İki kadının hikâyesi: ŞAVUOT

Dualarımızda Tora’mızın Veriliş Zamanı - Zeman Matan Toratenu olarak dile getirdiğimiz Şavuot Bayramı, bu yıl 9 ve 10 Haziran günleri kutlanıyor.

Nazlı DOENYAS Kavram
29 Mayıs 2019 Çarşamba

Şavuot Bayramında geleneksel olarak ev ve sinagoglar çiçekler, ağaç dalları ve taze yeşilliklerle süslenir, bayram onuruna bayram mumları yakılır, Rut’un Kitabı okunur, sütlü yiyecekler yenilir, gece uyanık kalarak Tora sohbetleri yapılır ve Şavuot sabahları tüm aile birlikte 10 Emir’i dinlemek üzere sinagoga gidilir.

 

Pesah’ta Mısır’dan çıkarak fiziksel esaretlerinden kurtulan, bir halk haline gelen İsraeloğulları, 49 gün boyunca, gün gün kendi içlerine dönerek, karakter özelliklerini geliştirir, spiritüel olarak - yükselişe geçer ve içlerindeki Tanrısallığa yaklaşarak Şavuot’ta Tanrı’nın onlara vereceği Tora’yı almaya hazırlanır.

Yahudiler için Yaşam Kaynağı olan Tora’nın verildiği günün gelenekleri arasında Rut’un Kitabının okunduğunu görürüz.

ŞAVUOT’TA OKUNAN RUT’UN KİTABI

Şavuot’ta neden Rut’un Kitabı’nın okunduğu hakkında farklı yorumlar bulunur. Bir yoruma göre kitapta anlatılan hasat sahneleri -Hag Akatsir- Hasat Bayramı olarak da adlandırılan Şavuot’a ait olduğu için Rut’un Kitabı okunur. Başta akla yatkın gelse bile, insan yine de Şavuot’ta okunacak kadar önemli olması için bundan daha fazlası gerekmez mı diye düşünmeden edemiyor.

Başka bir yoruma göre, Moavlı bir putperest olan Rut, hiçbir şahsi çıkarı olmadan Yahudiliği içtenlikle kabul ederek, bir -ger tsedek- aramıza iyi niyetle katılan yabancıyı temsil eder. Bütün Yahudiler de, aynen Rut gibi, Kutsal Tora ve kurallarını, Tanrı’ya olan derin inançları ve güvenleriyle Şavuot’ta kabul eder; bu yüzden Rut’un Kitabı okunur.

Burada da şöyle bir düşünce mümkün: Rut’un Kitabı’ndan öğrenmemiz gereken sadece Yahudiliği samimiyetle ve tüm kalbimizle kabul etmenin güzelliği olsaydı, o zaman kitapta Rut’un Naomi’ye, “Senin halkın benim halkım, senin Tanrı’n benim Tanrı’m olacak” dediği ilk bölümden sonraki bölümlerin bir anlamı olmazdı.

Belki de Rut’un Kitabı’nın mesajları, sonlara doğru bizi bekleyen sürprizlerde gizlidir. Kitap sona yaklaşırken, Rut ve Boaz’ın çocukları Oved’in, Kral David’in büyükbabası olduğu ortaya çıkar. Fakat aslında bizi bekleyen büyük sürpriz, halkın, Rut ve Boaz’ın evliliklerini kutlarken  sundukları iyi dileklerde gizlidir: “Evin, Ad.’ın bu genç kadından sana vereceği çocuklarla, Tamar’ın Yeuda’ya doğurduğu Perets’in evi gibi olsun. (4:12)

Perets ve Tamar’ın Rut’la ne alakası vardır? Rut’un hikâyesinde onlar hiç yer almamıştı. Fakat kitabın sonunda David’in soyağacı gözler önüne serildiğinde, soyağacının Boaz’ın en uzak akrabası olan Perets’le başladığı görülür: Perets’in soyu şöyledir: Perets, Hetsron’un babası; Hetsron, Ram’ın babası; Ram, Amminadav’ın babası; Amminadav, Nahşon’un babası; Nahşon, Salmon’un babası; Salmon, Boaz’ın babası; Boaz, Oved’in babası; Oved, İşay’ın babası; İşay da David’in babasıdır.”

