Mesih dizisi ve çağların değişimi

Arda EŞBERK Perspektif
15 Ocak 2020 Çarşamba

Arda Eşberk

 

Değerli okurlar; aralık ayında belgesel çekimlerim için İtalya’daydım. Bu yolculuk sayesinde 2020 yılına yepyeni deneyimler ve bilgiler ile girdim. Merak ettiğinizi biliyorum, üzülmeyin, başta bu yazı olmak üzere, zaman el verdikçe tüm bu bilgileri sizlerle paylaşıyor olacağım.

Projeler peşinde Berlin, Roma, Napoli üçgeninde heyecan dolu bir maceraya sürüklenirken, dünya: “Bir kıta yok oluyor!”, “Avustralya’daki orman yangınlarında yarım milyar hayvan hayatını kaybetti!”, “Kasım Süleymani suikastı sonrası 3. Dünya Savaşı çıkabilir mi?” haberleri ile giriş yaptı yeni yıla! ‘Toprak Ana’ alev alev yanarken, gökyüzünde ise kartlar yeniden karılıyor! Ocak 2020’de Ay tutulması, Satürn, Jüpiter ve Pluto’nun Oğlak burcunda son kavuşmaları önümüzde zorlu bir sürecin olduğunun işaretlerini veriyor! Astrolog Barış İlhan’a göre gezegenlerin çakışma dönemleri zaman zaman iç içe geçerler, ancak bazı çakışma dönemlerinde gezegenlerin ciddi anlamda bir arada toplandığı zamanlar vardır. Bu zamanları ‘dünyada çağ atlanan’ dönemler olarak tanımlayabiliriz; örneğin 1. ve 2. Dünya Savaşları, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu-çöküşü gibi. Yine İlhan’ın analizlerine göre benzer bir kavuşum MÖ 2000’li yıllara denk gelmiş, Babil kurulmuş ve kısa bir süre sonra Hammurabi Kanunları çıkmıştı.

Yerde ve gökte yaşananlar gerçekten çağ değiştirecek olayları tetiklerken, Türkiye ve dünya siyaseti ‘Mehdi’ ve ‘Mesih’ tartışmalarına hız vermiş durumda. İçinden geçtiğimiz zamanlar İncil’den “Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Sakın korkmayın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır” (Matta, 24:6-8) alıntısını hatırlatıyor. Tüm bu tartışmaların ışığında Netflix’in yeni yapımı ‘Messiah’ yani ‘Mesih’ dizisi de gündeme bomba gibi düştü! Dizinin hareket noktası ise geri döneceği İncil’de şu şekilde yer aldığı ifade edilen ‘Mesih’in Dönüşü’  üzerine: “Ve sizler, İnsanoğlu’nun Kudretli Olan’ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz,” (Markos, 14:62) Netflix’in yeni dizi için seçtiği isim, konu ve zamanlama ise manidar! Siz ne dersiniz?

Biz, 1 Ocak 2020’de yayınlanan diziye dönecek olursak, başrollerinde Michelle Monaghan, Mehdi Dehbi, Tomer Sisley ve Sayyid Al Halami’nin oynadığı dizinin yönetmen koltuğunda ise Michael Petroni oturuyor. Aynı zamanda dizinin senaristi olan Michael Petroni verdiği bir röportajda, dizinin konusu için, “Din, inanç ve siyaset arasındaki çizgileri keşfeden, Ortadoğu’da ortaya çıkmış ve birçok takipçi bulmayı başarmış bir adama, dünyanın verdiği cevabı anlatıyoruz.” diyor. Mesih karakterinin izleyene verdiği mesaj ise gayet açık: “Allah ile ilgili varsayımlarınızı bırakmanızı söylemek için buradayım. Bildiğinizi sandığınız şeylere tutunmayı bırakın. Şu saatte insanlık dümensiz bir teknedir. Bana tutunun.” Roma İmparatorluğu tarafından çarmıha gerilen Hz. İsa’nın, yeniden döneceğine inanılan ve bu inançtan yola çıkarak seyircinin beğenisine sunulan dizi daha çok konuşulacak gibi görünüyor!

Tüm yaşananlardan bağımsız, benim de İtalya seyahatimin odağında Hz. İsa’yı çarmıha gerdiği söylenen ‘Roma İmparatorluğu’ ve onun kuruluş süreci vardı! Kaderin bir cilvesi olsa gerek, Roma’da, tıpkı günümüzde olduğu gibi, yıkılan başka bir uygarlığın insanları ve o insanların takip ettikleri inançlar ile kehanetler üzerinde ilk filizlerini vermişti!  Şimdi, benimle kaderin çemberinde geriye gitmeye hazır mısınız? Tarihi MÖ 1184 yılına ve rotamızı Truva’ya çevirelim! Haydi, yolculuk başlasın…

Çanakkale’de bulunan, Homeros’un Truva Savaşı’nda bahsettiği kentin Yunanlar tarafından tahrip ediliş tarihi MÖ 1184 yılı olarak kabul edilir. Dönemin en büyük, en kanlı ve iz bırakan savaşıydı! Antik Çağın en büyük şairlerinden biri olan Vergilius’un yazdığı, ‘Aeneas Destanı’, Truva’nın yıkılışından sonra Anadolu’yu terk ederek, efsanevi bir deniz yolculuğunun ardından, İtalya kıyılarına ulaşan ve Roma İmparatorluğu’nun temellerini atan kahraman Aeneas’ın hikâyesini anlatır. Truva savaşında Hektor’dan sonra en büyük kahraman odur. Hatta zaman zaman Priamos’un oğlu, büyük Truvalı kahraman Hektor’a bile öğüt verirdi. Kral Ankhises ile Aphrodite’nin oğlu ve Truva kahramanlarından biri olan Aeneas, yıkılan tapınağın emanetleri ile kehanetlere inanarak yola çıkar. Truva düştükten sonra şehirden kaçıp yeni bir yurt arayan Truvalılara önderlik eder. Sağ kurtulanlarla beraber Kaz Dağı’nın güneyindeki  Altınoluk kentine gelir ve buradan da gemi ile denize açılır. Akdeniz’in sert rüzgârları onları Kartaca’ya sürükler. Kartaca Kraliçesi Dido’nun bir süre misafiri olduktan sonra tekrar yola çıkarlar. Tanrıların verdiği işaretlerden hareketle Orta İtalya’da, Napoli’ye bir saatlik mesafede Cumae bölgesinde karaya çıkarlar. Ana Tanrıça Kibele’ye adanmış Cumae Kahinesi’nin rehberliğinde Truva’daki Tanrıça Athena’ya ait Palladium adıyla bilinen kutsal heykeli, kurulacak olan Roma kentinin bulunduğu tepeye dikerek yepyeni bir dönemin temellerini atar. Bu şekilde ‘Palatino Tepesi’nde, yıkılan Truva uygarlığının küllerinden Roma İmparatorluğu doğar! 

Joseph Campbell’in dediği gibi “Kuşkusuz yeni bir çağ geliyor. Bu çağ gezegensel bir çağ olacak. Ama çağların başlangıçları genellikle korkunçtur. En acımasız haliyle erildir, şiddet içerir. Yeniçağlar yumuşakça gelmezler, bunlar saldırganlık ve çarpışma zamanlarıdır. Yumuşak, nazik bir şeylerin işaretini görmüyorum.” Tüm bu bilgilerin ışığında, olmakta olana ve olacak olanlara hazırlıklı mıyız? Esas soru bu?