Avrupa Yahudi Kongresi’nin yayınlandığı bir katalogdan notlar: Günümüzde Yahudi düşmanlığı, sadece aşırı sağ veya kökten dinci İslam ile sınırlı değil; bu rahatsızlık, siyasal yelpazenin sol ve merkezi bölümlerine olduğu gibi Hıristiyan ve Müslüman gruplara da yayıldı. Bu gerçeğin ışığında, 18 - 22 Şubat 2018 arasında yaklaşık olarak 1000 bilim adamı, aktivist, karar verici ve etkileyici kişi, Viyana’daki konferansta bir araya geldiler: ‘Antisemitizme Bir Son’.
Konferans, Avrupa Yahudi Kongresi, New York Üniversitesi, Tel-Aviv Üniversitesi ve Viyana Üniversitesi tarafından antisemitizmi belirli bir disiplin olmamakla beraber, tarihi bir derinlik çerçevesinde incelemek amacıyla toplandı. Her konuşmacı, antisemitizm ile savaşmak için tavsiyelerde bulunacak yöntemlerle iştirak etmek durumundaydı. Bu çalışmanın amacı, antisemitizm ile ilgili olarak, bilimsel araştırmaların önerilerinden yararlanarak, bunları pratik bir faydası olacak bir doküman haline getirmekti.
Antisemitizmin 2000 yılı aşkın bir geçmişi bulunmaktadır. Karışık bir olgudur ve bunun giderilmesi için kolay çözümler de bulunmamaktadır.
Sadece din, kültür, internet, akademisyenlik, eğitim, iş hayatı ve hükümetin değişik branşlarının da (siyasal partiler dahil) oluşturulabileceği bileşik yöntemler, bu çok eski nefret unsuruyla çarpışmak için ümit verebilir. Kuşkusuz nefret odaklarının biricik hedefi, Yahudiler değildir. Fakat Yahudiler adeta bir ‘buzdağı’nın görünür bölümünü oluşturmaktalar. Dolayısıyla bu meydanda antisemitizm ile savaşmanın ötesinde, elde edilen bilgilerle, diğer tür nefret türleri ile de mücadele etmek için, hatta bunları kökünden kazımak için bir başlangıç noktası da oluşturabileceği umudu beslemek mümkündür.
Antisemitizm ile mücadele yolunda
İster ABD’de Nazi sloganları veya İngiltere’de antisemit söylemlerde bulunan politikacılar olsun; ister Fransa’da veya diğer Avrupa ülkelerinde Yahudilerin şiddete maruz kalmaları veya öldürülmeleri olsun; ister Polonya ve Macaristan’da Holokost’un inkârı olsun… Antisemitizm, dünyamızın dinginliği ve iyiliği için ciddi bir tehlike arz etmekte. Antisemitizm için kalabalık bir Yahudi Cemaatinin de mevcudiyetine ihtiyacı yok; çok az, hatta hiçbir Yahudi yaşamının bulunmadığı yerlerde bile varlığı söz konusu olabilir.
Tarihte Yahudi düşmanlığına karşı ilk ciddi tepkiyi koyan ünlü tarihçi ve Roma vatandaşı Josephus Falvius’dur. MS 1. yüzyılın sonlarına doğru Josephus, ünlü Yahudi düşmanı Apion’a mukabil olarak ‘Apion’a Karşı’ adlı eserini yazmıştı. O zamandan beri rasyonel argümanlar vasıtası ile antisemitizm ile mücadele etme çabaları neticesiz kaldı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyada çeşitli örgütlenmeler oluştu. Örneğin Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, Yahudilerin ve diğer azınlık gruplarının haklarını gözetmeyi de üstlendiler. Antisemitizm, en azından dizginlenebilecek olan fakat durdurulamayacak ve dünyanın beraber yaşaması gereken kötü bir olgu olarak algılanmakta. Ancak bunun nesiller içerisinde durdurulabileceği de tartışılmakta ve bu amaç ile herkesin beşeri katkıda bulunması da vurgulanmaktadır.
*Antisemitizm, herhangi bir önyargı gibi değildir. Zira her türlü sosyal değişiklilere açık olan insanlar, antisemit yönde düşünmekten vazgeçmezler.
*Ortadoğu sorunu yeniden coşan antisemitizmin nedeni değildir. Ancak kolaylıkla buna bağlanabilmektedir.
*İsrail’in eleştirilmesi ile antisemitizm arasındaki bir ilişkiyi ayırt etmek güç değildir. İsrail’in politik kararları tartışılabilir ve tartışılmaktadır da hatta İsrail içinde de. Ancak klasik antisemit sterotipleri kullanarak onları Yahudi devletine yönlendirmek de sözlü antisemitizm kapsamındadır.
