İsrail, sadece 5 aydan sonra tekrar sandık başına gidiyor.
Nisanda yapılan seçimler neticesinde Netanyahu’nun hükümeti kuramaması erken seçimlerin yolunu açmıştı. İsrailliler, önümüzdeki hafta yeniden sandık başına gitmeye hazırlanırken, siyasi açıdan farklı bir tablonun ortaya çıkıp çıkmayacağı merak ediliyor.
9 Nisan’da yapılan seçimlerde Netanyahu’nun partisi Likud ile rakibi Benny Gantz’ın liderliğindeki merkez sol parti Mavi ve Beyaz’ın oyları birbirine oldukça yakındı. Likud, seçimde yüzde 26,45 oy oranıyla 120 sandalyeli parlamentoda 35 sandalye kazanmayı başarırken yüzde 26,1 oranında oy alan Mavi – Beyaz İttifakının kazandığı sandalye sayısı da 35 oldu.
Seçimlerde yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma gibi iddialardan muzdarip olan Netanyahu, Gantz - Lapid ittifakına karşı kıl payı kazanabilse de ülkedeki dindar Yahudilerin zorunlu askerlikten muaf olmasına ilişkin yumuşak tutumu sebebiyle seküler sağın ve Rus Yahudi göçmenlerinin oyuna talip olan Liberman’ın tepkisiyle karşılaşmıştı. Mecliste yeterli sandalye çoğunluğuna sahip bir koalisyon hükümetini kuramayan Netanyahu, yeni bir seçimin yolunu açmış oldu.
Güvenlik ana gündem maddesi
Nisan seçimleri öncesinde olduğu gibi, eylül seçimlerinden önce de güvenlik konusu İsrail’in önemli gündem maddelerinden biri oldu. Güvenlik eksenli tartışmalar ise reklam kampanyalarına kadar uzandı. Netanyahu kampanya reklamlarında “Sağda durun, orası daha güvenli” sloganını kullandı. Reklamda, bir sahilde cankurtaranların bulunduğu bölümde duran Netanyahu, “Sağda durun orası güvenli” diye megafonla seslendiği gençlerin “Bibi, sen burada ne arıyorsun?” sorusu üzerine de “Her zaman yaptığımı yapıyorum, sizleri koruyorum” cevabını verdi. Gençler “Sahilde bile mi?” diye sorduklarında ise Netanyahu, “Sahilde, yeryüzünde, gökyüzünde, nerede gerekiyorsa orada...” yanıtını veriyor.
Başta İran olmak üzere, Hizbullah, Suriye, Irak’la güvenlik sorunlarının sıklıkla gündeme geldiği dönemde özellikle Hizbullah ile yaşanan İHA (insansız hava aracı) gerginliği Ortadoğu haberlerinin başlıklarını oluşturdu. Binyamin Netanyahu, İran’ın dünya için bir nükleer tehdit olduğunu her fırsatta vurguladı. Son olarak hafta başında İran’ın Abade kenti yakınlarında gizli bir tesiste nükleer silah geliştirdiğini iddia etti. Netanyahu gizli tesisten geçen yıl ele geçirilen belgeler sayesinde haberdar olduklarını, İsrail’in ortaya çıkarmasının ardından tesisin imha edildiğini belirtti. Netanyahu kanıt olarak, çok sayıda binadan oluşan tesisin, koordinatlarını bilgilerini de içeren fotoğraflar gösterdi.
Netanyahu’dan büyük seçim vaadi
Netanyahu ise seçimi kazanması durumunda, İsrail’in yerleşimler üzerindeki hâkimiyetini arttıracağını, buna Ürdün Vadisindeki yerleşimleri ilhak ederek başlayacağını açıkladı. Netanyahu, bu yöndeki adımların, Donald Trump yönetimini ile koordineli olarak atılacağını da dile getirdi.
Lieberman sahnede
Seçime sayılı günler kala anketler, eski Savunma Bakanı Lieberman’ın ultra-Ortodoks Yahudi partilere karşı tutumuyla destek topladığını ve iktidarı değiştirebilecek bir potansiyeli cebinde taşıdığını işaret ediyor.
2009-2012 ve 2013-2015 dönemlerinde dışişleri bakanlığı da dahil olmak üzere birçok kabine görevi alan Lieberman, Kasım 2018’de ‘teröre teslim olma’ olarak değerlendirdiği Gazze ateşkes anlaşması nedeniyle savunma bakanlığından istifa etmişti.
Partisi nisan seçimlerinde beş sandalye kazanmış olsa da bu sayı Netanyahu’nun parlamentoda çoğunluğu elde etmesi açısından önemliydi ancak Lieberman’ın askerlik yasası ısrarı ayrılığı derinleştirince Netanyahu koalisyonu kuracak çoğunluktan mahrum kaldı. Son anketler Lieberman’ın partisinin önümüzdeki seçimde dokuz - on sandalye elde edebileceğini gösteriyor. Bu da Netanyahu’nun sağcı bir koalisyon kurmak için bir kez daha Lieberman’ın kapısını çalmak zorunda kalabileceği anlamına geliyor.
Sandıklara kamera koyma talebi
Netanyahu’nun gelecek hafta yapılacak seçimlerde, oy kullanma merkezlerine kamera koyma teklifi reddedildi.
