Meghan Kraliyet’i, Kraliyet de Avrupa Birliğini terk edince herkes ne oluyor diye birbirine sormaya başladı.
Brexit Partisi Lideri Nigel Farage Avrupa Parlamentosunda yaptığı konuşmada “Bizim parti olarak karşı olduğumuz ticaret, serbest dolaşım, gümrük birliği, ortak değerler değil ortak parlamentodur” diyordu özetle. “Bu saydıklarımızı yapmak için de bir senatoya ihtiyacımız yok ama şimdi senatoyu ve birliği ayakta tutmak için Avrupa Ordusu kurmak istiyorsunuz” diyordu. Evet, Macron, Merkel sonrası boşluğa oynamak için Türkiye üzerinden Avrupa Ordusu kartını kullandı, hem de NATO’ya para vermiyorsunuz diyen Trump’a set çekmeye çalışıyordu. Gerçi Avrupa Ordusu’nu kurmak isteyen Macron’un ülkesinde en son polisle itfaiyeciler çatışıyordu. Aşırı sağcı Le Pen buna tepki gösterirken belki de bir iç savaşa gitme riskinden korkuyordu. İddialı mı, belki ama Twitter’da göstericilerin çoğu bu çatışmalar sürerken, La Marseillaise ile Fransız İhtilali’ni ve Kral’ı kendisine hatırlatarak, onu aldık seni de alırız diyorlardı.
Bizim Boris’i küçümseyip ‘hayatta yapamaz, Brexit olmayacak’ diyenler, Trump hayatta seçilemez, Hillary 5 puan farkla alır, dolar 12 TL olacak, enflasyon baz etkisinden çıkınca tekrar yüzde 17 üstüne atacak deyip atıp tutanlar hayal kırıklığı yaşadı. Boris, altı ayda İngiltere’yi birlikten çıkardı. Şimdi 2020 geçiş dönemi sonrası 2021’de özgürlüklerini ilan ediyorlar. Özgürlük kelimesini Brexit referandumunda muhafazakâr, yaşlı kesimin oy sahipleri kullanıyor. Birlik kurulduğu yıldan bu yana ilk defa İngiltere özgür diyorlar. Euro’ya geçmeyen güneş batmayan krallık ile Avrupa Birliği’nin sınırları sadece İngiltere ile değil Yeni Zelanda ile kısıtlandı. Avrupa Birliği artık mahalli ligde oynayan bir oyuncu durumunda. Katalanlar, Valonlar, Bask gitmek istiyor, baskı ile tutuluyor. Fransa seçimlerinden sonra yazdığımız yazıda ve sarı yeleklilerden sonra sormuştuk, yeni bir Prag Baharı mı geliyor Avrupa’ya?
Bırakalım rakamlar konuşsun
İngiltere’nin büyümesi yüzde 1,1, enflasyonu yüzde 1,3, işsizlik yüzde 3,8, bütçe açığının GSYİH’ya oranı –yüzde 1,8, kamu borcunun GSYİH’ya oranı yüzde 80,8, cari açığın GSYİH’ya oranı –yüzde 4,3 şeklinde. Bütçe açığı ve cari açığı kabul edilebilir sınırlar içinde. Aynı rakamlar sırası ile Euro Bölgesinde yüzde 1,1, enflasyon aynı, işsizlik iki katına yakın yüzde 7,5, bütçe açığı oranı –yüzde 0,5, kamu borcu yüzde 87,9, cari fazlanın GSYİH’ya oranı ise yüzde 3,1. İngiltere 43 dış ticaret fazlası vermesine rağmen diğer kalemler nedeni ile cari açık veriyor. 310 ton altın rezervine sahip İngiltere Pound hâlâ güçlü iken, işsizliği AB’ye göre çok iyi durumda, dış ticaret fazlası verebilecek kadar henüz rekabetçi iken ve makroekonomik rasyoları nispeten kabul edilebilir sınırlar içindeyken AB’deki ve dünyadaki gidişatı görerek, mülteci akınlarını ve terörist saldırıları da dikkate alarak muhafazakârlık akımlarından payına düşeni almaya karar verdi özetle. Herkes kendi yoluna dedi. Burada en önemli sebeplerden birisi de Euro bölgesinde örneğin cari fazlanın aslında Almanya’dan, daha doğrusu birliğin Almanya’dan ibaret olduğunu fark etmesiydi. Macron da bunun farkında olduğu için Merkel ve Brexit sonrası tek kaldığında eyvah bizi yine Trump mı kurtarmaya gelecek diye korkuyor olabilir. Öte yandan Doğu Akdeniz’de ve Libya’da, AB ve ABD karşıtı hamleleri ile Rusya ve Çin’e yaklaşıyor yorumları da bazı köşe yazılarında yer alıyor.
New York’tan sonra en önemli finans merkezi olan Londra’da AB kökenli başta finans kuruluşları Brüksel’i merkez almaya başladı. Londra Belediye Başkanı bir bülten ile kendilerinin hâlâ Avrupa’nın ve küresel finans piyasasının önemli bir parçası olduğunu ve gidenlerin beş yıl içinde geri geleceğine inandığını söyledi. Kısa vadede olumsuz görünen bu durumun orta ve uzun vadede İngiltere ekonomisine yarayacağını söylemek zor değil. Nitekim bizim Boris bu ayrılığın İngiltere’nin kendini yenilemesine neden olacağını söyledi.
Yunanistan bu işin neresinde? Gençler adalarda yazın 15.00’den sonra sahile inip akşam partilemeye devam ediyorlar. Garibim sarı yelekliler de emeklilik paralarını Yunanlı gençler iç ediyor diye sokaklarda. Ama Macron, Yunan Dışişleri Bakanı ile görüşürken biz ayrılamaz bir ikiliyiz diyerek kulağını hâlâ sokağın sesine kapatıyor. İngiltere zaten Kıbrıs’ta yazlığı olduğu için belki de tuzu kuru tüm bu gelişmelere karşı.
Özet: Meghan ve Harry son kraliçe ve kral olur mu?