*Antisemitizmin önemli bir karakteristiği de, bu olgunun rasyonel olmaktan uzak oluşudur. Antisemitizmin bünyesinde çok duygusal ve rasyonel olmaktan uzak bir boyut da bulunmaktadır. Bu itibarla bununla mücadele etmek için rasyonel bir yaklaşım da yeterli olmayacaktır. “Yahudileri suçlarken” antisemitler, sadece Yahudileri olumsuz bir konsept olarak nitelemezler ve üstelik Yahudi olmadıkları için kendilerine olumlu bir pay da biçerler. Öte yandan Yahudilerin Şeytan ile özdeştirilmesi, antik zamanlardan beri Hıristiyanlıkta yer alan bir öğe olduğu gibi, İslam’ın ilk dönemlerinde de yer alır. Bu durumda antisemitizmin derin dinsel kökenleri göz ardı edilemez.
Nesiller boyu uygulanabilecek stratejiler
Antisemitizmin hukuksal takibatı ve Yahudilerin, Yahudi kuruluşlarının korunması, Yahudi düşmanlığını engelleyebilir ve Yahudi yaşamını inkişaf ettirebilir. Batılı ve Müslüman toplumlarının bünyesinde adeta kazınmış olan antisemitizmin giderilmesi on yıllarca sürecek bir meseleye benzemektedir. Uzun soluklu bir strateji izlenmeden antisemit nitelikli eylemler hukuken cezalandırılmadan, Yahudiler ile ilgili koruma tedbirleri geçici bir hüviyet kazanacaktır. Yahudiler ve Yahudi yaşamı tehdit altında kalmayı sürdürecektir.
Yukarıda bahsi geçen konferansta alınan sonuçlar çerçevesinde bu konuda dinsel, eğitimsel, ticari, hukuki ve devlet yönetimi ile ilgili çeşitli öneri kararları alındı. Dünyanın kültürel ve dinsel hatıraları Yahudilik ile ilgili olumlu ve antisemitizm hakkında hassas bir tarif ile bezenmelidir ve antisemitizmin tüm kurbanlarının sesi de dinsel ve kültürel hatıralara kazınmalıdır. Bu durumda şu önlemlerin alınması gerekmektedir.
Tespit etme: Bağımsız kurumların her ülkede ve dünya çapında antisemitizmin seviyesini belirli aralıklarda saptaması gerekir; bu meyanda yapılacak anketler ile bir ülkede kaç kişinin antisemittik ön yargılar taşıdığı ve antisemit kinden kaynaklanan eylemlerin sayısı ortaya çıkacaktır. Ancak bu şekilde antisemitizmin ne denli yaygın olduğu ve mücadelesi hususunda ne kadar başarılı olduğu ortaya çıkacaktır.
Sorunun anlaşılması: Her ülkenin antisemitizminin dikkate alınması gereken değişik özellikleri bulunmaktadır.
Duyarlılığın artırılması: Bir ülkedeki, cemiyetteki, kültürdeki kişilerin ve belirli bir dine mensup olanların özgün antisemitizm hakkında uyarılmaları şarttır.
Antisemitizmin işlevsel tanımlanması
Antisemitizm ile mücadele etmek için kişinin her şeyden evvel antisemitizm sorununun mevcudiyetini kabul etmesi ve bir eylemde, hakarette ve yorumda bir olgunun varlığını da teşhis etmesi gerekir. Adı geçen forumda elde edilen sonuçlar; International Holocaust Rememberance Alliance’ın (IHRA) antisemitizm hakkındaki işlevsel ve IHRA’nın 31 üyesi tarafından kabullenilmiş (Romanya’nın başkanlığında Mayıs 2016 daki Bükreş Seminerinde) tanımlamaya dayanmakta olup; bu ifade şimdi dünyadaki birçok hükümet ve parlamento tarafından onaylanmıştır: “Antisemitizm, Yahudilere karşı nefret olarak ifade edilebilecek bir tür algılamadır. Antisemitizmin retorik ve fiziksel tezahürleri Yahudi olan veya Yahudi olmayan bireylere ve/veya onların mülkiyetine, Yahudi cemaatlerinin kurumlarına veya dinsel olanaklarına yönlendirilmiştir.”
Ancak şu temel ilkelerin anlaşılması gerekmektedir: Her ne kadar antisemitler öncelikle Yahudileri hedefliyorlarsa da, bunların nefret ve tolerans yoksunluğu hiçbir zaman Yahudiler ile veya Yahudi olarak algılananlar ile sınırlandırılmamıştır; bu durum diğer tüm demokratik gruplara ve azınlıklara da sirayet etmektedir.
Kaynakça: “An End to Antisemitism, a catalogue of polices to combat antisemitism”, copyright by the European Jewish Congress, S. 19 – 27.