10 Mart Salı günü Yahudi Alemi Purim Bayramı´nı kutlayacak.
Adım adım Purim 5780 - 2020
Adar ayına girildiğinde arttırılmaya başlanan mutluluk, Purim’de doruk noktasına ulaşır. Purim’in benzersiz yapısını oluşturan arkadaşlara ve ihtiyaçlılara verilen hediyeler, yiyecek paketleri, kıyafet partileri, kutlama ziyafetleri, şarap ve Megila, hayatımızı daha anlamlı ve daha sorgulayıcı bir şekilde yaşamamızı sağlayamaya yardımcı olan derin mesajlar içerir. Bu mesajlar sadece tek bir güne değil, tüm Purim sürecine, hatta bütün seneye yayılır. Purim’in anlamını kavrayıp onu layığıyla yaşayabilmek ve öğretilerini içselleştirebilmek için hazırlanır, adım adım Purim’e yaklaşırız.
7 Mart Cumartesi - 11 Adar- Şabat Zahor-Purim’den önceki Şabat; Şabat Zahor-Hatırlama Şabat’ıdır. Şabat Zahor ‘Dört Özel Şabat’ın ikincisidir.
Bu Şabat’ta, Amalek’in Mısır Çıkışı’nda Yahudi halkına yaptığının hatırlanması (zahor), hiçbir zaman unutulmaması mitsvasının verildiği peraşa okunur.
Her nesil, çocuklarına, Amalek’in İsrailoğulları’na Mısır Çıkışı’ndan sonra en zayıf oldukları anda saldırdıklarını anlatmakla yükümlüdür.
‘Zahor-Hatırla’ peraşasının okunması, Tora’nın ‘Taase-yap’ mitsvalarından; ‘Unutma’ da ‘Lo Taase- yapma’ şeklindeki mitsvalarındandır. Bu mitsvalar, her zaman her yerde, hem kadınlar, hem de erkekler için geçerlidir. Bu nedenle kadınların da bu Şabat sinagoga gelip peraşayı dinlemeleri çok önemlidir.
Amalek kimdir?
Raşi’nin yorumuna göre Amalek, ‘mikre-tesadüf’ü simgeler. Amalek, Tanrı’nın Varlığı’nı, Tanrı’nın evrenle etkileşimini inkâr eder, gelişen olayların Tanrı’nın İsteği ve Planı doğrultusunda değil, tamamen tesadüf ve rastlantılar sonucu olduğunu iddia eder.
Aynı zamanda ‘Amalek’in harflerinin nümerik değeri, ‘safek-şüphe’ ile eşittir.
Amalek, spritüel anlamda asılsız, temelsiz, sebepsiz, mantıksız şüphenin özünü temsil eder ve bunlar, Yahudi milletinin ve Yahudilerin hayattaki misyonunun ezeli düşmanıdır. Bu yüzden Amalek’in, Tanrı’nın yanımızda olup olmadığına dair içimize tereddüt tohumları ekmeye çalışan ‘şüphenin’ adını tamamen silmek, yok etmek gerekir.
Güncel Amalek yabancı bir millet değil, içimizdeki düşmandır. Her birimizin içinde pusuya yatıp bekleyen bir Amalek vardır. Gerçeklik ve iyilikle dalga geçen, aşağılayan, içimizdeki o küçük ses, ahlaklı şekilde davranan kişilerle dalga geçme eğilimi, başkalarını mutlu etmek için bir şeyler yapanlara şüphe ve alayla yaklaşma, kendimizin veya başkalarının içtenliğinden kuşkulanmak; bunlar günümüzün Amalek’inin özelliklerinden biridir ve ruhumuzla öldürücü bir savaş içindedir.
Ne yapalım? Hiçbir sebep olmadan iyilik yapalım, bizim sorumluluğumuz olmasa da nezaketle yardımda bulunalım, arkadaşımızı sebebe bağlı olmadan sevmeyi deneyelim, kötülüğün görüntüsü ve simgesi olan Amalek’in yerine iyiliği koyalım, bu şekilde onu etkisiz hale getirerek tutsak ruhumuzu özgürleştirmeye, özümüzü açığa çıkarmaya çalışalım.
