Türk Yahudi Toplumundan kısa kısa: Uygulamalı Pesah Sederi

Toplum
25 Nisan 2019 Perşembe

500. Yıl Vakfından uygulamalı Pesah Sederi

23 Nisan günü, 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesinin düzenlediği Uygulamalı Pesah Sederi gerçekleşti.

Geniş toplumdan 25 katılımcı ile gerçekleşen yemekte, geleneksel bir Pesah Sederi’nin tüm detayları düşünüldü. Herkesin birbirini görmelerini sağlayan kare masa düzeni, her masada yemeğin akışı içinde kullanılacak Seder tepsisi, içindeki matsa, marul, haroset, zeroa, betsa ve tuzlu su ile hazır bulunduruldu. Katılımcılara verilen 15 adımlık seder’in kısa detayları, sede’in rahatça takip edilebilmesini sağladı. Pesah masalarının özelliği olan masa etrafındaki herkesin katılımı ve mutlaka söz almasını sağlamak için günün akışı içinde bir görev dağılımı verildi. Bazı misafirler seder tepsisindeki yiyeceklerin neyi simgelediğini kendilerine önceden dağıtılan açıklayıcı metinden okuyup masadakileri bilgilendirdi. Bazı misafirler seder sırasında iki kere gerçekleştirilen el yıkama sırasında sürahi ve yıkama kabını herkese dolaştırmayı üstlendi. Bazı misafirler Pesah anlatı kitabı Agada’nın seçili bölümlerini okudu, kimi misafirler ise değişik yörelerin farklı Pesah adetleri üzerine hazırlanmış bilgileri paylaştı. Masanın yaşça en küçük katılımcısı olan küçük çocuğunun, afikomanı sopasının ucuna takarak odadan çıkıp koşarak nefes nefese tekrar odaya girmesiyle geleneksel soru-cevap canlandırıldı. “Nereden geliyorsun? Mısır’dan. Nereye gidiyorsun? Yeruşalayim’e. Çıkınında ne var? Matsa ve maror. Ne istiyorsun? Bu gece diğerlerinden neden farklı, onu öğrenmek istiyorum!”

Gecede Pesah’ın Yahudi hayatındaki anlam ve önemi hakkında bilgiler paylaşıldı.

Pesah Bayramının isimlerinden biri olan Zeman Herutenu - Özgürlüğümüzün Zamanından yola çıkarak, özgürlüğün anlamı üzerinde duruldu. Pesah’ın, özgürlüğün ilk adımı olduğunu, asıl özgürlüğün yaşam kılavuzu olan Tora’nın verildiği Şavuot’ta geldiği açıklandı.

Seder’in adımları yerine getirildikten sonra La Casa Catering’in geleneksel Pesah yemekleri ile hazırlanmış lezzetler, keyifli bir sohbet eşliğinde yenildi.


Hahambaşı Rav Haleva’dan  hastalara bayram ziyareti

22 Nisan günü Hahambaşı Rav İsak Haleva, Pesah Bayramı nedeniyle Or Ahayim ve Balıklı Hastanesinde yatan Türk Yahudi Toplumu hastalarını ziyaret etti. Kendisine Or Ahayim Hastanesi Vakfı Başkanı Yaşar Abuaf ile Pembe Melekler eşlik ettiler. Hahambaşı Haleva hastalarla sohbet ederek, şifa dileklerinde bulundu.

 

Tarihi italyan Sinagogunda bahar konserleri devam ediyor

Şubat ayından beri her ay bir konsere ev sahipliği Tarihi İtalyan Sinagogunda, 15 Nisan akşamı yetenekli piyanist Renan Koen, unutulmayacak bir konsere daha imza attı.

Konsere, Çek Baş Konsolosu Petr Mares, Brezilya Baş Konsolosu Paulo Roberto França, Aşkenaz Cemaat Başkanı Av. Binyamin Poluman’ın yanı sıra müzikseverler katıldı.

Sinagog Gabayı Mişel Horada açılış konuşmasının ardından piyanist Renan Koen’i sahneye davet etti. Sanatçı konserde Scarlatti, Shuman, Rodrigo, Theodorakis ve Janaeek’ten eserler çaldı. Aynı zamanda Akın Kilis’in çağdaş müzik topluluğu da geceye ayrı bir renk kattı.

Renan Koen, konser sırasında çaldığı parçalar ile ilgili dinleyicileri bilgilendiren açıklamalarda bulunurken şu sözlere yer verdi: “(…)Çek Cumhuriyetinde yer almış Terezin Kampına hapsedilmiş ve her biri çok büyük olan bestecilerin çoğu şeyin yasak olmasın rağmen orada besteledikleri eserleri 2015 yılından itibaren dünyanın çok çeşitli yerlerinde seslendiriyorum. Müzikoterapist olmam dolayısıyla da, bu bestecilerin gösterdikleri olağanüstü çabadan ilham alarak gençlere ‘Holokost Gerçekliği ile Pozitif Direnç’ adı altında bir eğitim hazırladım ve bu eğitimi tüm dünyada vermekteyim. Bu eğitimlerimin devamı olarak başlattığım ‘March of the Music’ hareketi ise her sene öğrencileri Terezin’e götürmeyi amaçlayan bir hareket. Bu eserleri ilk çalmaya başladığımdan beri bir hayalim vardı, o da bu eserlerin bestelendiği yer olan Terezin Kampında bunları çalmak. İstanbul Çek Başkonsolosu Sevgili Dr. Petr Mares ile bu amaçla çalışmaya başladık ve nihayet geçtiğimiz yaz bu konseri Terezin Enstitüsü ile yaptığımız işbirliği sonucunda gerçekleştirdik. Bu vesile ile Türk Yahudi Toplumunun da desteğiyle eğitimini almış iki konservatuar öğrencisini, Terezin’e götürerek ‘March of the Music’ hareketini başlatmış oldum(…)”