İsrail ve Filistin topraklarını ziyaret etmek isteyen ABD Temsilciler Meclisi üyeleri İlhan Ömer ve Rashida Tlaib’ın, BDS destekçileri olması nedeniyle İsrail’e girişlerinin yasaklanması, Yahudi örgütleri de dahil olmak üzeri Amerikan kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Trump’ın sözleri fitili ateşledi
İki vekilin Ortadoğu ziyaretlerini açıklamalarının ardından Tlaib ve Ömer’i "İsrail ve Yahudi düşmanı" olarak tanımlayan ABD Başkanı Trump, bu vekillerin İsrail'e girişinin engellenmesi gerektiğini belirtmiş, "Eğer İsrail, Vekil Ömer ve Tlaib'in ülkeye girişini engellemezse büyük bir zayıflık göstermiş olur. Onlar, İsrail ve Yahudilerden nefret ediyor ve bu fikirlerini değiştirmek için yapılabilecek hiçbir şey yok” ifadelerini kullanmıştı.
Netanyahu yasak kararını savundu
Trump’ın açıklamasının ardından İsrail İçişleri Bakanlığı, Ömer ve Tlaib’in İsrail’e karşı boykot, tecrit ve yaptırım hareketini açık şekilde desteklemeleri nedeniyle Yahudi devletine girişlerinin yasaklandığını duyurduğunda tartışmalar alevlendi.
Netanyahu, ABD’li Temsilciler Meclisi üyelerine saygı duymakla beraber, söz konusu üyelerin İsrail’e karşı boykotu savunarak fazla ileri gittiklerini söyledi. Netanyahu konuya ilişkin açıklamasında, "Yalnız bir istisna var: bu istisna da Boykot, Tecrit ve Yaptırım Yasası. Bu yasa Boykot, Tecrit ve Yaptırım Hareketini destekleyenlerin ülkemize girişini kontrol etmemizi zorunlu kılıyor” dedi.
2017’de meclisten geçen yasa, İsrail’in Yahudi devletine karşı boykotları açık şekilde, kamuoyu önünde destekleyen tüm yabancı ülke vatandaşlarının ülkeye girişlerini yasaklamasına olanak sağlıyor.
Netanyahu şöyle devam etti: "ABD’deki tüm siyasi partilere saygı duyuyoruz, ancak kendimize de saygı duyuyoruz. Bizi boykot etmeye gelenlerin ve İsrail Devletinin meşruluğunu hakir görenlerin ülkeye girişine izin vermiyoruz.”
Netanyahu ayrıca açıklamasında, “Birkaç gün önce Ömer ve Tlaib’in seyahat programları bize ulaştırıldı. Bu program, bu ziyaretin planlanmasındaki tek amacın boykotları desteklemek ve İsrail’in meşruluğunu inkâr etmek olduğunu açık bir şekilde gösteriyordu. Örneğin seyahat edecekleri yeri ‘İsrail’ olarak değil ‘Filistin’ olarak adlandırmışlar. Kendilerinden önce görev yapan Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti üyelerinin aksine hükümetten ya da muhalefetten herhangi bir İsrailli resmi yetkili ile görüşmek için de bir talepleri ya da istekleri olmamış” dedi.
Yahudi kuruluşlar yasağa karşı çıktı
Yasak kararına ABD’nin birçok kesimden olduğu gibi Yahudi kuruluşlarında da tepki geldi. AIPAC, “Ömer ve Tlaib’in İsrail karşıtı görüşleri ile aynı fikirde değiliz. Ancak Kongre’nin her üyesinin, demokratik müttefikimiz olan İsrail’i şahsen ziyaret edip deneyimlemesi gerektiğine inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
ADL Başkanı Jonathan Greenblatt konuyla ilgili yaptığı paylaşımda, “İsrail’e yönelik iyi niyetli bir ziyaret ülkenin demokrasisini, zorluklarını ve farklı görüşlerini anlamak için en iyi yoldur. Her ne kadar Ömer ve Tlaib’in BDS yanlısı duruşunu kabul etmesek de, onları dışarıda tutmak, arzulanan sonucun aksini yaratacaktır” dedi.
Friedman “Trump’ın İsrail’e yardım ettiğini düşünüyorsanız, aptalsınız!”
Dünyaca ünlü gazeteci ve eleştirmen Thomas L. Friedman, 16 Ağustos 2019 tarihinde New York Times gazetesinde yayınlanan köşesinde ABD-İsrail ilişkisinin son dönemde aldığı şekli değerlendirdi. Friedman, “Netanyahu, Demokrat Parti vekilleri Ömer ve Tlaib’in İsrail’e girişini engelleyerek Başkan Trump’ı mutlu etti, ama Amerika ile olan ilişkileri zehirledi” dedi.