Bu değerli eser, ‘akşam müziği’ gibi bir iz bıraktı üstümde. 1971 Nobel Ödüllü, büyük şiir üstadının yeni bulunmuş şiirlerinden oluşan ‘Ayaklarına Dokunurum Gölgede’ kitabı çok değerli melodiler içeriyor diyorum çünkü şair dediğimiz kişi de aslında bir nevi besteci değil midir? Kelimeleri öyle bir şekilde yan yana getiriyor ki, sanki bir melodi pasajı yaratıyor tahayyülümüzde… Sözcükleri okudukça beynimizde şekiller, görüntüler, senaryolar, hikâyeler uçuşuyor, biz de o melodiye kendimizi kaptırıp adeta ritimli bir şekilde sayfanın üstünden altına doğru yol alıyoruz ve gittikçe daha da büyüleniyoruz.
Bakın mesela hem yağmura hem gözyaşlarına olan hitaba:
“Yağmurun yasası oldu gözyaşlarının cevherini değiştiren.”
Ya yaşlılığı ifade eden:
“Hayatımın
sıradağlarına bakan
bu geçkin yaşımda.”
Ya da bir şairin misyonu:
“Yoldaşlar edindim sonra da
beni hep koruyacak
çünkü benim şiirim
kabuğundan çıkmıştı bir kere,
taçlanmıştı onların acılarıyla”
Şairin bestemsi şiirlerini okumanızı öneririm.