Şimdi oyun zamanı

‘Her Yerde Oyun’ atölye etkinliklerinin fikri nasıl ortaya çıktı, süreçten bahsedebilir misiniz?

Biz annelerin hassasiyetlerini ve ihtiyaçlarını bilen, hisseden, gözeten iki anne olarak bir platform kurduk. Ebeveynlerin, kreş öncesinde çocuklarını götürebilecekleri oyun grubu ve atölye çalışmaları alanındaki ihtiyacı görerek yola çıktık. Geçmişi 2013 yılına dayanıyor. ‘Her yerde, her zaman ve her yaşta oyun oynayabiliriz’ diyoruz. En değer verdiğimiz konu bu. 0-3 yaş döneminde çocuk gelişiminde atılan her adım çok değerli. Şu anda İstanbul’da farklı noktalarda gezici sistemle oyun grupları düzenliyoruz. Özellikle sabit bir yer kullanmıyoruz. Bir merkezimiz, tek bir adresimiz yok. Çocukların ve ebeveynlerin rahat edebileceği uygunluktaki tüm ortamlar bizim oyun alanımız olabilir. Ancak belirli gün ve saatlerde birlikte oynayabileceğimiz anlaşmalı merkezlerimiz var. Her hafta anlaşmalı olduğumuz merkezlerde aynı gün ve saatte çocuklarla ve aileleriyle biraraya gelip değişen konseptlerle oyun oynuyoruz.

Bunun yanı sıra marka işbirlikleri yaparak ve kurumsal şirketlerde düzenlediğimiz etkinliklerle çok daha geniş gruplara erişebiliyoruz. Şu anda geldiğimiz noktadan elbette ki memnunuz ama daha çok ebeveyn ve çocuğa ulaşmayı arzuluyor ve bunun için çalışıyoruz. Kurumsal işbirlikleri sayesinde daha fazla çocuk ile bir araya gelme yolunda adımlar atıyoruz. Her yıl büyüyen bir ağımız var. Önümüzdeki yıllarda hayata geçirmek için üzerinde çalıştığımız farklı hayallerimiz var.

Oyun oynatarak öğretmek çok zevkli olsa gerek, Atölyeleri nasıl kurguluyorsunuz? Nelere dikkat ediyorsunuz?

Atölyelerimizin temaları her hafta değişiyor. Yıllık olarak hazırladığımız bir program var. Temaları hazırlarken bazen çok sevilen çocuk kitaplarından yola çıkıyoruz, bazen en sevdikleri oyuncaklardan, bazen öğrenmeleri gereken temel kavramlardan… Kendi çocuklarımız da bize ilham veriyor tabii ki. Bazen oyunları önce onlara oynatıp ilgi düzeylerini ölçüyoruz. Her temayla ilgili altı farklı oyun kurgusu hazırlıyoruz. Her temada kurgular, aktivite içerikleri ve oyunlarda kullandığımız malzemeler değişiyor. Bu içerikler çocukların ince motor becerilerini, iletişim süreçlerini geliştirecek aktiviteler ve duyusal oyunlardan oluşuyor. Oyuna, çocukların ve ebeveynlerin kendilerini tanıtmalarını sağlayacak bir aktivite ile başlıyoruz. Çocukların tema ile ilgili kısa bilgiler öğrenmesini sağlayacak interaktif bir oyunla ya da yine temamızla ilgili kitap okuyarak devam ediyoruz. Beş dakika kadar süren bu girişin ardından ince motor becerilerini geliştirecek, dikkat ve konsantrasyon sürelerini artıracak, dinleme, yönerge alma, iletişim süreçlerini güçlendiren, parmak kaslarını, el-göz koordinasyonlarını destekleyecek aktiviteler yapıyor, farklı dokularla tanışmalarını sağlayan duyusal oyunlar oynuyoruz. Kurumsal işbirliklerinde tüm organizasyonu kurumun belirlediği ihtiyaçlara göre oluşturuyor ve yepyeni içerikler üretiyoruz.

Atölyeleriniz 18 aylıktan itibaren başlıyor. Çok küçük yaş grubuna hitap ediyorsunuz, gerçekten bu aktiviteleri  yapabiliyorlar mı?

