Bir profesörü sırf senden farklı düşünüyor diye hapse atıp, altı yıl tek başına bir hücrede tuttuktan sonra idama mahkum edersen buna adalet demek mümkün olmaz. Bu yüz yıl artık, kendi gibi düşünmeyenleri yok edenlerin yüz yılı olmamalı.
Dünya artık çağlarla anılmıyor. On yıllarla anılıyor. 70’ler, 80’ler, 90’lar gibi. Şimdilerde ise 2010’ları geride bıraktık. 2020’ler başlıyor.
Bu başlangıcın ilk utancını Pakistan yaşıyor. Pervez Müşerrefi yargılayan, ülkeyi sözde aklamaya çalışanlar, şimdilerde bir profesörü, düşüncelerinden ötürü mahkûm ettiler. İyi eğitimli bir entelektüel olan Junaid Hafeez (Cüneyt Hafız), kendi düşündüklerini savunduğu için Pakistan rejimi tarafında 2013 yılında tutuklanıp, altı yıl süren haksız bir süreç sonunda idamına karar verdi.
Pakistan artık, İnsan Hakları ve Düşünce Özgürlüğü olmayan, dünyanın en ilkel ve en acımasız ülkelerinden olup olmadığına karar vermek zorundadır!
Bugün eski devlet başkanlarını yargıladıkları süreçte, Junaid Hafeez’a karşı rol alan avukatlar ve yargıçlar da, aynı eski devlet başkanının döneminden kalma değiller midir?
Dün Müşerref’e kölelik yapan, birçok usulsüzlüğe göz yuman rejim artıkları, şimdi, Junaid Hafeez’ı yargılayıp idam kararı alırken mi adildirler?
Kendi ülkelerinin yakın tarihi gösteriyor ki, er ya da geç bu kararı alanlar da yargılanacaklardır. Junaid Hafeez’ın idamını ve tutuklanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bugün Pakistan 2020’li yıllara başlarken, büyük bir utanç yaratmıştır. Kendilerine davetimiz, derhal bu yanlıştan dönmeleri ve kararı derhal iptal edip, Junaid Hafeez’ın serbest bırakılmasıdır.
Bu konunun Batılı ülkelerin sessizliğinde yok olmasına da izin vermeyeceğiz. Batılı ülkeleri de, bir iç meselesi diye düşünmekten men ederiz. Nerede bir insan hakkı ve bir düşünce özgürlüğü ihlali yaşanırsa, dünyanın kalbi orada atmalıdır. Bugün bir yerde yaşananın size uzak olduğunu düşünmeyin. Yarın aynı acı yanı başınızda olabilir.
Pakistan’ı bu kararından bir cana kıymadan geri dönmeli. Tarihte böyle anılmamalı.