Teknoloji ve martı

İstanbul, 15 milyonluk nüfusuyla trafik çilesi yaşadığımız mega bir kent oldu. Bu çileyi en aza indirmek adına her gün çeşitli yol alternatifleri deneyen yüzlerce insan her gün bir yerden bir yere ulaşmaya çalışıyor. Hatta son beş yıldır yeni alışkanlıklarımız arasında yer alan, yol durumunu yakından takip ettiğimiz uygulamalar olmaksızın, bir yerlere ulaşmamız pek mümkün değil sanki! Tüm bu trafik çilesinden uzaklaşmak için öncelikle sizi Anadolu yakası sahil yolu tarafı ve Kadıköy civarında küçük bir gezintiye davet ediyorum. Bu gezintiyi yapmak üzere bize eşlik edecek bir elektrikli scoter’ımız olduğunu hayal edelim…

Anadolu yakasında, Mart ayından beri sayıları gittikçe artan ve yaygınlaşan MARTI’dan bahsetmek istiyorum. Ada vapurunu takip eden martıları anlatmayacağım tabii ki; girişim dünyasını etki altına alan elektrikli scooter paylaşım konsepti 2018’de oluşturularak, altı aydır ülkemizde de kullanıma sunulmuş oldu.  Oğuz Alper Öktem ve Sena Öktem tarafından kurulan ve Martı’nın yatırımcıları arasında, Umur Gençoğlu,  Emir Dereli, Sankonline’dan tanıdığımız Turgut Konukoğlu ve ülkemizdeki teknoloji eko-sisteminin önemli yatırımcıları arasında tanınan Hasan Aslanoba da bulunuyor. Şu an Anadolu yakasında yaygın olarak, Avrupa yakasında da belirli bölgelerde bu yöntem kullanılabiliyor. 

Mobil Martı uygulaması

Cep telefonlarınıza indirdiğiniz QR kod sayesinde Martı’nın mobil uygulamasına ulaşarak, oluşturulmuş sistem üzerinden kullanıcının bulunduğu bölgede, boşta olan Martı’ları görebilmeniz, elektrikli scooter’ların şarj durumunu kontrol edebilmeniz ve tanımlı kredi kartı üzerinden kullanım ücretini mobil ödeme şeklinde yapabilmenize olanak sağlanmakta. Martı’yla yolculuğa başlamadan önce açılış ücreti 3 TL olup, her dakikası 0,75 TL olarak hesaplanmaktadır. QR kod sayesinde kilit açılıyor ve yolculuk bitiminde Martı’yı istediğiniz bir lokasyonda bırakarak yine QR kodu cep telefonunuza okutarak, araç üzerindeki kilitle uygun bir yere bağlamanız yeterli oluyor.

Martı’nın kurucusu Alper Öktem, ‘elektronik scooter’la ABD’de bir iş seyahatinde karşılaşmış ve kısa mesafeleri hızla ve kolayca kat edebilmek için son derece etkili bir çözüm olduğunu görünce mikro-mobilite kavramını Türkiye’ye kazandırmaya karar vermiş. Böylelikle bu ülke topraklarından doğan bir startup olması ve Martı’ların elektronik aksamının burada üretilmesi, üzerinden kullanılan yazılımın da Türk mühendisler tarafından hazırlanması da bu girişime ayrı bir katma değer sağlıyor.  İnovasyon ve teknolojik alt yapılar sayesinde dünya trendlerine girmiş olan bu elektrikli scooterları denemek isterseniz, yoğunlukla Martı’ların yer aldığı Anadolu yakası sahili olmak üzere, Avrupa yakasında Bebek sahilinden Etiler – Akatlar – Levent lokasyonu vb. güzergâhlar oluşturarak trafik çilesi çekmeden açık havada biraz da kendinize hareket katarak, yazın bu son son demlerinde güzel bir deneyim yaşayabilme keyfini yaşayabilirsiniz. İşte doğal ve böylesi teknolojik imkânlarla, yeni icatlarda görüşmek üzere…