Kadınları Anlarmış Gibi Yapma Sanatı, SELAHATTİN DUMAN

Bu nasıl bir Türkçe hâkimiyeti, bu nasıl bir mizahi üslup, nasıl ince taşlamalar… Yalnız dilimizin ustaca yazılmış bir eserini görmek için bile okumaya değer.

Alper ALMELEK Perspektif
28 Ağustos 2019 Çarşamba

Her zaman çok severek okurdum da Selahattin Duman’ın gazete köşelerini, bu kitapta kendi tabiriyle toplanmış ‘risaleleriyle’ kendimi bir kadın beyni-erkek beyni bilimsel kitabının tamimiyle mizaha bulanmış haliyle karşılaşmış gibi hissettim. Yer yer kendi kendime, erkekler adına, valla da böyleyiz, billa da şöyleyiz derken kimi zaman da kadınlar adına, ya gerçekten de öyleler mi, ya da böyleler mi diye ikilemlere düştüm. Kimi zaman taşlamalar o kadar üst boyuta vardı ki, acaba diye söylendim, bu derlemeyi okuyan kadınlar ne düşünürler? Ve gerçekten de okuyan tüm kadınlara sormak isterim, bu komik hikâyeleri kendi açılarından nasıl karşıladılar diye. Cevap verirseniz çok sevinirim.

Kitaptan bazı pasajlar:

“Kız milleti ne zaman kendini özel hissetmek isterse erkeğin başı belaya girer. Kızların bu konuda belli bir çizgisi yoktur. Takvime bağımlıdırlar. Yılbaşı, bayraklar, sevgililer günü, yaş günü, takvime kayıtlı ne kadar sıra dışı gün varsa hepsinin kraliçesi olmak isterler.”

Duman’ın bu gözlemine bir başka yandan bakarsak aslında ne kadar da romantik değil mi farklı günleri damgalamak ve onları vücuda yapılan bir dövmenin kararlılığında hayatlarımıza yedirmek?!

Uçak dergilerine komik bir taşlama:

“İnsanlara, hayatları boyunca bilmek istemedikleri her şeyi zorla öğreten uçak dergileri...”

Şu harika ikileme bakın:

“Bilim adamları kuşku içindeyken, cahiller küstahlık derecesinde kendilerinden emindir. Cehalet mutluluk verdiği kadar insanın kendine olan güvenini de tazeliyor.”

Böyle kitap akıp gidiyor...

Mutlaka okumanızı öneririm.