İkilem/ Daniel Levi
Bilindiği üzere Yahudiler, Tişri ayında (genellikle ekime denk gelir), Tora okumasını bitirir ve ara vermeksizin tekrar başa dönerek her Şabat sabahı bir bölüm olmak üzere okumalarını sürdürürler.
Geçen haftalarda okunan bölüm Noah (Nuh) bölümü idi.
Hikâyeyi bilirsiniz. “Dünya Tanrı önünde yozlaşmış idi. Her insan yeryüzü üzerinde yolundan sapmış idi. Tanrı Noah’a, ‘Tüm insanların sonu gündemime geldi. İnsanlar yeryüzünü kirlettiler. Bu neden ile insanları, yeryüzü ile yok edeceğim. Kendine servi ağacından bir kutuyu talimatıma göre yap. Ben ise, kalan tüm insanları yok etmek için Tufan göndereceğim. Tüm canlıların varlıklarını sürdürebilmeleri için onlardan erkek/dişi birer çift sana gelecek” dedi. Bu şekilde başlayan tufan 40 gün ve 40 gece sürecek, sonunda sular çekildikten sonra Ararat dağında toprağa kavuşan kutudan çıkanlar ile dünyada yaşam tekrar devam edecek idi. Bu arada Tanrı da insanlığı bir daha Tufan ile cezalandırmayacağına söz verecek ve kanıt olarak gökkuşağını gösterecek idi.
Tora’nın yazdığı her şeyi bilimsel anlamda kanıtlarını bulmak, ispat etmek mümkün olmamaktadır. Bilimin bu konulara söyleyecek pek bir şeyi halen yoktur. Esasen Tora da kendini bir tarih, hikâye, yasa, arkeoloji vs… kitabı olarak tanıtmamaktadır. Daha ziyade amaçlanan insanın evrendeki misyonunu, görev tanımını belirlemektir. Diğer taraftan Yaradan’ın tüm evrenin yaratıcısı ve tek hakimi olduğunun farkındalığına herkesin varmasını sağlamaktır.
Bilim, Tora ile bir iletişim kuramaz iken başka ülkelerdeki tarihsel ve arkeolojik buluntular Tora’da anlatılan Tufan olayına benzer oluşumları ortaya koymaktadır. Sosyal medyada paylaşılan fotodan alıntıladığım bu bilgi bana ilginç gelmektedir.
“Tufan, yenilenmenin sembolüdür. Yenilenme bir çeşit devrim ile ortaya çıkmaktadır. Tufan ile eskimiş her şeyin sonu gelir. Dönülen yer başlangıçtır… Tufan, yalnızca kutsal metinlere özgü bir kavram değildir. Kutsal metinlerden çok önce de birçok mitoloji, masal ve inanışa konu olmuştur… Tufan ile ilgili, dünyanın farklı yerlerinde bilinen hikâyelerin ortak noktası, tufanın bilimsel olarak ciddi iklim değişikliği döneminde gerçekleştiğini göstermektedir. Masal, mitoloji, inanışlar ve kutsal kitaplardaki tufan anlatıları dünyamızın yaşamış olduğu ve yaşayacağı dönüm noktalarının üzerindeki sır perdesinin daha çok uzun zaman insanlığı meşgul edeceğini anlatır.
Konuyu bağlamak için daha güncel bakarak Nuh Tufanın günlük hayatta bizlere öğrettiklerini paylaşalım. Sosyal medyadan alıntıladığım aşağıdaki noktaları dikkatinize sunarım:
Vapuru kaçırma
Hepimiz aynı gemideyiz.
Önceden planla, Nuh gemisini inşa ederken tufan yoktu.
Her zaman hazır ol. 600 yaşında bile birileri senden çok büyük bir iş isteyebilir.
Konuşulanlara kulak asma, hep yapılacak işe odaklan.
Geleceğinizi yüksek zeminlerde inşa ediniz.
Güvenlik amacı ile hep çift seyahat ediniz.
Hız her zaman avantaj değildir. Çitalar ile salyangozlar ayni gemide idiler.
Stresli olduğunuzda, hava almaya çıkınız.
Nuh gemisini amatörler, Titanik’i ise profesyonellerin inşa ettiğini unutmayınız.
Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, Yaradan’ı içinizde hissediyorsanız, sizleri mutlaka bir Gökkuşağı karşılayacak ve fırtınanın geçtiğini göreceksiniz.