Ünü ve ustalığı beş kıtada tanınan Maestro Zubin Mehta, 1969’dan beri aralıksız kader birliği ve müzik direktörlüğünü yaptığı İsrail Filarmoni Orkestrasında (IPO) zihinlerden silinmeyecek bir konserle veda etti.
“Enerjim sevgidir!”
Zubin Mehta.
19 Ekim gecesi ünü ve ustalığı beş kıtada tanınan Maestro Zubin Mehta, 1969’dan beri aralıksız kader birliği ve müzik direktörlüğünü yaptığı İsrail Filarmoni Orkestrasında (IPO) zihinlerden silinmeyecek bir konserle veda etti. Mehta aynı hafta halka yönelik mesajında duygu dolu bir sesleniş yaptı: “Ailemden ayrılmak hiç kolay değil; siz 50 yıldır sevgili ülkem ve ailem oldunuz. Bu orkestra beni eğitti, sizlerle birlikte büyüdüm. Turlara çıktık, dünyanın en büyük ve saygın müzisyenlerini davet ettik, onlara eşlik ettik. Bana, henüz 25 yaşlarında gencecik bir Hintliye, güvenip elime bu değerli orkestranın batonunu (sopasını) teslim ettiniz. Hepinize minnettarım ve şükranlarımı iletiyorum.”
Bu mesajı dinlerken 83 yaşındaki bu değerli şefin insanlara hayat dersi olacak yaşamına, kişiliğine değinmek istedim. Bu özel insan yaşam amacının müzikle iletişime dönüştüğü bir deha... Mehta 1981’de, ‘Yaşam Boyu Orkestra Şefi’ unvanına layık görüldü. Maestro, yaşayan en büyük orkestra şeflerinden biri kabul edilmekte. Tel Aviv Eichal Hatarbut veya resmi adıyla Charles Bronfman Auditorium’da yıllardır aynı coşku ve heyecanla izlediğimiz Mehta, IPO ile öylesine bir birliktelik teşkil ediyordu ki, ebediyete kadar sürecek bir bağ olarak kalacak gibiydiler. Geçtiğimiz yıllarda hem orkestranın hem de Maestro’nun da 80. yaş kutlama konserlerin biri de Hanuka Bayramının üçüncü gecesiydi. Hanuka mumu tüm orkestra, Şef Mehta ve Devlet Başkanı Rivlin’in eşliğinde yakılmıştı. Aynı konserde salonu hınca hınç dolduran seyirciler arasında Türkçe konuşanları da duyabilirdiniz. Ara verildiği sırada, seyircilerin arasında içerilerinde Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi ve Prof. İlber Ortaylı’nın da bulunduğu bir gruba rastlamıştık. Bu kutlamaların hemen ardından Zubin Mehta sağlık nedeniyle o çok sevdiği sahneden ayrı kaldı. Geçirdiği ciddi bir ameliyat, terapiler ve zor bir dönemden sonra, Mehta 83 yaşında her şeye rağmen, yürümek için destek aldığı bastonu ve elinde baton ile bu yıl veda konserleri için dünyayı gezecek.
1990 yılında ‘Üç Tenor Konseri’ ile sahnede unutulmayacak performansıyla yürekleri fetheden Mehta’ya bitmez tükenmez enerjisinin kaynağını sordular: “Bu enerji aşktır, enerjim sevgiden geliyor” cevabını verdi. “Benim mesleğim müzik sayesinde iletişim kurmak. Ben daha konuşmayı öğrenmeden evinde müzik dinledim.”
Mehta’yı bu kadar özel yapan niteliklerinden biri de müzisyenleriyle arasındaki dostluk ve iletişim. Saygı ve sevgi üzerine kurulmuş bağlar… Aynı şey onu dinlemeye gelen halk için de geçerli. “Orkestramla herhangi bir politik krizde veya Tel Aviv üzerine roketler yağdığında bile, hiçbir konseri iptal etmedik, seyircilerimiz her zaman salonlarımızı doldurdu.” Bunları anlatırken Mehta bu özel sevgi bağını dile getirmiş. Ünlü, başarılı, profesyonel şefliğin yanı sıra Mehta kişiliği, duruşu, zarafeti ve müzik dünyasına katkısı ile unutulmayacak bir insan. Zubin Mehta müzikle, yönettiği binlerce konser aracılığında ülkeler, kültürler arası ilişkilere ve işbirliğine imza atan yaşayan bir efsane. 1967 yılından itibaren İsrail ile diplomatik ilişkisi bulunmayan ülkesi Hindistan’a, IPO ile 1993-1994 sezonunda konser vermeye gitti. Bunu dile getirirken “Orkestram ile ülkeme gittim. Bu hayatımda çok önemli bir konserdi” demişti.
Pinhas Zuckerman, Fazıl Say ve daha birçok ünlü müzisyen, ekim ayında Tel Aviv’de Zubin Mehta ile konsere gittiler. 19 Ekim akşamı gerçekleşen ‘IPO’ya Veda Galası’ için Mehta, Mahler’in yeniden doğuşu ‘Resurrection’ı seçti. Yıllardır kullandığı batonu, 31 yaşındaki yeni şefe teslim etti. Dakikalar boyunca ayakta alkışlan Maestro Hint geleneklerine uygun olarak boynuna çiçekler asılarak uğurlandı. Sahne arkasında kocaman “Thank You Maestro” yazılı pankart geceyi özetliyordu. Mehta bu aydan itibaren Tokyo, Los Angeles, Madrid, Barselona, Floransa’da veda konserleri turnesine devam edecek. Ünlü La Scala, mart ayında kendisini ağırlayacak. Hintçede ‘namas’ eğilmek ve ‘te’ eki ise sen, seni kelimelerinin birleşimi ile “Önünde saygı ile eğilmek, önünde eğilirim, selamlarım, saygılarımla, özüne selam olsun” anlamlarını taşımaktadır. Namaste Maestro! Yeryüzünün enerjisi hep seninle olsun.