TAMAR İLE RUT

R.Jonathan Sacks -Tamar ile Rut- bu iki özel kadının hikâyeleri arasındaki benzerliği, karakter özelliklerini, Rut’un Kitabı’nın sonunda listelenen David Ameleh’in soyağacıyla birleştirerek Kral David’in doğum ve ölüm yıldönümü olan Şavuot’ta neden Rut’un Kitabı’nın okunduğuna farklı bir yorum getiriyor.

Tamar ve Rut’un hikâyeleri çok farklı olmalarına rağmen aralarında birçok benzerlik de göze çarpar:

Her iki durumda da hikâye bir ‘düşüşle’, ana karakterlerin (Bereşit’de Yeuda, Rut’da Elimeleh) ailenin diğer fertlerinden ya da halkından ayrılışıyla başlar.

Her iki hikâyedeki oğullar da hayatlarını kaybeder. Yeuda hikâyesinde Er ve Onan, Elimeleh’de Mahlon ve Kilyon.

Her iki durumda da çocukların isimleri kaderlerini ele vermektedir. Er ‘çocuksuz’, Onan ‘yas tutmak’, Mahlon ‘hastalık’, Kilyon ise ‘yıkım’ anlamına gelir.

Tamar da, Rut da çocuksuz dul kalmış kadınlardır. Her ikisi de ölmüş olan kocalarının isimlerini yaşatmak adına çocuk doğurmak isterler.

Her iki durumda da ölen eşlerinin adlarını yaşatmak adına çocuk doğurma isteklerini gerçekleştirmeleri için önlerinde engeller vardır. Geleneklere göre Tamar’ın üçüncü oğul Şela ile evlenmesi gerekirken Yeuda buna karşı çıkmıştır. Naomi, Rut’a hiçbir şekilde başka bir çocuğu olmayacağını, dolayısıyla aileden kimseyle evlenme şansı olmadığını söylemiştir.

Her iki durumda da kadınlar olayı ele alarak, ölen eşinin ailesinden birinden olmak kaydıyla çocuk doğurmayı planlarlar.

Her iki durumda da kadınlar planlarını, yanlış anlaşılmaya çok müsait bir şekilde gerçekleştirirler. Tamar, hayat kadını kılığına girerek Yeuda’nın kendisine rast gelmesini sağlar. Rut ise geceleyin, Boaz’a giderek üzerindeki örtüyü açmış ve onun ayaklarında yatar. Her iki durumda da olaya dahil olan adamlar hiçbir şekilde utandırılmaz. Tamar kimse fark etmeden, Yeuda’dan almış olduğu eşyalarla Yeuda’dan başka hiç kimsenin anlamayacağı şekilde ona, doğacak olan çocuğunun babası olduğunu gösterir. Rut ise gece Boaz’a giderken ve dönerken kimseye görünmemeye, bu şekilde Boaz’ı zor durumda bırakmamaya dikkat eder.

Her iki durumda da Yibum alahası söz konusudur. Ne Yeuda ne de Boaz ölen adamın erkek kardeşleridir. Her iki durumda da bu görevi yerine getirmesi gereken daha yakın akrabalar vardır, Şela vs. Her iki durumda da eşinin ailesine ve soyadına derin bir sadakat duyan kişiler işte bu kadınlardır. Hatta Yeuda’dan ve Naomi’nin akrabasından bile fazla.

Rut Kitabı’nın sonunda yer alan soyağacı, Perets’den David’in doğumuna kadar on nesli gösterir. Burada net olarak İsrael’in gelecekteki bu büyük kralının esas atalarının Tamar ile Rut olduğu görülür. David Ameleh’in atalarıyla ilgili detay veren tek hikâye Rut ve Tamar’ın hikâyeleridir. Bu çok şaşırtıcıdır. David’in karakter yapısını harmanlayan kahramanlar, aslında İsrael toplumunun içinden olmayan iki marjinal kadındır.

