Ameliyatsız varis tedavisi

Eti Varon

Varis nedir?

Toplardamarlarda kanın kalbe geri gönderilmesinde işlevsel olan kapakçıkların bozulması sonucunda kanın yerçekimi etkisi ile özellikle bacaklarda birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Varisler gerek kozmetik gerekse ağrı ve uyuşma gibi problemler ile hastanın yaşam konforunu önemli derecede etkilemekte. Bu nedenle varis oluşumuna karşı gerekli önlemlerin alınması gerekli olup, tedavisi ertelenmemeli.

Varis kimlerde görülür? Risk faktörleri nelerdir?

Varis, kadın ya da erkek ayırt etmeksizin herkeste görülebilmekte. Yapılan araştırmalar ile toplumun yarısında varis problemi yaşandığı tespit edilmiştir. Varis daha çok;

Kadınlarda,

λ Gebelik ve menopoz gibi hormonal dengenin değiştiği dönemlerde,

λ Aşırı kilolularda,

λ Uzun süre oturarak ya da uzun süre ayakta duran kişilerde,

λ Çok dar kıyafet ve yüksek topuklu ayakkabı tercih edilen kişilerde

λ İleri yaşta olan kişilerde,

λ Kabızlık problemi yaşayanlarda görülür.

Varis belirtileri nelerdir?

Varis belirtileri kişinin günlük yaşam kalitesin azaltan şikâyetlerdir. Bu şikâyetler kişiden kişiye varis oluşumunun konumu ve derecesine göre değişkenlik gösterse de şu şekilde sıralanabilmektedir;

λ Bacaklarda ağrı ve kramp,

λ Uyuşma hissi,

λ Kaşıntı,

λ Damarlarda belirginleşme,

λ Damarların deri üzerinden yeşil ve mor renklerde görülmesi…

 Varis tanısı nasıl konulur?

Varis şikâyetleri ile hekime başvuran hastaya öncelikle ayrıntılı bir fizik muayene yapılmalıdır. Bununla birlikte renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirme gerçekleştirilir. Bu tetkik yöntemi ile toplardamarların yapısı, varisli damarların tespiti ve damarların içerisinde pıhtılaşma olup olmadığı incelenir. Bu uygulama sürecinde hasta herhangi bir acı ve ağrı hissetmez.

Varis nasıl tedavi edilir?

Varis problemi başlangıçta kişide kozmetik sorunlarla karşımıza çıkar. Fakat tedavi edilmemesi durumunda bacaklarda ağrı ve uyuşma gibi semptomlara, hatta varisli bölgede yara açılmalarına dahi sebep olabilir. Bu nedenle varis problemi yaşayan hastaların mutlaka bir kalp damar cerrahı tarafından kontrol ve tedavi altına alınması gerekir. Varis probleminin tedavisi günümüzde cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler ile uygulanabilmektedir. Ameliyatsız olan tedaviler hem hasta konforu açısından hem de bilimsel olarak cerrahi yöntemlerin önüne geçmiştir. Varisin cerrahi dışı yöntemler ile tedavi yöntemleri şu şekildedir;

λ Lazerle varis tedavisi,

λ Radyo frekans yöntemi ile varis tedavisi,

λ Köpük tedavisi,

λ Zamk / yapıştırıcı tedavisi,

λ Skleroterapi yöntemi…

Varis probleminin tedavisine hangi yöntemin uygulanacağı ayrıntılı bir muayene ile varisli damarların tespit edilmesi sonucunda karar verilir.

Varis tedavi edilmediği zaman ciddi komplikasyonlara neden olabililir. Varis probleminde damarlar genişler ve kıvrımlı bir hal alır. Bunun sonucunda ise kan akışı yavaşlar ve kanın pıhtılaşma olasılığını artar. Pıhtı problemi yaşanan hastalarda tromboflebit, derin ven trombozu ya da pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması) gibi ciddi problemler açığa çıkabilmekte.

Aynı zamanda tedavi edilmeyen ve ilerleyen varis problemlerinde ciltte venöz ülser olarak tanımlanan yaralar açılır. Bu yaraların iyileşmesi için ise oldukça zor ve uzun bir süreçte gerçekleşebilir.