 0-3 yaş gelişim süreci çocuklar için çok değerli. Pek çok şeyi o dönemde içselleştiriyorlar. Algılarının son derece açık olduğu bu dönemi olabildiğince iyi değerlendirmek gerekiyor. Sandığınızdan çok daha hızlı kavrıyor ve bu süreçleri becerilerini geliştirmek için kullanıyorlar. Tüm oyunları yaş gruplarına göre hazırlıyoruz. 2013’ten beri edindiğimiz tecrübelere göre evet gayet güzel öğreniyor, oynuyor, eğleniyor ve güzel bağlar kuruyorlar. Kreş ortamına hem daha rahat alışıyor, hem de kendilerine daha güvenerek sürece dâhil oluyorlar. Çocuklar sıkılmadan sürekli değişen kurgularda farklı oyunlar oynuyor, yaşıtlarıyla biraraya geliyor. Atölyeler iletişim ve sosyal becerilerini destekleyecek bir grup aktivitesi aynı zamanda. Birbirlerini ve eğitmenleri gözlemledikçe pek çok kazanım elde ederek atölyeden ayrılıyorlar. Bu süreç ebeveynler açısından da pek çok kazanım elde ettikleri bir dönem oluyor. Bunlar hem gruplarımıza gelen velilerden aldığımız mesajlar hem de kendi gözlemlerimiz. 

Peki, atölye etkinliğine gelemeyen anneler için evde yapılabilecek pratik önerileriniz var mı?

Öncelikle çocukla oyun sadece annenin değil, babanın da sorumluluğudur. Çocukla oynamaktan korkan, kaçan babaları da sürece biraz daha dâhil etmek gerekir. Biz atölyelerimize katılan ebeveynlerle kullandığımız malzemeleri nasıl hazırladığımızı, neden o malzemeleri kullandığımızı, evde oyun kurgularken başka neler kullanabileceklerini olabildiğince paylaşmaya çalışıyoruz. Böylece atölyede yaptığımız aktivitelerin aynısını ya da benzerlerini ev ortamında hazırlayıp öğrenme ve beceri kazanma süreçlerini evde de devam ettirerek, pekiştirmiş oluyorlar. Benzer bilgileri ve hatta daha fazlasını sosyal medya hesaplarımızdan da paylaşıyoruz. Oyun, oyuncak, çocukla gezilebilecek yerler gibi önerilerimizi Instagram’da @heryerdeoyun hesabımızı takip ederek detaylarıyla görebilirler.

‘Her Yerde Oyun’ ekibi olarak havaların ısındığı şu günlerde çocuklarla yapılacak açık hava oyun önerileriniz ne olur?

Öncelikle çocuklarla doğadaki değişimi gözlemlemek için bol bol doğaya koşmayı öneriyoruz. Bu değişimi gözlemlemek unutulmaz bir deneyim çocuklar için. Çocuklar, birlikte geçen tüm anıları kaydediyorlar. Toprağın kokusunu birlikte içinize çekin, kuş seslerini dinleyin. Bahar yağmurundan kaçmak yerine birkaç dakika da olsa birlikte ıslanın, yüzünüze vuran damlaların keyfini çıkarın. Oluşmuş su birikintilerinde zıplayın. Baharda gökkuşağını kovalayın. Bulutları izleyin, ‘gökyüzündeki bulutları bakalım kim neye benzetecek’ oynayın. Meyve vermesini gözlemleyeceğiniz bir ağaç bulabilirsiniz. Çiçeklenmesini, çiçek dökmesini, meyvelerin olgunlaşmasını izleyin. Birlikte bir saksıya tohum ya da çiçek ekin. Her sabah birlikte sulayın ve büyümesini gözlemleyin. Bitkilerin büyüme süreçlerinden bahsedin. Bol bol yürüyüşe çıkın, koşun, zıplayın, toprakla oynayın. Sokak oyunlarını da unutmayalım. Bir tebeşir alın, çocuk parkına ‘sek sek’ çizin, ip atlayın. Hepinize, hepimize iyi gelecek bir uyanış bahar mevsimi. Keyfini çıkaralım.