 

David Ameleh’in ataları Rut ve Tamar, kahraman olmaları beklenecek son kişilerdir:

Rut

Rut, Moav soyundandır. Avraam, günahkâr şehir Sodom yıkılırken, yeğeni Lot’u, kızlarıyla oradan kaçırarak kurtarır. Lot’un kızları, dünyanın sonunun geldiğini, dünyada onlardan başka hiç kimsenin bulunmadığını sanarak, soylarının devam etmesi için babalarını sarhoş ederek ondan çocuk doğururlar. Amon (ben-ammi:halkımın oğlu) ve Moav (babamdan oğlum) soyu, bu çocuklardan gelir (Bereşit 19:30-38). Moav halkı o kadar uzak durulması gereken bir halktır ki, Tora’da Moavlı erkeklerle evlenme yasağı vardır. “Bir Amoni veya Moavi, Tanrı’nın Cemaati’ne katılamaz; Onların onuncu nesil bile Tanrı’nn Cemaati’ne katılamayacaktır- ebediyen.” (Devarim 23;3)

Moaviler ve Amoniler, İsrailoğulları Mısır’dan çıkarken, yolda onları ekmek ve suyla karşılamamış, nezaket ve iyilikten yoksun davranmışlardı. Rut, Moav soyundan gelmesine rağmen tam bir iyilik ve nezaket örneğidir. Hem merhum kocasının ismini yaşatmaya çalışarak ölüye, hem de kayınvalidesine yemek sağlayıp hizmet ederek yaşayana iyilik gösterir. Tarlalarda fakirlere ayrılan yerlerden ekin toplaması hakkı olmasına rağmen izin isteyerek nezaket gösterir. Lot’un kızlarının aksine, kayınvalidesinin direktifleriyle gece Boaz’ın ayaklarının dibine kıvrılmasına rağmen, her şeyi açıklıkla konuşup, olayın iki tarafın da bilincinin yerinde olduğu bir ortamda gelişmesini sağlar. Rut, Tora’nın onaylamadığı bir soydan gelmesine rağmen, Avraam’ın yeğeni Lot’u takip etmek yerine içinde ekili olan Avraam’ın iyilik ve nezaket tohumlarını yeşertir. O da Avraam gibi doğdup büyüdüğü yerleri ve oranın inanışlarını terk eder, Tanrı yolunu takip eder.

 

Tamar

Tamar ise, Yeuda’nın üçüncü oğlu Şela’yı kendisiyle evlendirmeyip, ‘levirat’ evliliğini sürüncemede bırakınca, kraliyet soyunun kendisinden geleceğini hissederek kimliğini gizler, bir hayat kadını kılığına girerek Yeuda ile ile birlikte olur ve ondan hamile kalır. (Bereşit 38:14-27)

Yeuda’ya ait eşyaları ona verirken, Yeuda’yı utandırmaz, ona hatasını kabul etme fırsatı verir. Yeuda bu fırsatı değerlendirir, hatasını kabullenir, “Tamar benden daha dürüsttür” der. Tamar’ın dürüstlüğü, merhum kocasının ismini yaşatmaya çalışması, bunun için beklemesi, Yeuda’dan bir hareket gelmeyince, namusunu, hayatını tehlikeye atarak durumu eline alması, haklı olmasına rağmen, yine de Yeuda’yı utandırmaktansa, ateşte yakılma riskini göze almasından gelir. Bu olay, Yeuda’nın hayatını değiştirir; Yeuda hatasını kabul ederek, Tora’da ilk viduy yapan, hatasını itiraf eden kişi olur. Bereşit kitabının çoğu Yosef’ten ve onun liyakatlerinden bahsetmesine rağmen, Yeuda’nın adından gelen Yahudi olarak anılmamızın bir sebebi budur. Yeuda, ilk baal teşuva-teşuva yapan kişidir. Yosef ise, Yosef Atsadik olarak anılır. Bilgelerimiz, teşuva yapan, yani hatasını fark eden, pişmanlık duyan, bunu tekrarlamamaya niyet eden ve itiraf eden kişinin yanında bir tsadiğin bile duramayacağını anlatır. Bu yüzden Yeuda’dan gelen Yahudi olarak anılırız. Bunun sebebi Tamar’dır. Tamar’ın sayesinde ekilen bu tohumlar nesiller sonra David Ameleh’in kişiliğinde de ortaya çıkar. David, Batşeva ile yasak bir ilişkiye girdiğinde ve bunun sonucunda Batşeva’nın kocası öldüğünde, Peygamber Natan onu azarlar. David Ameleh hafifletici sebepler ve bahaneler bulmadan o anda hata yaptığını kabul eder.

