Doğduğunda kendisine konan isim Ludmika Babkova’ydı. Özellikle annesinden yansıyan desosiyasyon sayesinde, önce ismi Lida Baarova olarak değişti sonrasında ise tüm hayatı değişti.
II. Dünya Savaşı’nın arifesinde hırslı bir aktris Berlin’de büyük bir hızla yükselmektedir. Ancak Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in metresi olunca işler değişir. Hırsı onu hep daha yükseğe iter. Hep daha yükseğe.
Hitler’in önce birebir görüşmek istediği, daha sonraları ise Goebbels’in metresi olduğunu öğrenince onu öldürmekten beter ettiği bir kadın.
Aşkın gözleri kör ettiği deyiminin hayat bulmuş şekli. Ünlü ve zengin bir aktris ilken, Goebbels’in gibi bir şeytanın metresi olacak kadar aştan kör olmuş.
Sonrasında ise hırsından, şeytanın uşağı olmuş. Politik psikoloji dehası kabul edilen Prof. Dr. Vamık Cemal Volkan “iktidar zehirlenmesi” diye bir terim kullanır. Fazla ve sınır tanımaz gücün, bireye, lidere, ülkeye büyük zarar verecek şekilde gücün kendini zehirlemesi durumudur bu. Kibrin, egonun şeytani yükselişi. Lida’nın başına gelen de bu. Elindekinden hep fazlasını isteyen bir insanın, hırslarına ve aşk dediği duygularına yenilişinin hikâyesi. Ancak tamamen gerçek.
1914-2000 yılları arasında yaşayan Lida, 62 filmde rol almış. Ancak şeytanla aşk yaşayınca, filmlerinden çok Goebbels ile adı anılıyor. Çek asıllı bir Avusturyalı olan Lida, 2000 yalında 86 yaşındayken öldü. Büyük aşkı şeytanların şeytanı Goebbels’in, karısı Magda ile önce kendi çocuklarını zehirleyerek öldürüp ardından intihar etmesinden 55 yıl sonra öldü.
Aşkın gözü hakikaten körmüş...