Her geçen gün üye sayısı artan Golden Age Komisyonunun her sene düzenlediği, gelenek haline gelen kuruluş yıldönümü kutlaması, oldukça yoğun bir katılımla 23 Şubat Pazar günü Amram Oditoryumunda gerçekleşti.
Golden Age’in 18. yıl kutlamasına Hahambaşı Rav İsak Haleva’nın yanı sıra toplumumuzun üyeleri, dernek ve kuruluş başkanlarıyla yöneticileri, Bet Din üyeleri ve Golden Age üyeleri katıldılar.
Sloganları olan “Mutlu ederken mutlu oluyoruz” başlığı altında birçok başarılı etkinlik gerçekleştiren hanımlar grubu, misafirlerinin yüzlerine tebessüm kondurma, onların hayır dualarını alma konusunda oldukça başarılıydı.
Girişte rastladığım bir üye ile sohbet edip yorumlarını almak istedim. Kendisine ‘Golden Age’in hayatındaki önemini’ sordum. Oldukça şık giyimli, gözleri mutluluktan parıldayan bayan, “Allah razı olsun Golden Age’den. Bu yaşta kim bizi nereye götürecek? Evden çıkıyoruz, eski dostlarımızı görüyoruz, bayramları hiç olmazsa birlikte geçiriyoruz. Hayatıma heyecan katıyor, bir sonraki etkinlik için günleri sayıyoruz. Otobüslere biniyoruz. El işi faaliyetleri yapıyoruz. Tekne gezisi, piknikler, geziler hepsi birbirinden harika. İnanır mısınız insanın ruhu hiç yaşlanmıyor. Şartlar ne olursa olsun içindeki çocuk hep hayatta kalıyor. Ben de kendimi bu etkinliklerde çocuklar gibi şen hissediyorum. Bunu sağladıkları için onlara gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varsın Golden Age” sözleriyle dev işlere imza atan başarılı gönüllü ordusunun ne kadar doğru yolda olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.
Gerçekten de kapıda sayıca oldukça fazla, özenle şık giyimli gönüllü hanım konukları güler yüzleriyle karşılıyordu. Salon tıklım tıklım doluydu. İnsanlar birlikte olmaktan keyif alıyordu. Salonda sıcacık bir atmosfer vardı.
Tüm organizasyonla canla başla, sevgisini katarak ilgilenen, başarılı, aktif ve duyarlı sekreterleri Verda Özsezikli ise tatlı telaşı ile koşuşturmaya devam ediyor ve her bir detayla tek tek ilgilenip mükemmel bir etkinlik olması için özverili çalışmasını sürdürüyordu.
Sara Hazak: “Sizlerin mutluluğu bizim mutluluğumuz oldu”
Sahneye, yıllardır Golden Age Grubunun sunuculuk görevini üstlenen, nam-ı yerindeyse usta sunuculara taş çıkartabilecek akıcı üslubu, etkili diksiyonu ile damga vuran Luiz Karmona ve Rozi Hason çıktı. İkili ilk olarak Golden Age Başkanı Sara Hazak’ı sahneye davet etti. Başkan Hazak yaptıkları etkinlik yelpazesinin genişliğini anlattıktan sonra şöyle devam etti: “18 yıl boyunca, seveceğinizi düşündüğümüz birbirinden farklı birçok etkinlik gerçekleştirdik. Mevsimine göre kırlarda piknikler düzenledik, tekneyle boğazda süzüldük. Bayramlarda geleneklerimize uygun şarkılar söyledik, skeçlerle güldük, elişi, sinema, oyun ve tatlı sohbetlerle kasvetli kış günlerini birlikte ısıttık. Amacımız; sizleri hep memnun görmek oldu ve sizlerin mutluluğu bizim mutluluğumuz oldu.” Ardından geçmiş dönem Başkanları Meri Maya, Lida Sarfati, engin bilgileri ve tecrübesiyle kendilerini her daim aydınlatan Eti Pinto ve destek veren bağışseverlere teşekkürlerini sundu. Çalışma azmi ile dolu oluşu, gözlerinin heyecandan ışıldaması ile verdiği emeği yansıtan Sara Hazak konuşmasını, “Sürprizlerimiz yakında. Mutlu ederken bizler de mutlu oluyoruz. Hepinize iyi seyirler” sözleri ile sonlandırdı.
