• "Küçücük beyinlere Yahudiler´in ne olduğunu bilmeden, Yahudi nefreti, insan nefreti fikri zerk ediliyor. "Bu küçük çocuklar potansiyel Yahudi düşmanı olarak topluma entegre olacak, en büyük tehlike bu. "Irkçılık ve nefret suçlarına ceza-i müeyyide uygulanmalı" "Irkçılık ve nefret suçu oluşturabilecek söylemlere, sorumlulara, çocukları buna yönlendirenlere mutlaka dava açılması lazım. İVO MOLİNAS – www.bianet.org
"Türkiye'deki görsel ve yazılı basında, sosyal medyada çok yoğun bir anti semitizm var, ama bu video anti semitizmin bambaşka bir örneği" diyor ve ekliyor:
"Küçücük beyinlere Yahudiler'in ne olduğunu bilmeden, Yahudi nefreti, insan nefreti fikri zerk ediliyor.
"Bu küçük çocuklar potansiyel Yahudi düşmanı olarak topluma entegre olacak, en büyük tehlike bu.
"Irkçılık ve nefret suçlarına ceza-i müeyyide uygulanmalı"
"Irkçılık ve nefret suçu oluşturabilecek söylemlere, sorumlulara, çocukları buna yönlendirenlere mutlaka dava açılması lazım.
"Bütün ırkçılık ve nefret suçlarına caza-i müeyyide uygulanmalı. Bu video anti semitizmin en üst ve en sert versiyonu.
"Çözümü kısa vadede bu, uzun vadede de eğitim. Bir etnik grubun, küçücük çocukların beynine düşman olarak yerleştirildiği bir Türkiye yaşıyoruz, en büyük acı da bu zaten.
"Toplum olarak sadece şikayet ediyoruz, bir şey yapamıyoruz.Bunu durdurmak için ne siyasi ne hukuksal girişimlerde bulunulmaması üzüntü kaynağı.''
İVO MOLİNAS (Pınar Tarcan)
http://bianet.org/bianet/azinliklar/211336-video-nefret-soyleminin-en-ust-ornegi
SOSYAL medyada dolaşan bir video gördüm: Yaz kampı izlenimi veren bir yerde küçücük çocuklar güya Filistin’e destek vermek için slogan atıyorlar. Attıkları slogan şu: Yahudilere ölüm!
https://indigodergisi.com/2019/08/cocuklar-tekbir-yahudilere-olum-sloganlari/
Yahudi olmak ile İsrail politikalarını yürütmek arasındaki devasa farkın bilinmediği, yapılanın en ilkelinden bir ırkçılık olduğunun farkında bile olunmadığı, “Yahudi eşittir insan” gibi çok basit bir denkleminin bile kurulamadığı... Bu örgütlü ve acıklı cehalet ne zaman bitecek Allah’ım!
AHMET HAKAN
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/bu-babayla-sadece-ve-sadece-gurur-duyulur-41292810
Doğu Akdeniz'de 2009'da petrol ve doğal gaz rezervlerinin keşfedilmesiyle başlayan Lübnan-İsrail deniz sınırı anlaşmazlığı ABD'nin arabuluculuk çalışmalarına rağmen devam ediyor.
Lübnan-İsrail deniz sınırları arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik ihtilaflı bölge bulunuyor. İsrail, Lübnan hükümetinin Ocak 2017'de ihaleye çıkardığı 5 bloktan (1,4,8,9,10) 3'ünün (8,9,10) İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını öne sürüyor.
Dünyanın en önemli gaz ihracatçısı ülkeleri arasında yer almayı isteyen İsrail, rezervlerini üretime açarak iç tüketime katkı sağlamaya öncelik veriyor. Ülkede elektrik üretiminde doğal gazın payı hızla yükselirken, 2030'da bu payın yüzde 85'e çıkması ve 2040'ta ulaşım alanında da doğal gazın kullanılması hedefleniyor.
Bölgesel ticaret ağı oluşturarak yeni pazarlara açılmayı hedefleyen İsrail, Tamar sahasındaki gazı ABD'li bir şirket üzerinden Ürdün'e satmaya başladı. Mısır'ın Dolphin enerji şirketiyle de 15 milyar dolarlık anlaşma sağlayan İsrail, 65 milyar metreküp gazın Mısır'a satılmasını garantiledi.
Öte yandan, Avrupa'ya açılmayı da düşünen Tel Aviv yönetimi, GKRY ile East-Med Boru Hattı Projesi'ni hayata geçirmek istiyor. Projede, İsrail ve GKRY'nin ürettiği doğal gazın deniz altından boru hatlarıyla Yunanistan'a ve buradan Avrupa'ya iletilmesi öngörülüyor. Rus gazına bağımlılığını azaltmak isteyen ve enerji güvenliğini en önemli gündem maddesi haline getiren Avrupa da projeye finansal destek veriyor.
Tüm bu denklemde İsrail, Beyrut yönetimini oyun dışı bırakıyor, Lübnan'ın ithalat ve ihracat pazarlarının önüne set çekiyor. Lübnanlı yetkililer, İsrail'in deniz sınırı anlaşmazlığındaki asıl amacının Lübnan'ın petrol ve doğal gaz rezervlerini ele geçirmek olduğunu düşünüyor.
