Tarihin derinliklerinde, Yahudiler ve “Persler-Farslar” hep dost olmuşlar. Yahudilerin akıllı bir millet olduğunu dikkate alırsak, bunun geçerli sebepleri olmalı. Her iki milletin sorunlu komşularının varlığı bu ilişkiyi kolaylaştırmıştır diyebiliriz, yani “stratejik gereklilik.” Günümüzde İsrail ve İran olarak şekillenmiş, bu iki topluluğun ortak sınırları yok, ama hala her ikisinin de sorunlu komşuları var. İran ve İsrail devletlerinin ideolojik takıntılarını rafa kaldırmaları halinde, “Pers-Fars” ve “Yahudi” milletleri arasındaki “tarihi dayanışma ve kader birliğinin” canlanması, bana akla yakın bir ihtimal olarak görünüyor. ADELİNA SFİSHTA – www.ocakmedya.com
Uluslararası bir uçak yolculuğundasınız ve yemek servisiniz başlayacak. Önce uçağın galerisindeki içi yağ bağlamış fırınların ağır yağ kokusu burnunuza bulaşacak. Ardından da servis arabasından size sunulan 2 seçenekli tepsilerden biri: "Tavuk ya da Makarna?"; "Köfte ya da makarna?..", "Ne içerdiniz?", "Yerli ya da yabancı şarap?", "Viski ya da ayran?", "Ekmek alır mıydınız?.."
Tepsiniz açılan masa üzerinde kucağınızda. Alüminyum kağıdı kaldırdığınızda ise ya kurumuş bir salçalı makarna, ya da hazır püreli köfte kendi plastik kabında. Belki minik bir muhallebi, bir de minik salata.
Düşünsenize, her gün binlercesi üretiliyor. Önce yarı donmuş halde uçağa yüklenip sonra da ısıtılıp servis ediliyor. Hele de uzun uçuş ise kim bilir kaç saat daha bekliyor. Hangi hijyenik şartlarda ve gıda tüzüğüne uygun üretildiğini bilemem ama THY farklı seçenekler sunsa da nedense içinde "Helal Tepsi" bulunmuyor. Sadece yemeklerimizde domuz eti kullanılmamaktadır yazısı var. Hep ekonomi sınıfı uçtuğumdan lüks sınıfta nasıl bir servis olduğunu bilmiyorum. Ancak yakın ve varlıklı dostlarımdan dürüm, meze ve börek gibi absürt yemekler duyuyorum.
Koyu hint vejeteryan, az tuzlu, meyve çeşidi, laktozsuz vs. gibi seçenekleri de denemiştim ama sonunda en doğru ve en temizi keşfettim.
Kashrut Mahadrin standartlarında, Rabbi Don Yoel Levi ve Rabbi İtshak Haleva, Rabbi Menachem Mendel Chitrik eşliğinde hazırlanmış Kashrut sertifikalı bir Koşer Mönü.
Tüm ürünler Maran’a göre Bishul Yisrael, ekmekler Pat Yisrael, Yashan ve Mezonot, süt ürünleri Halev Yisrael ve Yisrael Mishaat Haliva. Kısaca hepsi sıkı kontrol altında tertemiz ve tek tek el değmeden ambalajlanmış halde. Yani sizden önce kimse el bile değdiremiyor. Yanına da elma suyu aldınız mı mükemmel.
Daha da önemlisi, Uçak biletinizi alırken bu mönüyü seçerseniz Matan Baseter-Barinyurt aracılığı ile fakir ve muhtaç insanlara ve ailelerine de yardım etmiş oluyorsunuz. Tebrikler La Casa Catering! Daha da önemlisi çok teşekkürler!..
BARBAROS ŞANSAL
https://t24.com.tr/yazarlar/barbaros-sansal/ucakta-kosher-menu,25178
Bir televizyon kanalında programa konuk olan Prof. Dr. Canan Karatay, bazı ülkelerde “din bakımından” hiç aşı yapılmadığını ve İsrail’in de bu ülkelerden biri olduğunu iddia etti. Karatay’ın bu sözleri sosyal medyada tartışmalara yol açtı. Çocuk ve genç psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri, Twitter hesabından “Şimdi sormak istiyorum: Bir insan milyonlarca çocuğun hayatını ilgilendiren bir meselede nasıl böyle rahatça yalan uydurup, milyonların önünde bunu çekinmeden söyleyebilir?” diye yazdı. Evet, soru buydu: Bilgiye inanılmaz bir hızla ulaşılması mümkün olan bir çağda, milyonlarca insanı ilgilendiren bir konuda, bir bilim insanı doğruluğu şüpheli bir bilgiyi paylaşmakta nasıl olur da sakınca görmez? Küçük bir araştırma sizi doğru bir bilgiye götürebilir. İsrail’de aşı yapılmadığı iddiası doğru değil. İsrail’de aşı yapılıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre; İsrail, kızamığa karşı aşılanma oranları sıralamasında Macaristan, Lüksemburg ve Portekiz’in ardından 4’üncü sırada yer alıyor. 2019’da birçok hastalığa karşı aşılanma oranı İsrail’de yüzde 90’ların üzerinde. Ülkede sağlık alanında görev yapan bazı meslek gruplarının aşılanması da zorunlu hale getirildi. Ve birçok ülkede aşı karşıtlığıyla bağlantılı olarak gelişen kızamık salgınlarından, İsrail Sağlık Bakanlığı çocuklarına aşı yaptırmayan aşırı dinci ve çok küçük bir grup olan “Harediler”’i sorumlu tuttu. Buna karşın Dünya Sağlık Örgütü’ne göre de ülkedeki kızamık aşılama oranı hâlâ yüzde 98 seviyesinde. Ayrıca ülkenin sağlık politikası, bulaşıcı hastalıkların önlemesinde ve bu hastalıklara bağlı ölüm oranlarının kontrol altına alınmasında aşıların çok önemli bir yere sahip olduğunun da önemine işaret ediyor.