Daha sonra Hahambaşı Rav İsak Haleva sahneye gelerek Golden Age grubunun çalışmalarını çok başarılı bulduğunu, her insanın derdi olduğunu, böyle etkinliklerle kişilerin sorunlarını kısa bir müddet de olsa unuttuklarını, buna vesile olan bu grubu tebrik ettiğini dile getirdi. İyilik yapmanın, yardımlaşmanın önemini vurguladıktan sonra, geçmiş ve şimdiki dönem başkanlarını överek, hayır dualarını iletti.
Adil Anjel: “ Sağlığa bakış açımız yıllar içinde gelişti”
Ardından sahneye Kurumlar Masası Eş Başkanı Adil Anjel çağrıldı. Nükteli, oldukça sempatik ve içten konuşmasıyla Anjel, hafızlara kazınacak konuşmasına, “Gaya kon avramila (Erikli gelincik balığı) seven var mı?” sözleri ile başlayarak tüm misafirlerin kalplerini fethetti; çünkü herkesin bu yemekle ilgili aile büyüklerinden kalan tatlı hatıraları bulunmaktaydı. Yüzlere gülümseme, gönüllere eski günleri anımsamanın tatlı heyecanını yerleştirdi. Anjel’in konu başlığı ‘Sağlığa bakış açımızın yıllar içindeki gelişimi’ oldu. Kendisi oldukça hoş, mis gibi aile kokan anıları ile dinleyicileri kimi zaman babaannesi ile doğup büyüdüğü Yeşilköy sokaklarına götürdü, kimi zaman halası ile balıkçıda yaşadıkları maceraları ile güldürdü. Eskiden çok tüketilen Likorino’yu hatırlatmasıyla da konukların gönüllerine dokunmayı başardı. Anjel, “Sağlık gerekli. Bu uğurda sevdiğimiz bir sürü şeyi yapamadığımız da gerçek. Hepinize mutlu, bir o kadar da keyifli ve sağlıklı bir ömür diliyorum” dedi.
‘Los Rekuerdos (Anılar)’
Sıra, ‘Amigos Para Siyempre’ grubunun sergilediği ‘Los Rekuerdos (Anılar)’ müzikli oyununun sergilenmesine geldi. Oyunun yazarı ve sahneye koyan toplumumuzun üretken, başarılı, aktif ve yaratıcı hanımı Forti Barokas aynı zamanda Natan Siliki ile oyunun başrolünü paylaşıyordu. Yönetmenliğini Ferit Koen, müziklerini Ceyda Pirali, koreografisini ise Rina Muraben’in üstlendiği oyunun kulis amirliğini Bivet Nasi, Emel Benbasat; ışık görevini Ayşe Sedef Aytar, makyajları ise Mezi Benşabat Levi gerçekleştirdi. Oyunun diğer oyuncuları ise Bensi Elmas, Sibel Eskinazi, Karen Gerson Şarhon, Erol Eskinazi, Suzi Gözcü, Viktor Nasi, Eti Siliki, Beno Levi, Jinet Zalma, Henri Çiprut ve Anet Bonfil üstlendi. Oyun; katılımcıları nostaljik bir yolculuğa çıkartarak, Kuledibi’ndeki sokaklarda gezdirdi, eski düğünlere yolculuk yaptırdı. Varlık vergisi dönemindeki acıları vurguladı. Acısıyla tatlısıyla bir ömür geçiren tatlı bir çiftin hayatını sergiledikleri oyun, hem kahkahalara boğdu hem de duygu dolu gözyaşlarını beraberinde yaşattı.
Etkinlik, Türk Yahudi Toplumu Eş Başkanlarından İshak İbrahimzadeh ve tüm Golden Age gönüllü ordusunun sahneye davet edilip yıldönümü pastasını birlikte kesmeleriyle son buldu.