altında toplayarak, dansı küçük yaştan sevdirmek ve bu sevgiyi nesilden nesle aktarmak. Her yaş grubuna yönelik özel seçimler ile ayrı ayrı çalışma yapabilmeyi, onlara sahne ve gösteri deneyimi yaşatmayı, İsrail’de gerçekleşen dans festivaline katılma fırsatı sunmayı, cemaat bireylerinin bağlantılarını sağlamlaştırmayı amaçlıyoruz. Tüm bunlar için sezon boyunca sıkı çalışıyoruz. Çalışmalara katılan tüm dansçılarımıza, çocukların katılmasına destek veren velilerimize, teşekkür ediyoruz.
Gösteri, bu işin tadı tuzu. Öncesinde nasıl bir çalışma programınız oluyor? Bu kadar büyük bir ekibi çalıştırmak için de bir ekibe ihtiyacınız olmalı…
Tabii ki gösteri konsepti herkesi çok heyecanlandırıyor. Şemeş ekibi olarak gösteriden aylar önce çalışmalara başlıyoruz ama Şemeş Karmiel sadece gösteriden oluşmuyor. Özellikle sezon başlarında, her yaşa uygun dansları seçip, bir süre onları öğretiyoruz. Özellikle çocuk gruplarımız için, her hafta yepyeni bir dans öğretilecek şekilde geniş kapsamlı bir program oluşturuyoruz. Bu program sonunda, gösteri de yaklaşırken, her takım ile gösteri dansları çalışmaya başlıyoruz. Dansçı sayımız arttıkça, eğitmen sayımızı da arttırmaya çalışıyoruz. En küçük yardım bile bizi çok mutlu ediyor. Ana çalıştırıcılarımızın yanında, 18 kişilik yardımcı ekibimiz yer alıyor. Her hafta bir araya gelip, dansları öğreniyor ve öğretiyorlar. Toplamda 22 kişilik bir eğitmen ekibimiz var.
Yeni eğitmenleri nasıl yetiştiriyorsunuz?
Yeni eğitmenleri, aramızda bir süredir dans eden, bu sorumluluğu taşımaya gönüllü gençlerden seçiyoruz. Sezon başında çalışmalar başlamadan önce, tüm eğitmenler ile toplanıp, çalışmalar yapıyoruz. Eğitmenlerimizin bir kısmı İngiltere’de gerçekleşen Machol Europa Dans Kampına katılıyor. Bu kamp, onlara dünyada popülerleşen yeni dansları öğretmenin yanı sıra, eğitmenlik yapmayı, ‘madrih-madriha’ olmayı öğreten seminerler de veriyor.
Gösterilerde, koreografilere modern dansların da ilave olduğu bir akış izliyoruz. Koreografiler nasıl oluşuyor?
Son birkaç senedir gösterilerimize değişiklik kattık. Açıkçası, modern dansların eklenmesi ekibimize inanılmaz motivasyon katıyor. Her zaman ve her yaş için gelenekseli ön planda tutuyoruz ama artan ilgiye göre modern/jazz danslar katarak dansçılarımızın takıma olan ilgisini, bağlılıklarını arttırmaya çalışıyoruz. Gösteriye aylar önceden çalışmaya başlıyoruz. Sanat Direktörümüz Shlomo Maman, her sene belli aralıklarla buraya gelip her takıma, birlikte seçip uygun gördüğümüz dansları öğretiyor, biz de devamını getiriyoruz. Modern/jazz dansları için ise iki senedir birlikte çalıştığımız Orçun Okurgan, Şemeş’e özel koreografiler tasarlayıp öğretiyor.
Gösterilerdeki kostümleriniz de göz dolduruyor. Her yıl yeni kostümler nasıl hazırlanıyor?
