Holistik Tıp ve Kuantum BioFeedback hünerleri…

Günümüzde alternatif tıp, tamamlayıcı tıp, bütüncül tıp gibi terimleri sık sık duyar olduk. Bu tedavi yöntemleri, bireyi tümden ele aldığından, klasik Batı tıbbının yetersiz kaldığı bazı durumlarda tamamlayıcı bir unsur olur. Dr. Sıla Özdemir Bensusan ile söyleşimiz için buluştuğumuzda, bana Quantum BioFeedback yöntemiyle bazı analiz ve uygulamalarda bulundu. Önce, el bileğime, bacağıma ve başıma kemerli elektrotlara benzer bir şeyler yerleştirerek makinaya bağlanmamı sağladı. Sonrasında, makine benim için çalışmaya başladı. Ekrandan takip etmekte zorladığım hızda bilgiler ardı ardına yazılıyordu. Tüm beden zihin ve ruh data’m ekrana düştü. Yorumlama işini Dr. Bensusan yapmış olmasaydı, kendi kendime bir şey anlamam mümkün değildi. Etkilerini 21 gün içinde göreceğim. Bu yazıyı okuduğunuzda, süreç bende devam ediyor olacak.

Miryam ŞULAM Sağlık
11 Mart 2020 Çarşamba

Quantum Biofeedback ile Holistik Tıp terimlerini, siz nasıl tanımlıyorsunuz?

‘Tıpta Holistik Yaklaşım’ kişinin varlığının zihinsel, fiziksel, duygusal ve ruhsal katmanlarında mükemmel uyum ve dengeyi sağlamayı amaçlar. Ezoterik geleneğe ait bir dizi terapötik yöntemin uygulamalarını kapsar. Bu yöntemleri, prensiplerine bağlı kalarak, çağa uyarlamanın sorumluluğunu da üstlenir. Holistik Tıp, sağlıklı ve iyi olmanın sadece görünen kısmıyla ilgilenmez; dikkatinin önemli bir kısmını atom altı seviyeye, diğer bir deyişle kuantum düzlemine odaklar. Ruhun doğasını ve gerçek misyonunu göz önünde bulundurur. Semptomların ya da bilinen sorunların nedenlerini ve birbirileriyle olan ilintilerini ortaya koymayı ve bunların ana kaynağını çözmeyi hedefler. Akıl-duygu-beden ilişkisini ön planda tutar.  Dolayısıyla, Jung psikoloji ekolüyle paralel hareket eder.

Bir kişinin dönüşüm süreci, Carl G. Jung’un ‘bilinçdışı’ olarak tanımladığı ‘alan’da gerçekleştirilecek değişimlerle başlatılabilir. Bundan dolayı, bilinçdışı seviyede değişimi tetiklemeye yönelik frekans uyumlamaları, bireysel dönüşüm sağlamanın ilk basamaklarını oluşturur. Bilinçdışındaki enerji ve bilgi akışı, çevresel ve sezgisel sinyallere verdiğimiz tepkilere göre değişkenlik gösterir. Büyük sır burada yatar: Eğer çevresel ve sezgisel uyaranlara verdiğimiz bilinçdışı tepkilerde değişiklik yapılırsa, bağlantılı olduğumuz her şey arka arkaya bizimle birlikte değişmeye başlar.

12 yıl sonra, Batı tıbbından neden uzaklaştınız?

Modern Batı tıbbının eksikliklerini fark etmem, hem hastayken kendi deneyimlerimden hem de doktorlukta hasta deneyimlerimden kaynaklı. Hayatımı olumsuz etkileyen mide ve sindirim sistemi sorunum vardı; altı yaşındayken bile domates yediğimde midemin yandığını hatırlarım. İstanbul Tıp Fakültesinde okurken, henüz 19 yaşındayken, ameliyat olduktan birkaç gün sonra da midemdeki yanma devam etti. Bir dolu ilaç tedavisine başlandı ve fark ettim ki ilacı içtiğim günler iyiydim; içmediğimde ise midem yine yanıyordu. Modern tıbbın, sadece semptom dediğimiz belirtileri baskılamak ya da yok etmek ile ilgilendiğini anladım; hastalığın altında yatan sebeplerle ise ilgilenmiyordu. Bunlar beni, modern tıbbın ötesini araştırmaya götürdü.

Ezoterizm, ruhun simyası, kadim tıp yöntemleri, quantum teknolojisi, enerji ve frekans çalışmaları bu noktada yoluma çıktı. Öncelikle, kendi üzerimde uyguladığım sistemle iyileştim, değiştim ve hayatımda iyi yönde ciddi bir dönüşüm yaşadım.

Bunlar, dünyada Batı tıbbının kabul ettiği tedavi şekilleri midir?

Hem dünyada hem de ülkemizde titreşim tıbbı ve cihazları alternatif ve tamamlayıcı tıp alanında hekimler tarafından kullanılması kabul görmüş bir sistemdir.

Sizce, hangi rahatsızlıklarda ve aşamada kişi bu yöntemlere başvurmalı?

Bence, günümüzün en büyük sorunu ruhsal ve psikolojik sorunlardır; benim çalışma alanım da bu yöndedir. Ancak hekim olduğum için, bana her kesimden kişi ve hastalar geliyor. Genellikle sağlık sorunlarının altında yatan sebepleri öğrenmek isteyen kişiler başvurmalıdır. Özellikle, farkındalığını arttırmaya yönelmiş kişilerle çalışmak, birçok başarı hikâyesi elde etmemi de sağlıyor. 