BELMA AKÇURA
http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/belma-akcura/bilim-insanindan-uydurma-bir-bilgi-6120192
Yahudilerle Persler tarihte hiç savaşmadılar. Bunu da yazın bir yere.
Savaşmaları için hiçbir makul bir sebep de gözükmüyor. İdeolojik söylemleri bir kenara koysanız, nasıl bir stratejik zaruret bulabilirsiniz, bilmiyorum.
Henüz yargıya varmayın. Bu yazıyı ve bundan sonraki yazıyı da okuyalım, sonra karar verelim.
MS 621 Müslümanların çok sıkıntılı yılları, yokluk, tecrit had safhada. Hristiyan Bizans ve Zerdüşt Sasaniler-Persler-Farslar savaşmış ve Sasaniler Bizans’ı yenmiştir. Müşrikler İran’ı destekliyor, Müslümanlar ise ehli kitap Hristiyanların galip gelmesini arzuluyordu. Müşrikler, Sasanilerin-Farsların desteği ile Müslümanları yok etmenin hesabını yapıyordu. Allah’ın müjdesi geldi: “Rumlar yakın bir yerde mağlup oldular. Ama bu yenilgilerinden sonra galip gelecekler. Birkaç yıl içinde… O gün, müminler de, Allah’ın verdiği zafer sayesinde sevinecekler.” Ve elbette Allah’ın vaadi 627’de gerçekleşti.
Hristiyan dünyasının, Kudüs’ü fethe dönük haçlı seferlerinde İran’ın Müslümanları değil Hristiyanları desteklediğini görüyoruz.
Allah’ın İran’a ilişkin “pozitif bir işaretine” de rastlamıyoruz. Malum “deve iddiası.”
Müslüman oldular, değiştiler diyebilirsiniz. Bakalım değişmişler mi? Gelecek yazıya bakalım.
MS 634 Müslümanların, “Perslerle-Farslarla” ilk ciddi karşılaşması Firaz bölgesinde gerçekleşti. Müslümanlara karşı Bizans ile “Sasani-Pers-Fars” ordusu ittifak yaptı. Müslümanlar, ikisini birlikte kesin bir yenilgiye uğrattı. “Sasaniler-Persler-Farslar” bu savaştan sonra uzun yaşayamadı, “dağıldı”.
Tarihin derinliklerinde, Yahudiler ve “Persler-Farslar” hep dost olmuşlar. Yahudilerin akıllı bir millet olduğunu dikkate alırsak, bunun geçerli sebepleri olmalı. Her iki milletin sorunlu komşularının varlığı bu ilişkiyi kolaylaştırmıştır diyebiliriz, yani “stratejik gereklilik.”
Günümüzde İsrail ve İran olarak şekillenmiş, bu iki topluluğun ortak sınırları yok, ama hala her ikisinin de sorunlu komşuları var.
İran ve İsrail devletlerinin ideolojik takıntılarını rafa kaldırmaları halinde, “Pers-Fars” ve “Yahudi” milletleri arasındaki “tarihi dayanışma ve kader birliğinin” canlanması, bana akla yakın bir ihtimal olarak görünüyor.
