“Yeni bir düzen, yeni bir çağ” dedik durduk. Peki, “Bu değişim nasıl olacak?” derken, COVID-19 denen minicik bir yaratık, bir anda nasıl da hızlandırdı süreci.
İçinde bulunduğumuz 2020 yılı, astroloji, bilim, ekonomi, siyaset, tıp gibi her türlü alandan bilirkişilerin aynı cümleyi kurduğu bir yıl; “Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak!”
Yeni düzenin bir doğuş olduğunu var sayalım ve şu anda doğum sancıları çektiğimizi düşünelim. Belki bu şekilde düşünürsek biraz içimiz rahatlar. Eee, ne de olsa, her yeni bebek, aileye saf sevgiyi, mutluluğu, sorumluluğu, umudu, güzellikleri getirir beraberinde. Ama o sancılar kolay mı? İşte Allah bize burada bir annenin sonsuz gücünü verecek umarım…
Şimdilerde Satürn Kova burcunda gezinirken, bizleri de yeni sisteme adapte etmeye çalışıyor. Satürn’ün bu yolculuğu 7 Mart 2023 tarihine dek sürecek.
Önce Kova, Satürn ne demek bir ona bakalım. Kova; özgürlük, eşitlik, hümanizm, toplum, halk gibi konuları temsil eder. Satürn, kısıtlar, daraltır, ders verir, sert bir öğretmendir. Yaşlıları temsil eder.
Demek ki Satürn Kova’da iken özgürlüklerimizin kısıtlanacağı belliydi.
Gündemdeki ‘evde kal’ sloganı eminim yıllarca unutulmayacak.
Kova ayrıca teknoloji ve icatları da temsil eder. Demek ki bu virüsün ilacının ve aşısının keşfi de pek yakında bu sinemada olabilir.
Teknoloji açısından da, zaten on-line olmaya alışık bizler, artık eğitim, iş ve sosyal görüşmeleri ekrandan yapmaya başladık.
Bardağın dolu tarafına bakalım bari… Evde pijamalarla ders dinleme veya iş görüşmesi yapma lüksü uzun zaman bir daha olmaz sanırım.
Kova - Aslan karşıt burçlardır. Aslan kral ‘ben’ derken Kova, ‘Artık biz demenin zamanı geldi’ der. Şahıslar değil, artık toplum önem kazanır. Din, dil, ırk ayırımı yapmadan, insanları ötekileştirmeden, hümanist yapı sergiler. Sağ olsun korona virüsü da ayırım yapmadı, eşitlik dedi. Prens, başbakan, papa, ünlü, zengin tanımadı; herkese aynı davrandı.
Salgın sonrası ekonomideki zorlanmalar ise, maddiyatın değer kaybedip, Kova’nın istediği gibi maneviyata dönme vaktini vurgulayabilir.
Bana sorarsanız sert öğretmen Satürn bu sefer ‘korona’ rolü ile çok büyük performans sergiliyor. Oscar’a adayım diyor.
Gelin sizinle bir zaman yolculuğu yapalım...
Seneye damga vuran şu Korona Efendi ile ilgili tarihte biraz ipucu bulalım.
Nisan 1347 – Sicilya: Kara Veba
Mart 1918: İspanyol Gribi
Nisan 2012: MERS
Kasım 2012: SARS
Hepsinin ortak noktasına gelirsek; bu dönemde tutulmaların İkizler - Yay aksında oluşu ve bunun solunumla ilgili rahatsızlıkları tetiklediğine, işin içine Jüpiter girince salgınların büyümesi ve özellikle yolculuklar aracılığıyla yayılmasına neden olduğuna şahit oluyoruz.
Jüpiter, Satürn, Plüton, Mars gibi çok etkili gezegenlerin aynı burçta kavuşumu ve güçlü etkileri… Tıpkı şimdiki gibi… Boşuna dememişler; “Tarih tekerrürden ibarettir” diye.
Ama tabi ki sadece hastalık, özgürlüklerin kısıtlanması değil bizi bekleyenler. Teknolojide büyük adımlar olabilir, dijital dünya, robotlar, uzaya yolculuk, büyük icatlar, birliklerin kurulması - dağılması gibi ilgi çekici gündemlerimiz de elbet olacak. Mesela 30 sene önce yine Satürn Kova’dayken keşfedilen internetle ilgili yeni gündemler beklenebilir.
Zamanında yine Satürn Kova sürecinde kurulmuş olan Avrupa Birliği’nin dağılma ihtimali gibi...
Hele bir şu salgın yakamızı bıraksın, inanın hiç sıkılmaya vakit olmayacak. Amerika, Çin, Rusya, liderler, icatlar, devrimler, protestolar, suikastlar ve daha neler neler… Bolca gündemimizde olacak.
Unutmayın bu bir süreç! Az sabır, hepsi düzelecek. Her karanlığın sonunda güneş doğar. Ama lütfen bizler de bu süreci iyi yönetelim!
Hepinize sağlık ve huzur dolu günler diliyorum.
