PESAH - Ebedi hayat öğretileri

Pesah Bayramı’nın sadece bu döneme değil, hayatımızın her dönemine yayılan ebedi öğretileri, sadece Pesah’ta değil hayatımızın her günü hatırlarız. Bu öğretiler benliğimizin içine kazılıdır ve sadece Yahudiler değil, herkes için yaşam kılavuzu görevi görürler. Hatta içinde bulunduğumuz COVID-19 dönemine de ışık tutabileceğini fark edebiliriz.

Nazlı DOENYAS Kavram
8 Nisan 2020 Çarşamba

Hatırlamanın önemi

Diaspora’da bayramın ilk iki gecesi yapılan Seder’de okuduğumuz Agada kitabı, esaret, acı, sıkıntıyla başlar. Yahudi tarihinin bu en önemli olayı, Yahudilerin bir millet oldukları bu Özgürlük Bayramında neden negatiflikleri hatırlıyoruz? Geçmişini, nereden geldiğini unutan bir kişinin, bugün geldiği, bulunduğu yerin değerini takdir edebilmesi çok zordur. Bugün geçmişteki acı günleri hatırlarken Hakarat Atov -bize yapılan iyilikleri hatırlar, dile getirir, Tanrı’ya hissettiğimiz şükran duygusu ile geçmişimizi anlamlandırır ve yarın için umut dolarız.

Tanrı’nın Eli ile doktorların çare bulmasıyla bu karantina günleri geçtikten çok sonra, gelecek Pesah’ta, Seder’in etrafında tüm büyük aile yeniden bir araya geldiğimizde, tekrar Pesah’ın olaylarını anlatmaya devam edeceğiz. Ek olarak yaşadığımız karantina günlerini, bu günlerdeki acıları, hastalıkları, kayıpları da anacak, kişi olarak, toplum olarak, tüm dünyanın aynı tehdit karşısında birleştiği bugünleri hatırlayacak, bunların bize yaşattıklarını paylaşacak ve bugünümüz için Tanrı’ya şükredeceğiz.

İyimserliğin önemi

Agada’nın kölelikle, negatifle başlayıp, kurtuluş ve özgürlükle sonuçlanması, gecenin en karanlık anının şafak sökmeden hemen önceki an olduğunu,bize içinde bulunduğumuz karantina döneminin de sona ereceğini, sağlıklı günlerin geleceğini hatırlatır.

İnancın önemi

İsrailoğulları acı ve eziyet içindeyken, kurtuluş Tanrı tarafından o kadar çabuk bir şekilde gerçekleşti ki ekmek hamurlarının kabarmasını bile bekleyemeden Mısır’dan çıkabildiler. Açık ve kapalı mucizeler, Tanrı’nın sürekli yaşamımızın her anına dâhil olduğunu, her zaman yanımızda olduğunu hatırlatır. Tanrı’nın İsteği olunca, içinde bulunduğumuz bu sancılı dönemden de göz açıp kapayana kadar kurtulacağımızın bilinciyle Tanrı’ya dua ederiz. Bu döneme uygun olacak şekilde yaşlılar ve yalnız olanlardan başlayarak yakınlarımızı ve yakın olmadıklarımızı arayıp hatırlarını sorar, ihtiyaçları varsa, kimsenin sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde karşılamaya çalışırız. Bayram için ihtiyaçlıların eksiklerini tamamlamaya çalışır, tsedaka verip, iyi davranışlarda bulunuruz.

Ailenin önemi

Aile, ulusal kimliğimizi birbirimize bağlayan en güçlü etkendir. Çocuklar, geleceğimizdir. Pesah gibi hayatımız için çok değerli ipuçları sağlayan olayları Agada’daki dört farklı çocuktan esinlenerek her çocuğa onların anladığı şekilde aktarırız, Pesah ve esaretin günümüzdeki anlamı hakkında konuşuruz. Pesah geleneklerimizi, aile büyüklerinden öğreniriz; onlar bize kitaplarda bulamayacağımız birçok yaşanmışlıkları iletebilir, gerçek yaşam kılavuzları olabilirler. Bu sene herkesin sağlığını korumak adına Pesah Sederinde geleneklerimizi bize aktaran değerli aile büyüklerimizle birlikte olamayacağız, ama masalarımızda onların öğretilerini yaşatmaya devam edecek, onları uygun zamanlarda sık sık arayıp bizim için ne kadar değerli olduklarını ifade ederek, onların sağlığı için dua etmeye devam edeceğiz.