DAVİD AMELEH’İ OLDUĞU KİŞİ YAPAN KARAKTER ÖZELLİKLERİ

Rut ve Tamar, bize kahraman doğulmadığını, kahraman olunduğunu, bazen de kahramanların, onların soyunun devam etmesini sağlayan cesur kadınlar tarafından oluşturulduğunu anlatır.

Ahlaki değerlerinin dışında başka hiçbir şeye sahip olmayan Rut ve Tamar, toplumun bu marjinal kadınları, ait olmayı seçtikleri halka olan bağlılıkları, iyilikleri, fedakarlıkları, ahlaki cesaretleri ve halklarının sürekliliği adına aldıkları risklerle Yahudiliğin hikayesinin devamlılığını sağladı. Sadakat, sabır ve cesaretleri ile krallığın doğumunu gerçekleştiren birer rol model olarak isimlerini Yahudi tarihine yazdırdılar. Her ikisinin de karakter özellikleri, Kral David’in olduğu kişi haline gelmesini, benzersiz cesarette bir kral olmasının yanında, son derece hassas bir ruha sahip olmasını sağladı. David Ameleh İsrael’i birleştirmiş, kralı olmuş, Yeruşalayim’i başkent yapmış, Bet Amikdaş’ın kuruluşunu planlamıştı. Bütün bu gücünün yanında insan ruhunun hassasiyeti ve incinebilirliği hakkında insanlığın dini tarihindeki bugüne kadar yazılan en güzel şiirlerinden birçoğunu yazmıştı. (Teillim)

 

RUT VE TAMAR - BİZE ANLATTIKLARI

Rut ve Tamar’ın yaşamları, bütün bir ulusu aynı kalıba sokmamamız gerektiğini, kim oldukları, nereden geldikleri, nereye, hangi etnik gruba ait olmaları sebebiyle kimseyi silmememiz gerektiğini, soylarının hikâyesi karanlık olan kişilerin bu miraslarının üzerine çıkmayı başarabilmelerinin mümkün olduğunu, bu yüzden kişileri ataları veya geçmişleriyle etiketlemememiz gerektiğini, sıradan, çoğu zaman varlığını bile fark etmediğimiz kişilerin bazen yaptıklarıyla bizi en çok şaşırtabilecek, tarihin akışını değiştirebilecek gizli kahramanlar olabileceklerini, Tanrı’nın nimetlerini ne şekilde dağıttığını kavramamızın mümkün olmadığını,  gerçek krallığın, asaletin, sevgi ve sadakatte bulunduğunu; büyüklüğün hiç beklemediğimiz yerlerde barındığını öğretiyor.

Şavuot’ta Rut’un Kitabı’nın okunması, bize bunları düşünmemiz, hayata Rut’un öğretilerini aklımızda tutarak bakmamız gerektiği mesajını verir.

Şavuot’un ABC’si, derin anlamı, felsefesi: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2862&Itemid=210

Önemli Not: Yazıdaki bilgiler, okuyucuya fikir vermek amacıyla Covenant & Conversation, Shavuot Mahzor, Textual Tapestries, Yahudilik Ansiklopedisi kitaplarından, alephbeta.org sitesi ve R.Jonathan Sacks-A Tale of Two Women-Shavuot Shiur kaynaklarından derlendi ve konu hakkındaki yorumlardan sadece bazılarını içermektedir. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olduğu için, özel günler, uygulamalar ve farklı yorumlar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.

Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.