Her yıl tüm kostümlerimiz sıfırdan hazırlanmıyor ama son birkaç senede dansçı sayımız hızlıca arttığı için yeni kostümler eklemek zorunda kalıyoruz. İlk yılların kostümlerden tutun, yeni yaptırılan kostümlere kadar yüzlerce boy kostümümüz var. Ama olanlar bile yeterli olmuyor. Gösteri zamanı, kendi kostümlerimize ek olarak, Shlomo ve ekibi bize kostüm taşıyor ve gösterimizde dans konseptine uygun kostümler giymemizi sağlıyorlar. Yüzlerce kostümü toplamak, temizlemek, depolamak, tek tek dansçılara teslim etmek de ekibimizin yardım alarak altından kalkmaya çalıştığı, başlı başına bir iş tabii…
Sizce Karmiel’in en çok neye ihtiyacı var?
Şemeş Karmiel, her geçen yıl büyüdükçe hem gelen istekler artıyor hem de çıtamız doğal olarak yükseliyor. Ekip olarak bu isteklerin tamamına yanıt verebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Gelen yoğun Jazz dans talebine karşılık Orçun Okurgan, bu yıldan itibaren, çocuk takımlarına düzenli olarak eğitim vermeye başladı. Bu yıl bilet satışlarını kolaylaştırmak için yeni bir site kurduk. Önümüzdeki yıl bu siteyi daha verimli hale getirmeyi hedefliyoruz.
Dansçılarımızı, mutlu ve keyifli gördükçe, biz de motive olarak çalışmaya devam edebiliyoruz.
Şemeş Karmiel olarak tüm çalışmalarımızı Ulus Özel Musevi Okulu binasında ve ALEF’te yapıyoruz. Bize bu olanağı ve sunmasalardı, ekibimizi bu şekilde büyütemezdik. Destekleri bizim için çok değerli. Öte yandan, oldukça büyüyen ekibimiz ile, rutin çalışmalarımızı yaptığımız salonlara sığmakta bile artık çok zorlanıyoruz. Aynı çatı altında, hem kostümlerimizi muhafaza edebileceğimiz, hem de provalarımızı yapabileceğimiz büyük bir stüdyo, şu anda Şemeş Karmiel’in en büyük ihtiyacı diyebilirim. İleride yeni bir sponsorumuz olursa, bu konu mutlaka gündemimizde olacaktır.
Biraz da ekip üyelerine soruyoruz: Kaç yaşındasınız ve kaç yıldır Karmiel’de dans ediyorsunuz? Karmiel’de olmak size ne hissettiriyor?
Ben Valeri Bahar, 22 yaşındayım. Şemeş Karmiel ekibindeki altıncı yılım. Kulağa klişe gelse de, Şemes Karmiel’in artık ailem olduğunu söylemeliyim. Altı yıldır her çarşamba akşamım saatlerce dans provasında geçiyor. Beni cemaate bağlayan bir organizasyon olmasının yanı sıra bana dans edebilme ve her yaş grubuna dans öğretebilme fırsatını sunuyor Şemeş. Düzenli çalışma disiplini ile hem kendi yaşlarımda, hem benden büyük ve küçüklerle tanışıp her hafta dans sayesinde sosyalleşmek ve biraz bile olsa günlük rutinimden uzaklaşmak, beni çok mutlu ediyor.
Ben Eslin Ülçer, 16 yaşındayım. Karmiel’de on yaşından beri dans ediyorum. İlk festivalime beş yıl önce katıldım. Karmiel’de olmak çok özel bir duygu, çünkü burada dans etmekten daha fazlasını yapıyoruz. İyi arkadaşlıklar ediniyoruz ve çok güzel deneyimler yaşıyoruz. Özellikle bir genç olarak Karmiel’de olmak kişiliğimizi olumlu etkiliyor.
Ben Serena Yeruşalmi. 12 yaşındayım ve üç senedir Şemeş Karmiel’de dans ediyorum. Burada dans etmek kendimi evimde gibi hissettiriyor. Öğretmenlerimi çok seviyorum ve çok keyif alıyorum.