9 Mart Pazartesi-13 Adar - ESTER ORUCU- Her yıl, Purim’den önceki gün,13 Adar’da sağlığı elveren her Yahudi oruç tutar. Kraliçe Ester; halkını Aman’ın soykırım planlarından kurtarabilmek için Kral ile görüşmek ister. Fakat çağrılmadan kralın huzuruna çıkmanın cezası ölümdür. Bu yüzden, Ester, Sanedrin üyesi olan amcası Mordehay’dan, tüm Yahudi halkının kendisiyle birlikte üç gün boyunca oruç tutup dua etmelerini ister. Bütün halkın birlikte tuttuğu üç oruç gününün sonunda Ester, kralın huzuruna çıkar. Bu orucun tutulmasını Ester istediği için, ‘Ester Orucu’ adıyla anılır. Buna ek olarak Yahudiler onları yok etmeye hazırlanan Pers ordusuna karşı savaşmadan önce 13 Adar’da da oruç tutar. Tarih boyunca Yahudilerin savaşa çıkmadan önce oruç tutup dua ettikleri görürüz.
Moşe Rabenu da Amalek’in saldırısı sırasında oruç tutar. Orucun verdiği mesaj, savaşı kazandıran şeyin yapılan hazırlıklar, insani güç ve kahramanlık değil, Tanrı’ya bağlılık ve dua ile sadece ve sadece Tanrı’nın İsteği olduğudur.
**DİKKAT Bu orucu sadece adı Ester olanların tutması gerektiği inanışı yanlıştır. Hamile veya süt verenler hariç, sağlıklı ve Bar/Bat Mitsva’sını yapmış her Yahudi, Ester Orucu’nu tutar. Ester Orucu, her insanın sıkıntılı zamanlarında tüm kalbiyle Tanrı’ya dönüp O’na seslendiğinde Tanrı’nın her seferinde onu görüp duyduğunu hatırlatır.
Bu yıl oruç 13 Adar– 9 Mart Pazartesi sabahı gün doğmadan başlayıp, aynı günün akşamı, yıldızlar çıkınca sona eriyor.
Oruç günlerinin hedefi, düşüncelerimizi, konuşmamızı ve hareketlerimizi daha iyi hale getirmeye niyet etmemizdir. Kendini geliştirmek için gayret etmeden oruç tutan kişi, günün özünü arka plana atmış olur.
9 Mart Pazartesi -13 Adar-akşamı-Megila Ester’in okunması- GİZLENENİN AÇIĞA ÇIKMASI: Megilat Ester, Purim olaylarının, bizzat kahramanları Ester ve Mordehay tarafından anlatıldığı ve kaleme alındığı, deri parşömen üzerine yazılmış kitabıdır.
Kadın erkek herkes Megila’yı dinlemek (dinleme imkânı yoksa okumak) mitsvası ile yükümlüdür. Megila, Purim’in başladığı akşam (bu sene 9 Mart Pazartesi akşamı) ve sabah duasında (10 Mart Salı sabahı) beraha -dua söylenerek okunur.
İkinci gün, Şuşan Purim’de aynı şekilde akşam (10 Mart Salı akşam) ve sabah (11 Mart Çarşamba sabah), bu sefer beraha söylenmeden okunur.
Megila’nın okunması o kadar önemlidir ki, bunun için Tora öğrenimi bile ertelenebilir.
Megila, ne kadar çok kişi varken okunursa, o kadar makbuldür. Çünkü “Kral’ın yüceliği, halkının çokluğuna bağlıdır” (Mişle 14:28).
Megila okunurken, kötü kalpli Aman’ın adı her geçtiğinde, sinagogdaki çocuklar ellerindeki ‘kaynana zırıltısı’ oyuncaklarını çevirerek, yetişkinler ise ayaklarını yere vurarak, gürültü çıkarırlar. Bunun bir nedeni, Aman ve onun gibilerin isimlerini dünyadan silme mitsvasını yerine getirmektir.
Megila’yı dinleme mitsvasının yerine getirilebilmesi için, Megila’nın her kelimesinin tek tek dinlenmesi gerekir. Megila’yı okuyan/dinleyen her kişi, orada yazılan tüm ‘tesadüfî’ olayların aslında Tanrı tarafından yönlendirildiğini görmeli ve hissetmelidir. Bu yüzden önce tüm Megila, okuyacak olan kişinin önünde açılır ve ancak ondan sonra olaylar doğru sırasına göre okunur. Megila’da yer alan olaylar dokuz yıllık bir süre içinde gerçekleşir. Olaylar gelişirken birbiri ile ilgisi olduğu fark edilmese de, olayların hepsi birlikte okunduğunda tümünün birbiriyle bağlantılı olduğu net olarak görülür.