Tedavi öncesi uyguladığınız özel testler var mı?

Seans sırasında yapılan bio-enerjetik ölçümler ile kişinin bilinçdışı alanındaki binlerce frekansa karşılık gelen dataya ulaşırız. Terapi öncesinde ise hazırlık olarak okumaları için kitap tavsiyelerinde bulunurum. Çeşitli meditasyon tekniklerini uygulamalarını tavsiye ederim. Eğer şikâyetçinin bir tahlil veya test yapılmasını gerektiren bir durumu varsa, bunları kendisinden talep ederim.

Size gelenlerin, hem ruhsal hem de fiziksel olarak ne tür değişimler yaşadığını biraz açar mısınız?

En çok gelen konular kaygı bozuklukları, depresyon, kişilerin hayatlarından memnun ve tatmin olmamaları diyebilirim. Birkaç örnek verirsek bir danışanım hostesti ve uçaktayken panik atak yaşamaya başlamış ve tekrar olacak diye daha da yoğun bir kaygıya girmiş. İşini de kaybedeceği korkusu ile huzursuz ve mutsuzdu. Birlikte sebepleri tespit ederek frekanslarla yeni sinir yolakları oluşturduk. Sağlanan farkındalıkla birlikte,  tek seanstan sonra bir daha böyle bir atak yaşamadı. Evlilik hayatındaki sorunları çözmek için de çok başvuran oluyor. Yapılan seansta, birbirini suçlamak yerine kimin ne durumda olduğu tespit ediliyor. Her birinin neleri değiştirmesi gerektiği, evlilikle ilgili bakış açıları, aktarımlar ve blokajlar ortaya çıkarılıp farkındalık sağlanarak, birçok evlilikte, iletişimle birlikte ilişki de iyi hale dönüşüyor. Tiroid hastalığı olan bir danışanımın, hastalığın altında yatan sebeplerden biri, kendini ifade edemeyişi idi. Yaptığımız çalışmalar sonrasında hastane kontrollerinde tiroid bezi ve hormonları normal çıkmış olup sağlıklı olarak beşinci yılını tamamladı.

İnsanlardaki ‘doğal ve sağlıklı yaşam’ bilinci ile farkındalık seviyesi arttıkça, holistik tıp yöntemine başvuranların sayısı da artıyor olmalı?

Çoğu insan, alışık olduğu kalıplaşmış düşünme ve davranış biçimlerini ‘normal’ kabul eder ve farkında olmadan bunlara sımsıkı tutunmuş halde yaşar. Bir kişinin sağlık ve mutluluğunun köklerine inildiğinde, zihinsel dönüşüm yoluyla kazanılan farkındalığın ve evrendeki varoluş sebebine uygun bir yaşam tarzına uyumlanmanın en önemli anahtarlar olduğunu görürüz.

Evrende varoluş sebebini keşfetmek ve bunu gerçekleştirmek için ise saf bilince doğru yükselen özgür bir zihne ihtiyaç vardır. Düşünce ve davranışlarının üstadı olmak için kişi, ona tutulan temiz bir ayna, yol gösteren bir rehber ve bilinçaltının bütününde yaratılacak değişim ve iyileştirmelerle, kendisinin daha iyi versiyonlarına dönüşebilir.

 

 

“Ruhsal sıkıntıların, fizyolojik tepkimelerle kendini ortaya çıkarması, durumun ciddiyetini gösterse de, insanoğlunun aklını başına getirmiyor.” 

Shemuel Bensusan

 

 

DR. SILA ÖZDEMİR BENSUSAN

Eğitim hayatına 5 yaşında başlayan Bensusan, 1978, Aydın doğumlu. 17 yaşında İstanbul Tıp Fakültesindeydi. 12 yıllık tıp hekimliğinin uzun bir süresini acil yardım hekimliği yaparak geçirdi. Hayatının bu dönemi kendisinin de bir takım rahatsızlıklarının olduğu, çok stresli ve uykusuz geçen günlerle doluydu. Modern tıbbın eksiklikleri ve kendi yaşadığı sağlık sorunları onu daha derin bilgileri araştırmaya itti ve hekimliğin kökenlerine inmesini sağladı. Kendisinde ve diğer kişilerde gözlemlediği hastalıkların altında yatan sebepler ve çözümleri konusunda tüm çağlarda uygulanan yöntemlerin ardında gizli olan öğretinin peşine düştü.

Şimdilerde terapilerinde kullandığı kuantum biofeedback enerji tıbbı sistemini araştırdığı dönemlerde, ezoterik bir toplulukta, üstad, okültist, yazar ve arkeolog olan eşi Shemuel Bensusan ile tanıştı. İki yıl süren bir eğitimin sonunda kadim bilgelik öğretisini almaya hazır hale geldi. Ardından, psişe, ruhun simyası, görünenin ötesindeki özü bilmek, frekanslar vb. konuları da içeren ezoterik öğretiler konusunda uzmanlaştı. 2013 yılından itibaren, ezoterik öğretileri, modern tıp bilgileri ile sentezlediği kendi yöntemiyle ‘Quantum Biofeedback’ cihazını da kullanarak,  Holistik tıp hekimi ve Psikoterapist olarak farklı sebeplerden şifalanmak, değişim ve dönüşüm yaşamak isteyen kişilerle çalışmalarını sürdürüyor.