Uzakdoğu’nun kahramanları

Irkçılığın ve farklılıklara duyulan nefretin ulaşabileceği en üst nokta olan Holokost’un yarattığı acılara rağmen pek çok ülkede o dönemde yardımsever insanların olduğunu da unutmamak lazım. Bunlardan biri, Steven Spielberg’in dünyaya tanıttığı, pek çok Yahudi’yi ölüm kampına gitmekten kurtaran Polonyalı iş adamı Oscar Schindler’dı. Schindler gibi pek çok farklı ülkede sessiz kahramanlar vardı. Bu sessiz kahramanlardan ikisini tanıtmak istiyorum.

Süzet DALVA Dünya
11 Mart 2020 Çarşamba

Japon Schindler'in listesi altı bin kişiydi

Japonya’nın Shindler’i Chiune Sugihara, 1 Ocak 1900 - 31 Temmuz 1986 tarihleri arasında yaşadı. II. Dünya Savaşı sırasında Litvanya’da konsolos olarak göreve başladı. Sugihara savaş sırasında 6000 Yahudi’ygeçiş vizesi sağlayarak Yahudileri Holokost’tan kurtaran bir kahraman olarak anılıyor. Kendisine 1985 yılında İsrail tarafından Uluslararası Dürüst unvanı verildi.

1940 yılında Litvanya'nın Japonya başkonsolosu iken binlerce Litvanyalı Yahudi, Sugihara'dan ülkeyi terk etmek ve doğuya gitmek için vize istiyordu. Sugihara, hükümetinin onaylamamasına rağmen gecesini gündüzüne katarak gerekli belgeleri gizlice imzalıyordu. 

1986'da hayatını kaybeden Sugihara, Nazilerden kaçan binlerce umutsuz kişinin yaşamını kurtardı. Bu zorlu dönemde diplomat eşine büyük destek veren Yukiko Sugihara, Boston Üniversitesinden Hillel Levine'in de desteği ile ‘In Search of Sugihara’ başlıklı bir kitap kaleme aldı. 

Yukiko, acı hatıralarla dolu anılarında "1940 yılında çoğu Polonyalı binlerce Yahudi konsolosluğun önüne gelmişti. Kadınlar ağlıyordu, Gözleri ağlamaktan kızarmıştı ve umutsuz bakıyorlardı. İstedikleri, Litvanya'yı terk etmek için bir vizeydi sadece" diye anlatıyor.

Japon Schindler’i diye anılan Chiune Sugihara’nın bu ilginç öyküsü 60 yıl sonra bir kitapta derlendi ve Washington Soykırım Müzesinde sergilendi. 

 

Ölüm ilanında ortaya çıkan kurtarma hikâyesi
Holokost zamanı binlerce Yahudi'nin hayatını kurtaran diğer önemli kahraman da Çinli Ho Feng Shan’dı.

Ho’nun büyük sırrı 1997'deki ölüm ilanında yer alan bir cümle ile ortaya çıktı. Ho'nun kızı babasının ölüm ilanı yazısına babasının Yahudi arkadaşlarını kurtarırken Gestapo'ya nasıl karşı çıktığı hikâyesini de ekledi. Bu, Ho'nun kızına anlattığı savaş zamanı olan tek hikâyesiydi.

Bu yazının üzerine ise ilgili kişiler Ho'nun kızıyla iletişime geçti ve hikâyenin derinine inerek ilgili kişileri araştırmaya başladılar. Ho'nun kurtardığı Yahudiler ile görüştüler. Kurtulanlar Ho'nun büyük fedakârlıklarla onları sakladığını, her zaman güler yüzlü olduğunu, binlerce Yahudi'yi ölümden kurtardığını belirtti. 

1938 - 1940 arasında Ho, Çin Hükümetinin Viyana'daki başkonsolosuydu. Yahudiler çaresiz bir şekilde Nazi işgali altındaki Avusturya'dan kaçmak için vize ararken Ho, hükümet yetkililerinin emirlerine karşı koyarak binlerce Yahudi'ye vize verdi.

Ho'nun kaç vize verdiği, zaman içinde evrakların yok olmasından dolayı kesin olarak bilinmiyor. Fakat o zamanlardan günümüze kadar ulaşmış bir vizenin üzerinde yazan seri numarasının 4000'e yakın olduğunu göz önünde bulundurursak binlerce vize verildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Nanjin Üniversitesinde Profesörü Xu Xin, Ho'nun beş binin üzerinde Yahudi’yi kurtardığını belirtiyor ve ekliyor "Ho, Yahudileri kurtarmak için eylemde bulunan ilk diplomattı." Birçok ülke Nazi yönetimini kızdırmamak için vize vermeyi reddederken, Ho tüm olumsuzluklara ve başına gelebileceklere rağmen Yahudilere yardım etti. Hatta Naziler konsolosluk binasını bir Yahudi’ye ait olduğu gerekçesiyle ele geçirdikten sonra Ho kendi parasıyla bölgede bir ofis açıp kurtarma eylemlerine devam etti.

Vizelerin işleyişi çok özgündü. Vizeler o zamanlar Japon ordusunun işgali altında olan Şangay'a veriliyordu ve Şangay açık bir liman olduğundan irtica kontrolü bulunmuyordu. Bu nedenle de vizesiz giriş yapabilmek bile mümkündü. Peki, Ho vize gerekmeyen bir yere neden vize veriyordu?

Ho’nun vizelerine sahip kişiler direk Şangay'a gitmeyip bu vizeleri Filistin, Amerika ve Filipinler gibi ülkelere geçmek için transit vize olarak kullanıyordu. Şangay vizesi Yahudiler arasında bir dedikodu hızında yayılmıştı ve herkes belge gerekmeyen Şangay'a kaçmak için fırsat arıyordu. Orası güvenli bir cennetti. 

Bu nedenle de diğer Yahudiler farklı yerlere geçerken 25 kadar Yahudi Şangay'da kalmaya karar verdi. 

Japon ordusu kötü şartlarda da olsa Yahudileri barındırdı. Belirli bir bölgeyi Yahudi mahallesi olarak belirledi ve Yahudileri burada kalabalık içerisinde yaşamaya mahkum etti. Orada ölüm yoktu ama hayat kolay değildi. Tüm zorluklara rağmen Yahudiler iş kurup, yaşamaya başladı. Belirli bir süre sonra bölgeyi aynı Almanya ve Avusturya gibi düzenlediler. Hatta sokaklardan birine küçük Viyana adı verildi. İçerisinde kafeler, dükkânlar, gece kulüpleri vardı.

Tüm bu hikâyeler Ho’nun kahramanlığının ortaya çıkmasından sonra canlı kaynaklardan araştırılarak öğrenildi. 

Etiketler: