Yahudi takvimindeki en neşeli, kıyafet partileri, ziyafetler ve eğlencelerle dolu, en coşkuyla kutlamaya müsait bayramımız olan Purim’i, bu yıl 10 Mart Salı günü kutluyoruz.
Yahudi bayramlarının içine dikkatle bakmaya zaman ayırabilirsek, her bayramın hayatımızı daha güzelleştirecek, olaylara bakışımıza daha bir farklılık getirebilecek, insanlarla ilişkilerimizi daha dengeleyecek ve daha birçok farklı konuda bize yaşam koçluğu yapabilecek, hatta kendi kendimizin yaşam koçu olabilmemiz için gerekenleri sağlayabilecek eşsiz bir kaynak olduğunu idrak edebiliriz.
Purim Bayramı deyince ilk akla gelen, kıyafet baloları, ziyafetler, neşe ve kutlamalardır. Bu aşamayı geçince, biraz daha derine inenler, Purim’in sadece bunlardan ibaret olmadığını, mutluluğumuzu paylaşmanın, herkesin bayram coşkusunu yaşayabilmesi için ihtiyaçlılara yardım etmenin ne kadar önemli olduğunun bilincini hissederler. Bir telefonla Matan Baseter, Or Yom gibi yardım kurumlarına başvurarak, bayram sevincini başkalarına da yaşatarak, bunun verdiği gönül rahatlığıyla kendi mutluluklarına mutluluk katarlar.
Bundan sonraki aşama, Purim mitsvalarının anlamları üzerine düşünmektir.
Purim Mitsvaları
“Mordehay da, Yahudilere, 14 ve 15 Adar tarihlerini ziyafet ve sevinç, herkesin birbirine öğünler gönderme ve yoksullara armağanlar (verme) günleri yapmaları talimatını verdi” (Megilat Ester 9:22).
Matanot Laevyonim - İhtiyaçlılara hediye: Purim’de en az iki ihtiyaç sahibine yiyecek/içecek/giyecek veya para olarak hediye gönderilir. Bu mitsva Purim Bayramı’nda herkesin eşit şekilde neşelenmeye hakkı olduğunu vurgular. Ayrıca bize, başkalarına karşı olan sorumluluklarımızı hatırlatır ve aramızda birliği sağlar. Kardeşlerimizin de bayramlarda neşelendiğini ve buna bizim de ufak da olsa bir katkımız olduğunu bilmek, sevincimizi kat kat arttırır, ruhumuza iyi gelir, bizi iyi hissettirir ve günü bayram haline dönüştürür.
Matan Baseter,Or Yom gibi kurumlar, bu mitsvanın yerine getirilmesine yardımcı olmaktadır. (İletişim numaraları Halila- cep takviminde-mevcuttur)
Mişloah Manot - Öğün yollamak: Purim’de bir arkadaşımıza, pişirme/uğraşma gerektirmeyecek, yemeye hazır, en az iki çeşit yiyecek yollanır
Gözlem Yayınları - Purim - Megilat Ester kitabında, Matanot Laevyonim ve Mişloah Manot’un sadece birer hediye olmadığı, çok daha derin anlamlar içerdiği anlatılır. Bu iki mitsva da, halkın birbirine duyduğu sevgiyi, birlik ve beraberliği simgeler. Burada, Aman’ın, Kral Ahaşveroş’a Yahudi halkını kötülerken, onlar hakkında söylediği, “İmparatorluğunuzun tüm eyaletlerinde, halklar arasına dağılmış, bölünmüş bir halk var ”(Megilla 3:8), sözlerini yalanlarcasına, akranlar arasındaki sevgi ve bütünlük göze çarpar. Bu bütünlük, Yahudiler için hayati önem taşır. Halkın bütünlüğü, özellikle Purim Bayramı’nda daha çok vurgulanır. Çünkü Yahudileri yok olmaktan kurtaran, Ester ve Mordehay sayesinde Yahudi halkının kalplerinin sevgi ve bütünlük hisleriyle dolması ve tek bir amaç uğruna, tek bir kalp gibi hareket etmeleriydi. “Git, tüm Yahudileri topla” (Megilla 4:16).
Matan Baseter gibi kurumlar, bu mitsvanın yerine getirilmesine yardımcı olmaktadır. (İletişim numaraları Halila- cep takviminde-mevcuttur).
Seudat Purim - Mişte - Purim ziyafeti: Seudat Purim, Adar ayının 14. günü başlayıp, 15 Adar’a kadar uzanabilen, Tanrı’nın korumasının her zaman yanımızda olduğunun idraki ile neşelendiğimiz, keyiflendiğimiz, şarap içtiğimiz bir ziyafet ve kutlamadır. Megila’nın genelinde Purim mucizesi ziyafetler ve davetler arasında gerçekleştiği için, hahamlar bu günde törensel bir ziyafet yapılmasını öngörmüşlerdir.
Mordehay da, Yahudilere, 14 ve 15 Adar tarihlerini “Ziyafet ve sevinç, herkesin birbirine öğünler gönderme ve yoksullara armağanlar (verme) günleri yapmaları talimatını verdi” (Megilat Ester 9:22).
Seudat Purim ziyafeti sırasında kişi bu yemeği bir mitsva bilinci ile yediğinin farkında olmalı, bunu Purim mucizeleri ile bağlamalı, Tanrı’ya şükranlarını ifade etmelidir. Yahudilikte her bayram, her ritüel, arkasında gizli olan derin bilgeliğin sadece çok ufak bir bölümüdür. Görünen bu küçük bölümü ile yetinmeyi seçersek, kendimize, aklımıza, potansiyelimize haksızlık etmiş oluruz.
Megilat Ester’in okunması: Megilat Ester, Purim olaylarının, bizzat kahramanları Ester ve Mordehay tarafından anlatıldığı deri parşömen üzerine yazılmış kitabıdır.
Megilat Ester’in kelimelerinin anlamı, gizli olanın açığa çıkmasıdır. Tanrı, dünyanın doğal işleyişinin ve insanlara bahşedilen özgür iradenin içinde gizlenir ve İlahi Plan’ını adım adım gerçekleştirir. Megilat Ester’i her sene okuduğumuzda kendimizle, yaşantımızla, etrafımızla ilgili farklı bir uyanma yaşamamız mümkündür. Bunun için sinagogda ve hep birlikte Megila’yı okumanın, Aman’ın adı her geçtiğinde gürültü çıkarmamızın yanında, Megila’yı anlayacağımız dilde ve dikkatimizi vererek okuduğumuzda, içinde ne kadar derin bir felsefenin gizli olduğunu fark edebiliriz. Megilat Ester’de anlatılan ve kurtuluşun gelmesinde ana rolü oynayan Ester, bize kadınların gücünü, inancını, bağlılığını, sıkı sıkıya tutundukları değerlerini ve yeri geldiğinde kadınların halklarının yaşaması için hayatlarını bile tehlikeye atmaktan çekinmeyecekleri mesajını verir.
Purim ve Ester
Tora’da geçen çoğu anlatıdaki odak noktası genelde erkekler üzerindedir. Tora yorumları da sıklıkla kadınların öncelikli olarak geleneksel eş, anne, kız kardeş, kız evlat rollerini öne çıkarmaya meyillidir. Tora’nın satır aralarında gizlenen kadın kahramanları daha yeni yeni fark etmeye, fark ettiklerimizi de yeni dile getirmeye başlıyoruz.
Ester, Tanah’ın Ketuvim-Kutsal Yazılar kısmında yer alan, yaşamı ve yaptıkları ile Yahudi tarihini değiştiren ve bu şekilde 5 Megilot’un (Hameş Megilot) birine Purim’de okuduğumuz (Megilat Ester) Ester’in Kitabı’na ismini veren ve kadınlara ve tüm insanlara örnek olan çok özel bir kadındır.
Ester’in bize anlattıkları
Megilat Ester’deki olayları yoğunlaşarak okuduğumuzda, onun aile ilişkilerine verdiği önem, geri planda kalmaya gösterdiği özen, halkının yok oluştan kurtulması için yaptığı fedakârlıklar, atalarının yaptığı hatalara sağladığı onarım, bunlara ek olarak Yahudiliğe bağlılık ve Tanrı inancı dikkat çeker.
Aile ilişkilerine verdiği önem: Aile, Yahudi toplumunun en önemli odak noktasıdır. Şabat ve bayram günleri ailenin bir arada toplanması, geçmiş nesillerin gelecek nesillere bağlanmasını sağlayan bir köprü vazifesi görür. Toplumun en küçük birimi olan aile bireyleri arasındaki birlik ve anlayış, dalga etkisi yaratarak toplum içindeki birliğe ve karşılıklı anlayışa dönüşür.
Ester, saraya girme sürecinde ve sonrasında onu yetiştiren kuzeni Mordehay (6:7 ve 2:15) ile yakın ilişkisini devam ettirir. Mordehay ona kimliğini, halkını ve soyunu gizlemesini söylediğinde, onun sözünü dinler ve buna göre hareket eder. Mordehay, daha sonra Aman’ın, Yahudileri yok etme planını Ester’e anlattığında ve bunun için mutlaka bir şey yapması gerektiğini söylediğinde, Ester kendi hayatını riske atma pahasına Mordehay’ı dinleyerek krala ulaşmak için bir yol bulma arayışına girer.
Geri planda kalmaya gösterdiği özen: Ester, kralın huzuruna çağrılmadan gitmenin cezasının ölüm olduğunu bildiğinden, Mordehay’a, halkın onunla birlikte üç gün oruç tutmasını ve dua etmesini ister, bu şekilde kendini hazırlar. Kralın huzuruna ilk çıktığında halkını kurtarması talebini doğrudan söylemek yerine, kralın ziyafetleri ne kadar sevdiğini bildiği için arka arkaya iki akşam yemeği düzenler. İsteğini kralın huzuruna ilk kabul edildiği an söylemez. Çünkü kralın, onun ön plana geçmeye çalıştığını ve kralı bir şey yapmaya zorladığını düşünebileceğini ve ruh halindeki ani bir değişikliğin, tüm planı alt üst edebileceğini ve hem kendinin hem de halkının yok olmasıyla sonuçlanabileceğinin bilinciyle geri planda kalmayı tercih eder.
Soyunun devamını sağlamak için fedakârlık yapmak: Ester halkını yok olmaktan kurtarmak ve bu şekilde soyunun devamını sağlamak için harekete geçer. Ahaşveroş’un huzuruna o çağırmadan çıkmanın cezası ölüm olmasına rağmen, yine de hayatını tehlikeye atarak çağrılmadan kralın huzuruna çıkar.
Atalarının yaptığı hatalara sağladığı onarım: Ester, Binyaminoğlları kabilesinden gelir. Aynı kabileden gelen Kral Şaul, 1. Shmuel kitabında anlatıldığı gibi (1.Shmuel 1:15), Amalek Kralı Agag ile giriştiği savaşta galip gelir. Ancak Tanrı’nın; Amalek’i ve hiçbir ayırım yapmadan ona ait olan her şeyi öldürmesini, yok etmesini net olarak emretmesine rağmen: “Şimdi git, Amalekliler’e saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın, erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek, hepsini öldür.” (1.Shmuel 15:3) Şaul Tanrı’nın isteğini yerine getirmez, öldürmek yerine Agag’ı hapseder. Agag daha sonra Shmuel tarafından öldürülse de, bu gecenin sonucunda Amalek neslini ve ideolojisini devam ettirecek oğlu dünyaya gelir. Buna ek olarak Tanrı Şaul’a Amalek’ten hiçbir ganimet almamasını emretmesine rağmen Şaul, Amalek hayvanlarının en iyilerini, en besililerini ayırır. Daha sonra bunları Tanrı’ya kurban olarak ayırdığını söylese de, Tanrı’nın isteği kurbandan daha önce, O’na itaat edilmesidir.
Megilat Ester, Binyaminoğulları kabilesinden gelen Mordehay ve dolayısıyla Ester’in soyunu belirtirken kral Şaul’un babası Kiş’ten başlatır.
“Başkent Şuşan’da Yahudi bir adam vardı. İsmi Mordehay’dı; Kiş’in oğlu Şimi’nin oğlu Yair’in oğlu ve Binyamin kabilesi mensubuydu” (Megilat Ester 2:5).
“En sonunda…Kiş oğlu Şaul seçildi” (1.Shmuel 10:21).
Kral Şaul ile aynı soydan gelen Ester, Şaul’un hatalarını telafi edecek şekilde davranır. Aman ve oğullarının yok edilmelerini sağlar, bu şekilde Amalek’in yok edilmesi mitsvasını, Kral Şaul’un yerine uygulamış olur.
Megilat Ester’de de Kral Şaul zamanındaki gibi bir ganimet olayı söz konusudur. Aman’ın çıkartmış olduğu ve Yahudilerin yok edileceği fermana karşılık Mordehay’ın Kral Ahaşveroş’un adına yazdırdığı yeni ferman, Yahudilere bütün şehirlerde toplanma ve kendilerini koruma hakkı veriyordu. Buna ek olarak kendilerine veya ailelerine zarar verebilecek toplum veya silahlı güçleri öldürüp yok etmelerine, ayrıca bunların mal ve mülklerini ganimet olarak almalarına izin veriyordu (Megilat Ester 8:11). Ancak Kral Şaul’un aksine, buna izinleri olmasına, fermanda belirtilmiş olmasına rağmen Yahudi halkı ganimetlere dokunmaz (Megilat Ester 9:10, 9:15, 9:16 - 3 kere tekrarlanır).
Yahudiliğe bağlılık: Bulunduğu ortam bunun için elverişli olmamasına, hayatını hiçbir şekilde kolaylaştırmamasına, tam aksine zorlaştırmasına rağmen, Ester Yahudi değerlerine bağlılığından ödün vermez. Ester, kralın sarayında goylar (Yahudi olmayanlar) arasında yaşamasına rağmen Yahudiliğini sadakatle korur, yaşamını Yahudiliğin kurallarına göre sürdürmeye devam eder, hayatını riske atmamak için de bunu açıkça değil, gizlilik içinde yapar.
Tanrı inancı: Megilat Ester’de kurtuluşa götüren olaylar, görünüşte tesadüfen, ama aslında Tanrı tarafından ustalıkla düzenlenen mükemmel bir senaryo çerçevesinde gerçekleşir.
Kral Ahaşveroş’un yeni kraliçe seçimi için saraya getirilen tüm genç kızlardan, en mütevazı olanı, kendini krala göstermek ve beğendirmek için özel bir şey yapmayan Ester, yeni kraliçe olarak seçilir.
Mordehay, kral kapısında otururken kralın kapı nöbetçilerinden Bigtan ve Tereş’in Ahaşveroş’a suikast planladığını tesadüfen duyar ve hemen bunu Ester’e bildirir. Ester bunu Mordehay adına krala bildirdiğinde suçlular cezalandırılır, olay tarih kayıtlarına yazılır, ancak krala yönelik bir suikastı önleyen Mordehay’ın ödüllendirilmesi unutulur.
Aman’ın darağacı yaptırıp Mordehay’ı astırmayı düşündüğü günden önceki gece, tesadüfen kralın uykusu kaçar ve tesadüfen aklına tarih kayıtlarının okunması gelir. Tarih kayıtlarında göze çarpan olay da, krala suikast planlayan Bigtan ve Tereş’i haber verip olayı engelleyen Mordehay’dır.
Çok doğal bir şekilde ama tam gerektiği zamanda gerçekleşen bu olaylar, kurtuluşa giden yolu başlatmış olur. Ester, Yahudileri tamamen yok olmaktan kurtarır. Megilat Ester’de Tanrı’nın olaylarla olan bağlantısını her zaman açık olarak görmeyebiliriz. Bu da, aslında tesadüf diye bir şey olmadığını, her şeyin Tanrı’nın kontrolü altında meydana geldiğini gösterir. Olayların akışı sırasında her zaman Tanrı’nın Eli’ni görmek mümkün olmayabilir. Doğal veya tesadüf gibi görünen durumlar bile, aslında Tanrı’nın sevgi dolu Gözetiminin- haşgaha- neticesinde meydana gelmektedir. Kirkegaard’ın dediği gibi hayatı ileriye dönük olarak yaşarız, ama ancak geriye dönüp bakarak, aradaki bağlantıları ve bizi getirdiği yeri fark ettiğimizde yaşadıklarımıza bir anlam verebiliriz.
Megilat Ester, bize daimi İlahi Gözetim’in, açık mucizeler yerine nasıl doğal olayların arkasında yer aldığını gösterir. Einstein’ın dediği gibi: “Tesadüf, Tanrı’nın gizli kalma şeklidir.”
Ester bize, kim olursak, nerede olursak, içinde bulunduğumuz koşullar ne olursa olsun, bir şeyleri değiştirmenin, hatta soyumuzdan gelmiş bazı özellikleri bile değiştirip düzeltebilmenin, bir fark yaratmanın, potansiyelimizi gerçekleştirmenin ve yaratılış sebebimizi yerine getirmenin mümkün olduğunu anlatmak istiyor. Bunu yapmak için önce Tanrı’nın Yardımına, inancımıza, ailemize, değerlerimize sıkı sıkıya bağlı kalmaya ihtiyacımız var. Yapmayı düşündüklerimizi içsel süzgecimizden geçirerek bunun Tanrı’nın İsteği’ne uygun olduğundan emin olduktan sonra kendimize, gücümüze inanmamız, güvenmemiz ve düşüncelerimizi gerçekleştirmek için akılcı ve planlı bir şekilde harekete geçmemiz gerekiyor.
Megilat Ester; İbranice Megila kelimesinin kökü- legalot- açığa çıkarmak fiili ile bağlantılıdır.
Ester bize, her birimizin içinde ortaya çıkmayı bekleyen bir Ester olduğunu anlatıyor. İçimizdeki kahramanın sosyal, kültürel veya kişisel kısıtlamalar nedeniyle saklandığı yerden yüzeye çıkmasına yardımcı olmak bize düşüyor. Korkularımız aşarak Tanrı yolunda ve Tanrı inancı ile akıl ve mantığımızı da kullanarak harekete geçtiğimizde, olayların seyrini değiştirebilir, fermanları tersine çevirebilir, halkımızı, ailemizi ve kendimizi koruyabilir ve belki de sonunda kendi Megila’mızı yazabiliriz.
Megilat Ester: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2679#Content