Seçimlerde yapılacak olası bir yolsuzluk iddiasını seçim kampanyasının merkezine koyan Netanyahu, oy sandıklarına kamera koymayı hedefledi. Ancak Netanyahu’nun bu talebi yasama organlarınca geri çevrildi.
Destekçilerinden sandığa gitmesini isteyen Likud yetkilileri, Arap kentlerinde nisan ayındaki sonuçsuz kalan seçimlerde hile yapıldığı iddialarını ortaya atmıştı. Hile ve yolsuzluk iddialarının büyük çoğunluğu kanıtlanamadı.
Netanyahu’nun kabinesi tarafından onaylanan kamera ile izleme yapmaya yönelik yasa tasarısı, bir gün sonra parlamentoda yapılan oylama ile reddedildi. Başsavcı da gizlilik ve usule ilişkin gerekçelerle oy sandıklarına kamera yerleştirilmesi ile ilgili yasa tasarısına karşı çıktı.
Netanyahu oylama sonrası yaptığı açıklamada, “Gerçekten temiz bir seçim isteyenlerin seçimlerde hile yapılmasının önüne geçecek kamera yasasına karşı çıkmak için hiçbir sebep yok” dedi.
Birleşik Arap Birliği lideri Ayman Odeh, Twitter üzerinden yayınladığı mesajında, Netanyahu’nun sahte seçmen kaygısı yayarak insanların korku içinde oy kullanmalarını hedeflediğini ve bu şekilde Arap oylarını bastırmak istediğini söyledi. Odeh, “Netanyahu seçimler kaybettiğinde Arapların oyları çaldıklarını iddia edebileceği bir ortamı hazırlamak için çaba gösteriyor” dedi.
Aşırı sağcı Yahudi Gücü barajı geçecek mi?
Devlet yayın organı Kan’ın seçimlerle ilgili yaptığı son kamuoyu oylamasına göre aşırı sağcı Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) Partisi, meclise girebilmek için gerekli olan barajını geçiyor. Önceli anketlerde oy oranı 2,8 - 2,9 civarında görülen partinin, son ankette baraj olan 3,25’e ulaştığı görülüyor. Partinin, mecliste dört sandalye kazanması bekleniyor.
Son anketler, Mavi ve Beyaz İttifakının seçimlerde 32 sandalye kazanacağını öngörürken, Likud’un 31 sandalyede kalacağı tahmin ediliyor. Yine de Netanyahu’nun, sağ partilerle yapacağı ittifak sonucunda 58 sandalyelik bir desteğe sahip olacağı hesaplanıyor.
Birleşik Arap Listesinin seçimden üçüncü parti olarak çıkıp, Knesset’te on sandalye kazanması bekleniyor. Anketler, Lieberman liderliğindeki Evimiz İsrail (Yisrael Beytenu) Partisinin seçim sonucunda dokuz sandalye ile temsil edileceğini öngörüyor. Şas Partisinin de yedi sandalye kazanması bekleniyor. Ayalet Shaked liderliğinde siyasi hayatını yeni başlayan Yamina Partisinin de katılacağı ilk seçimde, mecliste 8 - 9 sandalye kazanması bekleniyor.
Ancak Shaked, seçim öncesi kamuoyu anketlerinin hiçbir zaman seçim sonuçlarını doğru yansıtmadığını belirterek aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisinin barajı geçemeyeceğini savundu. “Gerçekte büyük partiler, küçük partiler oy alır. Otzma Yehudit’in barajı geçme şansı yok, dolayısıyla seçimden çekilmeleri daha iyi olur” yorumunu yaptı.
Eski Bakan Begin: “Kendi partime oy vermeyeceğim”
Likud eski Bakanı Benny Begin, 17 Eylül’de kendi partisine oy vermeyeceğini açıkladı. Menahem Begin’in de oğlu olan Benny Begin, “Sanırım parti yönetimi, onlara oy vermemem için gereken her şeyi yapıyor” dedi.
Begin, mevcut Likud yönetiminin partiye oy vermesini imkânsız hale getirdiğini belirtirken, Mavi – Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz ise bu açıklamadan sonra Begin’in oyunu kazanmayı ümit ettiklerini dile getirdi.
48 bin yeni seçmen
17 Eylül seçimlerinde 5,8 milyon İsrailli oy kullanacak. Bu nüfusun yüzde 79’unu Yahudi vatandaşlar oluştururken, yüzde 16’sını Araplar, yüzde 5’ini ise diğer azınlıklar (Hıristiyan Araplar ve Yahudi olmayan Rus mülteciler) oluşturuyor.
Oy verenlerin yüzde 14’ü 18-24 yaş grubunda. 25-39 yaş grubunda olanlar yüzde 30’u, 40-59 yaş grubundakiler yüzde 31’i, 60 yaş üzerindekiler ise yüzde 25’i oluşturuyor. İsrail Seçim Komitesi, nisan seçimlerinden sonra seçmen sayısının 48 bin kişi arttığını duyurdu.
Ancak uzmanlar, gelecek haftaki seçimlerde oy verme oranının düşük olacağını öngörüyor. Kamuoyu araştırmaları, Likud destekçilerinin yüzde 65’inin sandık başına gideceğini gösterirken, Mavi – Beyaz İttifakı destekçilerinin yüzde 69’unun, Birleşik Arap Listesi destekçilerinin ise yüzde 55’inin 17 Eylül’de oy kullanacağı tahmin ediliyor.