Sorumluluğun önemi (Zeman Herutenu-Ahrayut) 

Pesah, aslında özgürlüğün ilk adımını oluşturur. Yahudi yaşam tarzına göre özgürlük, aklımıza gelen her şeyi, aklımıza esen zamanda yapmak değildir, Tanrı yolunda yaşayarak belli sorumlulukları yerine getirebilme özgürlüğüdür. Pesah Bayramı’nın isimlerinden olan ‘Zeman Herutenu’dakiherutenukelimesi, ahrayutkelimesi ile yakından bağlantılıdır. תוירחא- Ahrayut, sorumluluk demektir. Ahrayutkelimesinin harflerine tek tek baktığımız zaman, orada Tanrı yolunda yaşayan bir kişinin tanımını buluruz. İlk harfi א-Alef-Tek’liği Tek Tanrı’yı simgeler. Tanrı, her birimizin içine Kendi Tanrısal Nefesi’ni üfler. Hepimizin içinde Tanrısal bir kıvılcım vardır, buna göre bizim de yaşantımızı kendi içimizdeki Tanrısallığa layık olacak şekilde yaşamamız gerekir. Ahrayut’un ikinci harfini Alef harfinin yanına getirdiğimizde,חא-Ah-kardeş kelimesini oluşturur. Bu da, benim sadece kendimden değil, kardeşimden de sorumlu olduğumu hatırlatır. Bereşit Kitabında Kayin kardeşi Evel’i öldürdükten sonra, kardeşinin nerede olduğunu soran Tanrı’ya, “Ben onun bakıcısı mıyım ki” diye cevap verir. Aslında evet, her birimiz kardeşimizden sorumluyuz, onun iyi olması için elimizden geleni yapmalıyız. Üçüncü harfi yanında getirdiğimizde ortaya çıkan kelime, רחא-Aher-öteki anlamına gelir. Biz sadece kendimizden ve kardeşimizden değil, bizim gibi olmayandan, bizden görünüş, inanış, fikir bakımından farklı olan kişilerden de sorumluyuz ve onların iyi olmaları için uğraşırız. Sonraki harfi yanına getirince gördüğümüz kelime   ירחא -Aharei-sonra anlamına gelir. Bütün bu sorumlulukları söylüyorum ve bunları yapmak için kimseyi beklemiyorum, öne çıkıp kendim yapıyorum. Sen de benim arkamdan gel. Mısır’dan Çıkış sırasında Kızıldeniz ilk anda yarılmamıştı. İsrailoğulları suya girip girmemekte tereddüt ederken Nahşon Ben Aminadav öne atılmıştı. Sular ancak Nahşon’un çenesine geldiği zaman yarılmış ve ondan sonra herkes peşinden gelmişti. Son harfi de eklediğimizde, תוירחא-Ahrayut-Tanrı’ya, kendimize, kardeşimize, bizden farklı olanlara kaşı sorumluluklarımızı yerine getirmek için öne çıktığımızda, Tanrı’nın benzeyişinde yaratılmış, özgür insan terimini yaşantımızla tanımlamış, dünyayı iyileştirmeye bir adım daha yaklaşmış olacağız.

 

Önemli Not:Yazıdaki yorumlar Shivim Panim LaTora –Tora’nın 70 farklı şekilde yorumlanabileceği prensibi akılda tutularak, konu hakkındaki sınırsız yorumdan sadece bir kısmını kapsayabilmektedir. Farklı yorumlar için cemaat rabilerine danışılmalıdır.

Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.