Ben Delya Franco. 35 yaşındayım ve iki yıldır 30 plus takımında dans ediyorum. Bütünün bir parçası olmayı seviyorum. Dans etmeyi, o sahnede kocaman bir ekip olmayı seviyorum. Kimi zaman yorulup pes etme aşamasına gelsem de, arkadaşlarımın ‘hadi yaparsın’ demesiyle yola devam ediyorum.
Uzun bir süreye yayılan çalışma programı sizi epey yakınlaştırıyor olmalı... Çalışmaların genel havası nasıl oluyor?
VALERİE: Çalışmaların uzun sürdüğü gerçeği biraz yorucu oluyor tabii ama birlikte olmaktan keyif alıyoruz. Dans esnasında da, ara verdiğimizde de, çalışmaların öncesi ve sonrasında da hep birlikteyiz. Uzun provaların yepyeni dostluklar kazandırdığını da, olan arkadaşlarımla ilişkilerimi sağlamlaştırdığını söyleyebilirim! Çalışmalar zaten senelerdir bir düzene oturmuş şekilde işliyor, ister istemez de yepyeni arkadaşlıklar gelişiyor.
ESLİN: Çalışmalar, aile buluşması gibi geçiyor. Karmiel’i ailemin bir uzantısı olarak görüyorum. Karmiel bana sadece kendi yaşımdaki insanlar ile değil yaşça büyük insanlarla da yakınlaşma olanağı sağladı. Ablam olarak görebileceğim bir insanı hayatıma kattı. Ayrıca, ne problemin olursa olsun, arkanda duracak ve sana yardım etmek için açık kollar ile bekleyen bir sürü insan var. Bu yüzden çalışma ortamı pek çok açıdan, çok farklı ve eğlenceli.
SERENA: Genel olarak ilk çalışmalarda yeni danslar öğrenip eğleniyoruz. Gösteri yaklaştıkça gösteri danslarını öğreniyoruz. Bir ay kala ise genel provalara başlıyoruz. Bütün bu süreç yeni arkadaşlıkları başlatıyor ve hep birlikte, küçük-büyük çok eğleniyoruz.
DELYA: Eşimle birlikte Karmiel’e başlama sebebimiz daha çok sosyalleşmekti. Anne-baba ve çocuk olarak dans ediyoruz. 30 plus olarak 60’in üstünde dostla çalışmak çok keyifli. Bu çalışmalar sayesinde, kimi ekip arkadaşlarımızla samimi olup günlük hayatımızda da programlaşır olduk. Çalışmalarda tüm ekip birbirine tam destek, kimi zaman öğretmenimizin sabrını zorlasak da eğleniyoruz, gülüyoruz, öğreniyoruz ve mutluyuz.
Yurt dışında hangi etkinlik ve festivallere katılıyorsunuz? Bu katılımlarınızda nasıl tepkiler alıyorsunuz? Sizin izlenimleriniz neler oluyor?
VALERİE: Bu yıl Karmiel Dans Festivali’ne altıncı kez katılacağım. Bu şansa sahip olduğum için çok mutluyum. Her sene Şemeş takımı olarak orada Türkiye’yi temsil eden horon, oryantal ve Roman gibi danslar da yapıyor ve bu sayede farklılığımızı gösteriyoruz! Bu danslarımız, diğer takımların ve seyircilerin oldukça ilgisini çekiyor. Zaman zaman yanımıza gelip, bizimle sohbet edip, fotoğraf çektiriyorlar. Çok keyifli olduğunu söyleyebilirim.
Festivale gitmenin yanı sıra, son üç-dört yıldır, İngiltere ve Amerika’da çeşitli kamplarına katılıp yepyeni danslar öğreniyor ve takımlarımıza öğretiyorum. Ayrıca, hem Türkiye’yi hem de Şemeş Karmiel’i temsil edip tanıtmış oluyorum. Bu sayede, hem Türk Musevilerinin varlığını, hem de dans ekibimizin ne kadar kapsamlı olduğunu gösterme fırsatı elde diyorum. Birçok ülkeden dansçılar, maalesef, bizim ne varlığımıza ne de bu kadar kalabalık bir dans ekibimizin olabileceğine inanmıyor. Kendimizi onlara anlattıkça, bize saygı duymaya ve desteklemeye başlıyorlar.