Megila Ester’de bir yandan Tanrı’nın orada yazılı tüm olayları yönetmesi gizli olarak yer alır (hester-gizli, Ester isminin içinde ipucu verilir). Diğer yandan da açığa çıkar (megale-açığa çıkmış, Megila isminde işaret edilir), çünkü Megila, bizden Varlığı’nı gizlese de olayların her aşamasında açık olarak her kurtuluşun Tanrı tarafından geldiğini gösterir.
10 Mart Salı - 14 Adar - Purim: Purim Mitsvaları: 1- Megilat Ester’i okumak/dinlemek, 2- Mişloah Manot- En az bir arkadaşa Purim günü ulaşacak şekilde yemeye hazır şekilde iki çeşit yiyecek hediye göndermek, 3-Matanat LaEvyonim- En az iki ihtiyaç sahibine, Purim günü ulaşacak şekilde hediye vermek ve 4- Purim ziyafeti ve eğlencesi ile yemek, içmek ve Tanrı’nın yanımızda olduğunu bilmenin verdiği güven duygusu ile mutlu olmak.
Purim Mitsvaları/Alahaları- Tam İçerikli: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2837&Itemid=207
Purim Gelenekleri
1- Purim’de eğlenceli kıyafet partileri düzenlenir. Kıyafet değişikliğinin sebebi, bir yoruma göre, Tora’daki “Aster Astir Panay-Yüzüm’ü tamamen gizleyeceğim” (Devarim 31:18) kısmıdır. Purim mucizelerinde aynen bu şekilde Tanrı’nın Eli ‘gizli’ olarak yer alır. Megila’nın hiçbir yerinde Tanrı’nın Adı’na rastlanmaz ve her şey doğal gibi görünen bir planın parçasıdır. Bunu hatırlamak için, kostümlerimizin arkasına ‘gizleniriz’.
2- Mavlaç Şekeri- Purim’de, kırmızı beyaz renkte ve değişik şekillerde yapılan şekerlemeler yenilir.
3- Ozne Aman- Amantaşen: Aman’ın Kulakları adı verilen Purim’in geleneksel üç köşeli reçelli bisküvisi, bir yoruma göre Aman’ın sivri kulaklarını, başka bir yoruma göre Aman’ın üç köşeli şapkasını simgeler.
4- Zeher Lemahatsit Aşekel: Bet Amikdaş Dönemi’nde, Adar ayı boyunca tapınağa bağış amacıyla, 20 yaşını geçmiş her kişiden, yarım şekel bağış toplanırdı. Bu şekilde nüfus sayımı yapılırdı.
Günümüzde, Roş Hodeş Adar-Adar ayının başlangıcından, Purim’de Megila Ester’in okunmasına kadarki zaman sürecinde, ailedeki her birey için, yarım gümüş şekel değerinde (tam olarak 10 gr. gümüş karşılığı) bir bağış verilir. Bu bağış, ‘Zeher Lemahatsit Aşekel-Yarım Şekelin Anısına’ yapılır. Bu mitsvayı en iyi şekilde yerine getirmek isteyenler, yaşına bakmaksızın ailenin her bireyi için, hatta evin hanımı hamileyse, karnındaki bebek için de bu bağışı yapar.
11 Mart Çarşamba- 15 Adar - Purim Şuşan: 13 Adar günü, Yahudiler, kendilerini savunmak için bir araya gelir ve onları öldürmek isteyen düşmanlarını yenilgiye uğratır. 14 Adar’da da zaferlerini kutlarlar.
Başkent Şuşan’da ise savaş ve zafer 14 Adar’da gerçekleşir, bu yüzden Purim kutlamaları da 15 Adar’da yapılır. Bu sebeple 15 Adar, bu yıl 11 Mart Çarşamba Purim Şuşan-Şuşan’ın Purim’i olarak anılır. Purim Şuşan, Yeoşua zamanında surlarla çevrilmiş olan şehirlerde kutlanır. İstanbul da bu kategoriye girer.
Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya konu hakkında fikir vermek amacıyla Megila Ester (Gözlem), Glimpses of Light, The Book of Our Heritage, Inside Time kitaplarından ve www.sevivon.com, www.ou.org, www.chabad.org, http://ohr.edu, www.meaningfullife.com, aish.com, www.morashasyllabus.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir.
Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.