İngiltere’de Liverpool ve Manchester City arasında kıran kırana bir şampiyonluk mücadelesi bekleniyor. Şampiyonluk yarışının yanında, İngiltere bu sene futbolda geliştirdikleri birkaç kuralla çekti. Bu kuralların çoğunluğu futbolun en çok eleştirilen konularından birini ele alıyor: Zaman geçirmek.
Yeni futbol sezonu birçok açıdan taraftarların özenle takip etmesi gereken bir yıl geçeceğini belli etmeye başladı. Fenerbahçe’nin Ersun Yanal yönetiminde oturmaya başlayan takımının şampiyonluğa oynaması ile Süper Lig’de zirve yarışı Avrupa’nın en keyiflilerinden biri olma potansiyeline sahip. Cristiano Ronaldo, Romelu Lukaku ve Lorenzo Insigne gibi yıldızları barındıran İtalyan Serie A, kaybettiği kalitesini kazanmaya başladığını gösteriyor. İngiltere’de ise Liverpool ve Manchester City arasında olmak üzere kıran kırana bir şampiyonluk mücadelesi bekleniyor. Şampiyonluk yarışının yanında, İngiltere bu sene medyanın dikkatini futbolda geliştirdikleri birkaç kuralla çekti. Bu kuralların çoğunluğu futbolun en çok eleştirilen konularından birini ele alıyor: Zaman geçirmek.
2013 yılının aralık ayında İngiltere yakın tarihinin en durgun maçlarından biri yaşandı. Stoke City ve Aston Villa arasındaki maçta top sadece 40 dakika, 50 saniye kaldı. Bu sürenin yardımcı hakemin vermiş olduğu ekstra süreyi de içerdiği düşünülürse, futbolda vakit bakımından bir sıkıntı olduğu kesin. Farklı istatistikçi ve araştırmacıların yaptığı analizlere göre 90 dakika olması gereken bir maçın ne kadarının ‘futbol’ oynanarak geçirildiği değişiyor. İngiliz Premier League’de ortalama bir maçın yüzde 57,68’i oynanıyor, bu maçın neredeyse yarısının oynanmadığını gösteriyor. İngiliz futbol federasyonu (FA) yeni sezona girerken futbolun en optimum sürede oynanması için ellerinden gelen değişiklikleri yapmaya çalıştıklarını belli ettiler. Bu değişiklerden biri hızlı frikik kullanımıyla ilgili. Artık, rakip ceza sahasının yakınlarında yapılıp sarı karta sebebiyet verilen bir faul bile hızlı kullanılabilecek. Eskiden oyuncuların sarı karta itiraz etmesi, rakibin yerleşme süresi ve hakemin frikik noktasını belirlemesi ile futbol ciddi bir süre kaybına uğruyordu. Yeni kurallar ile frikiği kullanan takım isterse topu hızlı kullanıp süre kaybını azaltma şansına sahip. Federasyonun öbür yeni kuralı oyuncu değişiklikleri ile ilgili. Bu kuralın amacı ise takımı puan kaybetmek üzere olan her taraftarın çok iyi bildiği bir duyguyu yok etmek. Rakip takım beklenmedik bir puan almak üzeredir ve süreyi eritmeye çalışırken teknik direktör bir değişiklik yapar. Çıkan oyuncu ağır hareketlerle yedek kulübesine ilerler, yolda karşısına çıkan tüm oyunculara veda eder ve yavaşça yerini giren oyuncuya bırakır. Bu kullanılan taktik futbol taraftarlarına büyük bir acı yaşatmasına rağmen kurallara karşı bir hareket değildi. Yeni kurallar altında bu değişiklikler artık aynı hızda yapılamayacak. Oyuncular maç hangi evresinde olursa olsun kendilerine en yakın noktadan çıkmak zorunda. Geçtiğimiz hafta sonu Norwich City deplasmanında kaybetmekte olan Manchester City bu kuraldan faydalanıp hem kendi değişiklerini saniyeler içinde halletti hem de rakibin vakit geçirmesini engellemeyi başardı.
Futbolda vakit geçirme konusu yıllardır tartışılan bir konu olmasına rağmen geçtiğimiz yıllar içinde çok daha ciddi bir şekilde konuşulmaya başlandı. Bunun en büyük sebeplerinden biri Rusya’da yapılan 2018 Dünya Kupası’dır. Paris Saint-Germain takımının yıldız oyuncusu Neymar tek başına futbol analizcilerinin dikkatini çekmeyi başardı. Tüm yarışma boyunca Brezilyalı forvet toplam yaklaşık 15 dakikayı yerde geçirdi. Oyuncunun kendini yere atması ve hakemi yanıltmaya çalışmasının yanında en çok eleştirilen özelliği yere düşmesinin ardından yerde kıvranmaya devam etmesiydi. Neymar, kalecilerin topu oyuna yavaş sokması, oyuncu değişikliği ve yavaş kullanılan taç atışlarının yanında zaman geçirilen unsunlar arasında oyuncuların yerde kalmasının da tartışılması gerektiğini kanıtladı. İngiliz Futbol Federasyonu gibi farklı kurumlar da vakit geçirme sorununu çözmeye çalışsa da net bir çözüm bulunamamış durumda. Hâlâ konuşulmakta olan sorunlara ise iki çözüm önerisi konuşuluyor.
İlk çözüm önerisi taç atışlarının geçirdiği süreyi yok etmeyi amaçlıyor
2018-2019 sezonu Cardiff City ve Burnley arasında yapılan maçta Cardiff City oyuncusu Sean Morrison maç boyunca 20 uzun taç atışı kullanarak toplam sekiz dakika geçirmeyi başardı. Ünlü Teknik Direktör Arsene Wenger’in de desteklediği bir öneri taç atışlarını ortadan kaldırıp yerine normal bir pas atışının gelmesini destekliyor. Bu öneri efektif olma potansiyeline sahip olsa da hem uzun taç taktiğini kullanan takımların ellerinden büyük bir koz alacak hem de tüm vakit geçirme yollarını engellemeyecekti.
İkinci çözüm önerisi daha radikal bir yaklaşım sergileyip futbolun basketbol gibi oynanmasını destekliyor
Topun dışarı çıkması, oyuncunun kendini yere atması ve taç atışının kullanılması gibi durumlarda saat durdurulmasını ve topun oyuna geri girmesi ile devam ettirilmesini öne sürülüyor. Normal şartlarda bir futbol maçında yaklaşık 50-60 dakikalık futbol oynamaya alışkın oyuncuların zorlanmaması sebebiyle de bir futbol maçının 90 dakika yerine 60 dakika olmasını öneriyorlar. Bu öneri ile oyunculara vakit geçirme sebebi vermemesine rağmen günümüz futbolundan çok farklı ve işleme geçirilmekte zorluklarla karşılaşılabilir.
Futbol her zaman gelişmekte olan teknolojiye göre adapte olan bir oyun. Bu adaptasyon oyun stilleri ve antrenman stratejilerinin yanında oyunun kurallarını da etkileyebilir. Modern futbolun en büyük problemlerinden biri olan vakit geçirme sorununun nasıl çözüleceği hâlâ tartışmaya açık bir konu. Sadece şunu unutmayın, bir sonraki sefer tuttuğunuz takım rakibin süreyi eritmesi yüzünden atağa çıkamıyorsa, vakit geçiren rakibe değil, bunu yapmalarına izin veren kuralları eleştirin.