Çok zorlu bir mart ayından herkese merhaba… 2020 tarihe adını kazıyacak gibi gözüküyor. II. Dünya Savaşı ile ilgili filmleri izlerken, bu insanlar ne kadar zorlu bir dönemde yaşamış diye düşünmekten kendimi alamam ama görünen o ki; biz de bir film karesinde gibiyiz şu an… Bizim film Amerikan yapımı, gerilimi ve aksiyonu bol, bilim kurgu tadında…
2020 senesini okulda incelerken, Satürn Plüton’un Oğlak’taki kavuşumu; depremler, savaş, ekonomik çöküş, depresyon, intihar vakalarında artış, evden çalışma, uçak kazaları ve dünyayı etkileyecek çok ciddi bir salgın hastalık olacak diye hepsini konuştuk… Hepsinin astrolojik göstergelerini adeta ezberledim, kendime kırmızılarla da not aldım ama, ders olarak bilmek başka, deneyimlemek çok başkaymış. Senenin ilk üç ayına da hepsi birden belediye otobüsü gibi sığışınca, insanlar artık neye karşı tedbir alacağını şaşırdı.
Bir hafta deprem çantası hazırlayıp, evde tatbikat yaparken, diğer hafta şehit olan askerlerimize ağladık… Daha onların üzüntüsü doruktayken, Pandemi ilan edilen korona virüsü öyle bir panik yarattı ki; insanlar evden çıkamaz hale geldi. Evden eğitim, evden iş olacak diye aldığım not birden gözümün önüne geldi. Bir konuşup, bir kolonya ikram ettiğimiz şu günler de geçecek elbet. Ama aldığımız dersleri de çabuk unutmayalım.
Dünyanın manyetik alanı artık yeterince sıkı olmadığı için, dışarıdan gelen zararlı ışınlara karşı insan vücudunun korunma kalkanları indikçe, virüs ve bakterilere gün doğdu.
Kendime not almışım; D vitamini bu dönem düşer, bağışıklığa dikkat! İyi beslenip, hijyene dikkat edip, bol vitaminlerle bağışıklık güçlendirilir.
Ama unutmayalım ki; bağışıklık için en önemlisi morallerin yüksek tutulmasıdır. Stres hepsinden fazla zarar verir insana.
Tamam, haklısınız her yeni güne yüksek derecede endişe içeren yeni bir haberle uyanır olduk, ama unutmayın henüz stres dezenfektanı bulunmuş değil, ama en azından biz daha fazla kaygı yaymayalım, birbirimize destek, moral olalım.
Bunlar neden oluyor kimse bilemez, ama gökyüzündeki işaretlerin bizi uyardığını söyleyebilirim. Astroloji, bize önlem alabilmemiz için önceden olasılıkları gösterir ama kesin bir yargıda bulunmaz. Doğrusunu yalnız ve tek Allah bilir. Hocamın bize okulda söylediği cümleyi aynen yazmak istiyorum;
tedbir bizden takdir Allahtan…
Peki bu bizi zorlayan olayları nasıl öngörüyoruz derseniz; astrolojinin kötücül gezegeni diye bilinen Satürn yaklaşık 2,5 sene kadar her burçta yolculuk yaparak herkese o konularla ilgili derslerini verir. Satürn’ün Oğlak’taki bu yolculuğunda yanına gelen Plüton ile işler çok zorlaştı. İkisi birlikte çok ağır bedeller ödeterek bizlere hayat dersi veriyorlar.
22 Mart’ta Satürn Kova burcuna geçecek. 1 Temmuz’a kadar sürecek bu konaklama, aslında bize 2021-2023 arasındaki yeni hayat sınavlarımız hakkında bilgi verecek bir fragman niteliğinde olacak. Bu döneme dikkatli bakın derim. Sınavlara önceden hazırlanmak iyidir.
Daha sonra eli sopalı öğretmenimiz Satürn tekrar Oğlak burcuna geri gelecek ve 17 Aralık tarihine kadar bu seneki gündemlerimiz azalarak da olsa devam edecek.
Satürn o anda bizi yerden yere vursa da, sonucu iyiye hizmet etmek içindir. Şu anda dünyaya toplu bir mesajı var sanki... Acaba sağlığın her şeyden kıymetli olduğunu mu? Ya da insanoğlunun biraz yavaşlaması gerektiği mi? Yoksa tek maddiyat değil, maneviyatın da önemli olduğunu mu hatırlatıyor…
Siz siz olun, Satürn’e iyice kulak verin. Onun işaret ettiği alanlara dikkat ederek hayatımızı bir derece kolaylaştırabiliriz. Yoksa gün gelir, uzay çağına giriyoruz derken, bize baştan el yıkamayı öğretir… Herkese Satürn sınavlarında başarılar dilerim…
2020 ileride torunlarımıza, “Biz neler gördük geçirdik” diye masal gibi anlattığımız bir yıl olacak gibi… Unutmayın masallardan ders alırız ama sonu hep mutludur.
Sevgiyle kalın…