Yavrunuza okul seçerken...

Okul mu seçmeliyiz yoksa çocuklarımıza büyürken, içinde bulunduğu yolculukta, “iyi ki annem, babam beni böyle yetiştirmiş” demelerini sağlayacağımız, “kendi gücüyle devam edebileceği ve planlamayı sevgiyle yapabileceği bir partner mi seçmeliyiz”

Çocuk-Aile
29 Ocak 2020 Çarşamba

Sam Halegua


Küçük Eller/ Small Hands ve Ütopya İlkokulu – Ortaokulu, anne babaların okul seçme sürecinde onlara eşlik edecek “partner” olmak için, uzun ama emin adımlarla ilerlediği bu yolculukta hedefini biliyor. İşte bu yolculukta Türkiye ve dünyada eğitim alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyor; çocukların ve ergenlerin yaşamlarında olup biteni bütün ayrıntısıyla araştırıyor. Elbette buna paralel olarak hızla değişen ve deneme yanılmanın yer almadığı yenidünyada çocukların ihtiyaçlarına çözüm buluyor.

Tüm anne ve babalar çocukları için “mutlu olsun, çocukluğunu güzel yaşasın, kendi ayakları üzerinde dursun, yaşamı garantide olsun” istiyor...

Küçük Eller / Small Hands ve Ütopya Okulları, çocukların bağımsız olması, sorumluluğunu bilmesi, kendi fikrine sahip olması, kendini tanımasının yanı sıra bazı becerilerini de öne çıkarıyor; yaratıcılık, problem çözme, analiz ve sentez yeteneği gibi 21. yüzyılın becerileri…

Finlandiya’da katıldığım bir eğitim kongresinde, 21. yüzyıl becerileri aynı zamanda ‘future skills’ yani ‘geleceğin becerileri’ olarak da adlandırılıyor. Sosyal ve duygusal gelişime daha fazla önem verilerek, eğitimin ‘phoneminial learning’ etrafında oluşturulma eğilimi sağlanıyor.

21. yüzyıl becerileri olarak da adlandırılan, ‘future skills’, geride bıraktığımız on yıllarda hayatın şimdi kendi kendine edinilen özellikleriydi. Yani toplum ve doğanın içinde yaşamanın doğallığıyla gelişiyordu her şey… İçinde bulunduğumuz yeniçağda yaşam zorlaştı. Bizler doğadan uzaklaştık. Böylece toplum ve doğanın bireyler üzerindeki etkisi de minimize oldu. Çocuklarımızın hayatlarında oyunlar yerine, akıllı telefon/tabletlerin içindeki sanal oyunlar yerini aldı. Bu da kaçınılmaz bir sonuçla bizi buluşturdu: Çocuklarımızın becerileri ve gelişimleri azaldı.

Sözü hiç dolandırmayacağım, çocuklarımızın günlerinin büyük bir bölümünü geçirdikleri okulların artık bu bilinçle hareket etmesi gerekiyor.

Small Hands ve Ütopya Okulları, çocukların doğasına en doğru etkiyi sağlayacak şekilde sadece eğitim değil, eğitimin de içinde olduğu gerçek yaşamı organize ediyor.

Belki de çocuklarımızın, doğduklarında var oluşlarından dolayı içlerinde taşıdıkları ateşin sönmesi, beni William Butler Yeats’in 19. yüzyılda söylediklerini ters yüz etmeye mecbur bırakıyor. William Butler Yeats’in 19. yüzyılda söylediği “Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi yakmaktır” sözüne biz “Yaşadığımız yüzyılda ateşin sönmemesi için, sürekli beslemek gerekiyor” cümlesini ekliyoruz.

Çocuklarının içindeki ateşi ve gözlerindeki parlaklığı devam ettirmek isteyen aileler ile “ufku açık, perspektifleri geniş olan ailelerin seçtikleri” Küçük Eller/ Small Hands ve Ütopya Okulları zihinsel, sosyal, duygusal gelişimin yanında çocukların kişilik gelişimine de çok önem veriyor.

Türk ve yabancı öğretmenlerin yarattığı sevgi ve saygı dolu ortam ile çocuklarımıza ve ergenlik dönemindeki gençlerimize, her alanda destek vererek, onların “sahici çocukluk, sahici ergenlik” yaşayabildikleri büyük bir bahçeye ve özel alanlara sahibiz. İşte, bu büyük bahçe ve özel alanlarda, çocuklarımızın neşeyle koşturmaları, futbol oynamaları, atlayıp- zıplamaları, kendilerine-çevrelerine destek olmalarını ciddiye alıyoruz.

Entelektüel olarak genel kültürleriyle, akademik gelişimleriyle; çocukların yaşamlarını, şu anki ve okul yaşamından sonraki yetişkinliklerini de çok ciddiye alıyor. Eğitimi ona göre organize ediyor. Tüm bunları anne ve babalar ile omuz omuza uğraşarak gerçekleştiriyor. Ailelerden tek istenen, çocuklarının yanında olması. 

İstanbul’da yedinci kez düzenlenen Ütopya/Small Hands, Küçük Eller’in, “21. Yüzyılda Çocukların Eğitimi ve Yaşamı” konulu kongreye Finlandiya’dan katılan Helsinki Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Martti Hellström tarafından vurgulanan çok önemli bir cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum. “Çocuklarımızın anılarında yer almak istiyorsanız, büyürken onların yaşamlarının içinde olmalısınız.”

Dr. Martti Hellström’un ülkesine döndüğünde kongremizi anlattığı yazıda da yer verdiği bu cümle gerçekten çok önemli ve ben çok etkiliyor. Aileler çocuklarının aralarında yer almak için büyürken onların yaşamlarının içinde olmalılar. Evet, bu doğru ancak bu sorumluluk ancak “meli”, “malı” olarak düşünülmemeli. Zorunlu olmaktan ziyade harika bir duygu, ailelerin yaşamını inanılmaz değerli ve özel kılan bir durum. Ailelerden tek istenen bu…

Artık içerisinde bulunduğumuz bu yüzyılda, “Okul seçmek, sadece bir okul seçmek değildir; yaşamı seçmektir”. Yaşam da, yavrunuzun büyümesini, gelişmesini, cesur, güçlü, bilinçli ve kültürlü olmasının tadına varılacak bir seçim olmalıdır.

İstanbul’da Etiler, Rumelihisarı, Selamiçeşme’deki Küçük Eller/Small Hands; Çekmeköy’de Ütopya İlkokulu ve Ortaokulu ailesinde yer alan herkes, “çocuklarımızı en yakınları gibi seven, önemseyen, her ihtiyaçlarında onlara destek olan” bireylerden oluşuyor. Sizleri de bu ailenin bir parçası olmaya davet ediyoruz.  

 

https://utopyaokullari.k12.tr/