Bu işler ne kadar da kolay! Hele hele de kimi gazeteciler için.
Ne zaman kendine yarayacak, yalaka bir yazı yazacaksan, ne zaman Müslüman dünyasına sözde yaranmak için uğraşacaksan, yaz bir antisemit kafatasçı yazı tamamdır.
↔↔↔
Peki bu işler hakikaten bu kadar mı kolay?!
Anlaşılır gibi değil.
Anlattığımın yeni bir örneğini okudum yine.
Sözüm ona ‘büyük’ bir gazetenin ‘büyük’ bir köşe yazarı yapmış. “Tüm dünyayı İsrail yönetiyor”, “Tüm kötülüklerin anası Yahudiler” ve bu şekilde devam eden giderek suçlayıcı, hedef gösterici öfke dolu yazılar.
Böyle durumları değerlendirip, hakkında ayazı yazacağım zamanlarda bazen, kendi demokrasi anlayışımın sınandığını düşünüyorum.
Bunları yazanların artık yazmamaları için elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşündüğümde, bir vicdan azabı hissediyorum. Acaba demokrasi anlayışım yozlaşıyor mu diye.
Acaba farklı düşünen bu insanların da yazmaya devam etmeleri gerekmiyor mu diye.
Ancak kendi kendime soruyorum sonra; “Kafatasçı bir zihniyetle, ırkçılık yaparak, nefret söylemi içeren cümleler kurup, bir grup insanı, hedef haline getirmek suç değil midir?” diye.
Elbette her tür inan ve düşünce ifade edilmeli ve yazılmalı. Bunda en küçük bir tereddüttüm yok. Sadece yazarken, nasıl yazılacağını bilecek kadar aydın olan insanların yazmaları gerektiğini düşünüyorum. Hak ihlal etmeden, kusar gibi yazmadan.
Yoksa herkesin her şeye istediğini kırıp geçirecek kadar yazabilmesi ne özgürlüktür ne de demokrasi. Aksine, bir kaos ve kargaşadır.
Hakikaten, insanların hedef haline getirilmesi ve sözüm ona ‘kanaat önderi’ geçinen bu tip köşe yazarlarının, insanlık suçu işlemekten dolayı yargılanmaları gerekiyor.
Düşünmüyor var da!
Düşünsenize eğer siz öteki olsanız, bir sabah gazetelerde sizi yerlere sokan ifadelerle tükürük saçan bir yazı okusanız, kendinizden, ailenizden, çocuklarınızdan güvenlik anlamında endişe duymaz mısınız?
Peki hiç mi empati yeteceği yok bu yazarların?
Elbette var ama işlerine geldiği şekilde. Ne var ki şu anda bunu yazmaları ‘işlerine geliyor.’ Düzen değişirse başka türlüsünü de yazacak ‘kabiliyetleri’ hep var.
İsrail’i bu şekilde suçlamak güçlendirir. Yahudi halkını bu şekilde sindirmeye çalışmak işlemez.
Aksine bu tür yazılar, onu yazanın acizliğini, elle tutulur bilgi ve belgeler yerine farazi hayallerle komplo teorileri ürettiklerini gösterir.
Yusuf Kaplan gibiler mesela.
Yazılarında öfke ve düşmanlık okumak çok rahatsız edici. Sosyal medyada ona karşı paylaşımlardan fark ettim ve geriye dönük inceledim.
İnanın örnek olarak bu güzelim sayfaya yazamayacağım kadar nefret söylemi ile dolu satırları var. Birçok yazısında ve birçok defa.
Yazık! Kendi ruh sağlığı için de yazık…