Anlaşmazlığın başından bu yana arabuluculuk yapmak istediğini ifade eden ABD, 2013'te "Hoff Sınırı" adı altında bir teklifte bulundu. Teklife göre, ihtilaflı bölgenin yüzde 60'ı Lübnan'a, yüzde 40'ı İsrail'e verilecekti ancak teklif Lübnan tarafından kabul edilmedi.
Suriye'de süregelen savaş, bölgedeki çatışmalar ve Lübnan'da yaşanan istikrarsızlığa rağmen Beyrut yönetimi, doğal gazda iç talebi karşıladıktan sonra fazlasını dünya pazarlarına satmayı hedefliyor.
Bu kapsamda Lübnan için masada dört seçenek bulunuyor. Birincisi, halihazırda mevcut olan Arap Doğal Gaz Boru Hattı'nı tekrar aktive ederek Suriye, Mısır ve Ürdün'e gaz ihraç etmek. İsrail'in Mısır ve Ürdün'e gaz ihracatı yapmaya başlaması söz konusu hattın önemini yitirmesine yol açtığı için bu hattın yeniden devreye alınmasına ihtimal verilmiyor.
İkinci seçenek ise Lübnan'ın 1990'dan beri hayata geçirmek istediği LNG ve yüzer LNG terminalleri. Yüksek kurulum ve teçhizat maliyeti dolayısıyla ertelenen projeler son olarak 2013'te Lübnan Meclisi'nde görüşülmüş ve yüzer LNG terminali inşası için tasarlanan proje ihaleye çıkarılmıştı ancak ülkenin içinden çıkamadığı siyasi kördüğüm sebebiyle bu projeler de ertelenmişti.
Lübnan için üçüncü seçenek, gazın East-Med Boru Hattı Projesi üzerinden Avrupa'ya transferinin sağlanması. Lübnan kıyılarından East-Med hattına bağlanacak yeni bir denizaltı boru hattıyla gazın, GKRY ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması hedefleniyor.
Bölgenin jeolojik yapısının kırılganlığı ve hat uzunluğu göz önünde bulundurulduğunda East-Med hattının teknik ve ekonomik açıdan yapılabilir olmadığı kabul ediliyor.
Ayrıca Avrupa Birliği'nin de desteklediği projenin öngörülen güzergahı Türkiye'nin deniz sahalarından geçiyor. Sonuç olarak aktörlerin Türkiye'yi de hesaba katarak hareket etmesi gerekiyor. Bu nedenle Lübnan gazı için dördüncü ve en uygun seçeneğin Türkiye olduğu belirtiliyor.
GÖKÇE KÜÇÜK,BÜŞRANUR BEGÇECANLI
Netten okumalar
http://www.avlaremoz.com/2019/07/30/sefaradlara-karsi-ayrimcilik-yahudi-birligini-siniyor/
http://israiliyat.com/download/article-file/556209
https://www.khanacademy.org.tr/video.asp?ID=11962
https://odatv.com/yazar/rafael-sadi/mafya-fbi-hukumet-ucgeninde-bir-ask-hikayesi-02081938.html
https://www.youtube.com/watch?v=UyNy-TJW5T0
http://www.yeniduzen.com/yahudi-muhacirler-65-14317yy.htm
Takılan tweetler
İlyas Salman@ilyassalfan
Sözde dini eğitim veren bir çocuk kampı ama atılan sloganlar dehşet verici;
▪️ Yahudilere ölüm
▪️ Ayasofya açılacak
Bu nefretle yetiştirilen zihinlerin IŞİD militanı olmaması mümkün değil. Bu çocukları kurtaracak bir kurum yok mu?
https://twitter.com/ilyassalfan/status/1157234578844717057
Karel Valansi@karelvalansi
Hiç bilmediği, muhtemelen hiç görmeyeceği birini sırf doğduğu kimlik nedeniyle düşmanlaştırıyor. Bugün Yahudi yarın bambaşka bir kimlik öne çıkabilir ama, ekilen bu nefret tohumları zamanla şiddete dönüşür. Nefret dil ile başlar.
https://twitter.com/karelvalansi/status/1157980751201230849
Kanada Notları@serifcanada2
Çocuklara “Yahudiye ölüm” sloganı attıran bu zihniyet kim Allah aşkına?
Müslüman kimliğini Yahudi düşmanlığı üzerinde inşaa eden ezik zavallıların İslama getirecekleri sadece nefrettir.
İslamın bu devirdeki düşmanları müslümanlardır.
Ne hazin bir tablo!..
https://twitter.com/serifcanada2/status/1158241734725373952
Sirin Payzin@siring
İçişleri Bakanlığı “Yahudiye ölüm “ diye çocuklara slogan attırtanları ya acilen tutuklayacak ve soruşturma açacak ya da “müslümanlara ölüm “ diye cami tarayan canilerden bir farkın kalmayacak ve bu nefret suçuyla büyüyenler bir gün gelip herkesi vuracak.
https://twitter.com/siring/status/1158421473008205825
nevsin mengu@nevsinmengu
İsrail’de, Türkiye’ye ölüm, diye bağıran çocukların videosu böyle çıksa ne hissederdik
https://twitter.com/nevsinmengu/status/1157684360365125634