Bu kamplara dünyanın her tarafından Yahudi dansçılar katılıyor. Kamplar sayesinde uluslararası arkadaşlar edinmenin keyfini de çıkarıyorum. Bazılarıyla yurtdışında buluşup, tatile bile gidiyorum. Şemeş Karmiel’in genç dansçılarına, yaşları gelince bu tarz kamplara gitmelerini tavsiye ediyorum. Bu kamplar, insanlara bakış açımı değiştirecek deneyimler yaşattı ve yaşatmaya da devam ediyor!
ESLİN: Bu seneyle birlikte beş yıldır, İsrail’deki Karmiel Dans Festivaline katılıyorum. Geçen yıl Karmiel ile Machol Europa'ya gitme şansına sahip oldum. Türkiye'den olduğumu öğrenince insanların çok farklı tepkileri oldu. Türkiye’nin medyadaki algısından dolayı, genellikle şaşırıyorlar. Fakat bu tepkinin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını biliyorum ve bu yüzden de yurtdışında cemaatimiz ile ilgili bilgi vermeyi çok önemsiyorum. Benim için Karmiel Festivali ve Machol Europa, değer biçilemez bir deneyim; çünkü hem dünyanın dört bir yanından birçok Yahudi gencin ortak bir amaç için bir araya geldiğini görmek, hem de farklı kültürlerden insanlar ile tanışmak ve onların ülkelerinde bir Yahudi olarak yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek çok hoşuma gidiyor.
Son olarak Karmiel’e katılmak isteyenlere ne söylemek istersiniz?
SERENA: Şemes Karmiel’de dans etmek hayatımın çok önemli bir parçası. Bazen düşünüyorum burada dans etmeseydim ne yapardım diye. Katılmadan önce sakın, “Ben nasıl yapıcam! Çok zor bir iş bu!” demeyin. Katıldığınız zaman o kadar çok eğleneceksiniz ki…
ESLİN: İsteyenlere, mutlaka katılın derim! Çünkü ailemizde kimse dışlanmıyor ve herkesle bir şekilde bağlantı kuruyor. Karmiel'in asıl hedefi bir gösteri çıkarmak olarak görülebilir ama bence Karmiel’i Karmiel yapan o gösteri çıkarılırken harcanan emek. Bizim, Valeri’nin ve Verda’nın Karmiel gösterisi üzerindeki emeğimiz, bizi bir aile yapıyor. Bu yüzden kesinlikle katılın derim çünkü Karmiel sadece dans etmek değil bir aile olmak demek.
DELYA: Eğer disiplinli, aksatmadan her hafta kalpten gelecekseniz, gelin derim. Yoksa işiniz zor… Özellikle ekip olmak ve zorlukları kadar eğlenceli saatlere varım diyorsanız, hepinizi bekliyoruz…
VALERİE: Katılmak isteyen herkese kapımız açık. Her yaştan daha da fazla kız ve erkek dansçıları takımda görmekten mutluluk duyarız. Her yaş için sezon başında deneme çalışmaları yapıyoruz. Giderek büyümekten çok mutluyuz ve daha kalabalık bir dans ekibini de yönetebiliriz. Unutmamak gereken, bu kadar kalabalık bir ekip ancak düzenli ve disiplinli bir çalışma temposu ile aynı sahneye gelebiliyor. Bunu en doğru şekilde senelerdir yürütüyor ve devamlılığını sağlamaya çalışıyoruz.
VERDA: 14 yıldır başında olmaktan büyük keyif duyduğum Şemeş Karmiel Dans Topluluğunun, ekibe katılan her bireye keyif, enerji ve mutluluk verdiğini, her dansçının kendisinden duymak, bu işin en güzel yanı. Dans etmeyi seven, bir bütünün parçası olmayı tatmak isteyen, her yaştan katılımcıyı bekliyoruz.