Bireyin kızgın veya öfkeli olması toplumumuzda kabul edilen bir duygu durumu olmamasına rağmen, maalesef bu duygu ve durumlar ile baş etme becerileri çocukluğumuzda gerek ailelerimiz gerekse eğitim hayatımızda öğretilmediğinden dolayı toplumumuzda çok fazla sayıda öfke kontrol problemi yaşayan birey olduğunu görüyoruz. Kızgınlık da, mutluluk veya heyecan gibi bize ait ve hissedilmesi doğal bir duygudur. Yetişkin hayatınızda kızgınlık ve öfke ile nasıl başa çıktığınızın temelleri çocukluk yıllarınıza dayanır.
Öfke karmaşık ve güçlü bir duygudur. Harekete ihtiyaç duyar ve muhtemelen duyguların arasında yönetilmesi en güç olanıdır. Davranışlarınızın nasıl olacağına dair kararı verir ve gerekli diğer duyguları aktive eder. Aşağıdaki cümleler eğer size tanıdık geliyorsa, sizde zaman zaman öfkeniz tarafından yönlendiriliyorsunuz demektir. Bu cümleler öfkenin sağlıksız ifade edildiği durum ve yöntemleri göstermektedir.
λ Duygularımı ifade etmekte çok zorlanırım. Hatta hiç beceremem.
λ Çoğu zaman olayları içime atarım.
λ Tartışmadan her zaman kaçınırım.
λ Olayları halının altına süpürmek kolayıma gelir.
λ Yaşadıklarım karşısında ya aşırı tepki veririm ya da hiç tepkisiz kalırım. Arada dengeyi bulmak benim için imkânsız.
λ Mutsuz olduğum zamanlarda tek yapmak istediğim uzaklara gitmek, tanıdık her şey ve herkesten kaçmak olur.
λ Yaşadıklarımı hissetmek yerine kafamı dağıtmaya ve unutmaya çalışırım.
Şimdi birlikte çocukluğunuzun bugünkü yetişkin halinizde öfkenizi nasıl yönettiğinizi etkilediğine bir bakalım. Çocukluk deneyimlerinizi (öfke yönetimine dair) iki ana başlık altında toplamak istiyorum.
Ebeveynlerinizi gözlemlerken öfke yönetimi hakkında neler öğrendiniz?
Eğer öfkesini içine atan, duygularını dile getirmekten çekinen, sessiz kalmayı tercih eden bir ebeveyni model aldıysanız muhtemelen sizde aynı yoldan ilerleyeceksiniz. Bazı ailelerde duyguların yaşanmasına, hissedilmesine ve tabi ki dile getirilmesine hiç izin verilmez. Bu çocuklar duygularının normal olduğunu bilmek ve dile getirme ihtiyacında iken onlara verilen sessiz mesaj ‘hissediyorsan bir sorun var demektir’ olacaktır. Çocuk hissettiği bu yeni duygulara yeni kelimeler ve ifade kapısı ararken anne ve baba kendi duygularını yönetemedikleri için çocuklarınınkini de görmezden gelirler çünkü tüm bu duygularla baş etme becerilerini öğrenmemişlerdir.
Ailenizde duygular ve problemler nasıl dile getirildi?
Bir başka aile tipi de öfkenin kontrol edilemediği ve sağlıksız bir şekilde dışarı vurulduğu ani patlamalar ile dolu olan bir yapıda olabilir. Bu ailelerde duygular, genellikle kızgınlık ve öfke anları olmak üzere her an her yerde patlamalar halinde meydana gelebilir. Anne veya baba yukarıdaki örnekte olduğu gibi öfke kontrolü yapamadığı için en ufak olayda bile aşırı bağırmalar, kavgalar, sinir krizleri yaşanan durumlar meydana gelir. Bu korkutucu durumlara maruz kalan çocuk ise büyürken ya gördüklerini tekrarlayacak veya rahatsız olduğu bu durumları bir daha asla yaşamamak için içine kapanacak ve öfkesini pasif bir şekilde yaşamayı tercih edecektir.
Öfke kontrolü ve duyguların yönetimini çocukluğunuzda öğrenmediyseniz bile, yetişkin hayatınızda artık sürekli öfkenize yenik düşmenize veya her şeyi içinize atmanıza gerek yok çünkü bu beceriler hayatın her döneminde öğrenilebilir bazı formüllerden oluşmaktadır. Gerek bir terapist eşliğinde gerekse geliştirici psikoloji kitaplar okuyarak veya çeşitli eğitim ve seminerler ile bu becerileri kazanabilirsiniz. Önemli olan içinize bakabilmeniz ve kendinize duygu yönetiminizi geliştirme aşamasında nerede nasıl olduğunuz ile ilgili dürüst olmanızdır. Kendinizi sağlıklı ifade edebildiğiniz ve duyulduğunuz sohbetler dilerim…