Hollanda Başbakanı, Holokost’ta hükümetinin Yahudi halkını korumadaki başarısızlığından dolayı özür diledi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Krallığın savaş dönemindeki hükümetinin Yahudi halkını korumadaki başarısızlığından dolayı özür dileyen ilk resmi yetkili oldu.
Rutte, Holokost Anma Töreninde yaptığı konuşmada “Soykırımdan’dan sağ kurtulan son kişiler hâlâ aramızda iken, hükümet adına, o dönem yapılanlar yüzünden özür diliyorum” dedi. “Hükümet, adalet ve güvenliğin sağlayıcısı olarak, Hollandalı Yahudilere karşı sorumluluklarını yerine getirmede başarısız oldu” diyerek konuşmasını sürdürdü.
II. Dünya Savaşı öncesinde Hollanda’da yaşayan 140 bin Yahudi vatandaşın yaklaşık yüzde 75’i Nazi Almanya’sı ve yerel işbirlikçileri tarafından öldürüldü.
Nazi işgalindeki Hollanda polisi ve Hollanda demiryolları, Yahudilerin yakalanması, ölüm ve toplama kamplarına nakil edilmesi suçuna büyük ölçüde iştirak etmişlerdi. Aynı zamanda Hollanda, güçlü bir direniş hareketi gösterip, Polonya’nın ardından en fazla sayıda Uluslararası Dürüste - Holokost’ta Yahudileri kurtarmak için hayatlarını riske atan Yahudi olmayanlara verilen onursal sıfat - sahip ikinci ülkedir.
Fransa, Belçika ve Lüksemburg daha önce, yetkili makamlarının Yahudilerin yok edilmesindeki rolleri için resmi olarak özür dilemişlerdi.
Hollanda Ulusal Holokost Müzesini de içeren Amsterdam Yahudi Kültür Merkezi Direktörü Emile Schrijver, Jewish Telegraphic Agency ile yaptığı röportajda, Rutte’un özrü için “Müthiş ve çok önemli tarihsel bir olay” yorumunu yaptı ve “Hollandalı Yahudiler uzun zamandır, Yahudilere yapılmış olan olağandışı zulümlere karşı kayıtsız ve faydasız kalan hükümet teşkilatının, bu zulümleri tam olarak tanıması için çabalıyordu” diye ekledi.
Kraliçe Beatrix, 1995 yılında İsrail Meclisinde yaptığı konuşmasında, Holokost sırasında Yahudileri kurtaran vatandaşlarının “istisnalar” olduğunu söyleyerek, Hollanda’nın bu dönemdeki suç ortaklığını resmi olarak ilk defa kabul etmişti. Aynı yıl Kraliçe, Hollanda’da yaptığı konuşmasında, “Holokost hakkında düşünmenin bizleri derin bir utanç duygusu ile kaplaması gerekmektedir” demiş ancak özür dilememişti.