ADELİNA SFİSHTA
https://www.ocakmedya.com/persler-farslar-ve-yahudiler-can-dusmani-sadece-bir-algi-mi/
Cumhuriyetin ilanından itibaren çeşitli aralıklarda İsrail’e Türk Yahudilerinin göç hareketleri olmuştur. Bunların en sonuncusu ise 2000’lerden sonra gerçekleşen göç hareketidir. Son göç hareketleriyle beraber sayıları 80 bine yakın bir nüfusa ulaşan ve ilk göç hareketleriyle İsrail’e göç eden vatandaşlarımızın, halen anadil olarak Türkçe konuştuğu bilinmektedir. Türk Yahudilerinin ve Karay kökenli Türkçe konuşan Yahudi ırkdaşlarımızla beraber 100 bine yakın bir nüfusu barındıran İsrail ile olan ilişkilerimizin sağlam bir zemine oturmasını sağlamak için Türkiye kökenli vatandaşlarımız ve Karay Türkleriyle güçlü bağlantılar kurulmalıdır. Arkadaş Derneği gibi derneklerle teşkilatlanmaya çalışan bu topluluklarla ülkemizin çeşitli kamu diplomasisi kurumları iş birliğine gitmelidir.
Azerbaycan ile güçlü ilişkilere sahip olan İsrail ile ilişkilerimiz arasında arabuluculuk yapması için Bakü aracılığıyla ilişkiler normalleşmeye başlayabilir. Ayrıca Türkiye-Azerbaycan-İsrail üçlü iş birliği mekanizmalarını tesis etmek ilişkilerimizin sağlam bir zemine oturmasına önemli bir katkı yapacaktır. Azerbaycan’da halihazırda 20.000-50.000 arasında bir nüfuslarının olduğu ve İsrail’de de 100.00-150.000 arasında bir nüfusa sahip olan Dağ Yahudileri sayesinde İsrail ile iyi ilişkiler geliştiren Azerbaycan örneği, Türkiye’de geçmişte uygulandığı gibi şimdi de uygulanabilir.
Geçmişte ülkemizin ABD ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan Yahudi kökenli vatandaşlarımız sayesinde elde ettiği Yahudi lobisi desteğinin tekrardan elde edilmesi için gayret gösterilmeli ve ülkemiz menfaatleri için bunun gerekli olduğu tüm çevrelerce kabul edilerek bir olgu haline gelmesi sağlanmalıdır.
KEREM DEMİR
https://www.stratejikortak.com/2020/01/israil-secim-turkiye-iliskileri.html
Netten okumalar
https://www.birgun.net/haber/yahudi-trajedisinin-alegorik-anlatisi-283455
https://odatv.com/bu-saldiri-onun-da-isine-gelir-09012028.html
https://www.youtube.com/watch?v=IzhH5DP5f7s&t=19s
https://www.youtube.com/watch?v=DDyPtcohMJU
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sitki-sukurer/hahamin-hayaleti-41417730
https://www.evrensel.net/yazi/85517/24-aralik-2019-bruno-tautun-olum-yildonumu
Takılan tweetler
Metis Yayınları@Metiskitap
Cemal Süreya’nın ölümünden önce yazdığı son şiir olan “Üstü Kalsın”ı Metis Çeviri’de Türkiye’de konuşulan dillere çevirmiştik. Anısına saygıyla
Ölüyorum Tanrım
Bu da oldu işte
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum Tanrım
Ama ayrıca aldığın şu hayat
Fena değildir
Üstü kalsın.
Me esto muriendo dio mio
I esto na ke akontesyo
Toda muerte, muerte temprana
Lo se dio mio
Ma esta vida ke estas tomandola
No es bruta
Lo sovrante ke kede
Yahudi İspanyolcasına çeviren: Yusuf Altıntaş
https://twitter.com/Metiskitap/status/1215218973031137280
Roni Margulies@RoniMargulies
Rasim Özdenören: “...bütün dünyaya hükmediyorlar. Yahudi demek sinema, edebiyat, medya, felsefe, sanat, banka, ticaret, gıda, teknoloji, sanayi demek. Bütün su başlarını onlar tutmuş.”
Bir gün inşallah dünyaya hükmedersem, Özdenören gibilerine ne yapacağımı siz tahmin edin artık.
https://twitter.com/RoniMargulies/status/1215043619733823493
faruk soydemir@furu_06
Ankara Yahudi Mahallesinde , Geleneksel bir eve ait;el emeği, göz nuru güzelim nitelikli bir kapı. Yahudi mahallesindeki kültürel miras ne yazıkki tehdit altında. Bir yandan bölgedeki otopark mafiası, diğer yandan kapıları, tavanları , dolapları söküp satmaya çalışan antikacılar.
https://twitter.com/furu_06/status/1214818461521776640
A Y K I R I 🦅@hassaskonu
Göç rotası boyunca uğradığı her yerden izler taşıyormuş hissini uyandıran geleneksel Yahudi dansı Ani Ma'amin, aynı zamanda Mısır esaretinin bitişini ve kurtuluşu simgeleyen Pesah kutlamalarının da bir parçasıymış.
https://twitter.com/zeynep_u_/status/1216692673664507906
Cemaat Vakıfları@CemaatVakiflari
Yahudi bir eğitimcimiz...
https://twitter.com/CemaatVakiflari/status/1214820883065389057