2020’yi yarıladık çok şükür. İlk yarıda, aklımızda deli sorularla ve korkuyla beklerken, neyse ki şimdilerde önümüzü biraz daha görür olduk. Ama maalesef bu belirsizlik bir süre daha devam edecek.
Astrolojide belirsiz ve kaygılı halleri Neptün gezegeni ifade eder. Özellikle de şimdiki gibi Neptün Balık burcunda seyahat ederken… Bu durum sisli bir yolda ilerlemeye çalışmak gibidir.
Ama her gezegen gibi Neptün’ün de yaratıcılık, yüksek hayal gücü gibi iyi etkileri madalyonun öbür yüzüdür. Kişisel gelişimcilerin öğretmeye çalıştığı ‘anda kal’ öğretisi de ona aittir.
Sürekli koşan ve bir şeylere yetişmeye çalışan büyük şehir insanları olarak, hepimizde bir tükenmişlik hissi vardı. İşte bu ‘sene’ bize yavaşlamayı öğretti. Yavaşladıkça anda kalmayı, basit şeylerden keyif almayı...
Ve fark ettim ki; bizim nesil daha Satürn ve Mars etkileri ile büyümüş. Gelenekler, kurallar, saygı, disiplin, mücadele, rekabet hayatımızın parçaları olup bizi de “El alem ne der” nesli yapmış.
Çocuklarımız ise daha kafasına buyruk, fazla sorumluluk istemeyen, canının çektiğini daha rahat yapıp, vicdan rahatsızlığı duymayan bir Neptün’e benzer “Kasamam abi” nesli oluvermişler.
Kaygısız yeni neslin ilişkileri de, duyguları da, hayata bakış açıları da daha akışta bizlere göre. Dolayısıyla yeni düzene onlar bizden daha çabuk adapte olacak, robotlarla yaşamı yadırgamayacaklardır.
Bizim kurduğumuz düzende aidiyet, sınırlar, kurallar, topluma ait olma kaygıları mevcut.
Kaygısız yeni nesil bu sürece doğal bir adaptasyon sergilerken, bizler modernle gelenekselin arasında kalabiliriz.
Ama önce senenin ikinci yarısı var ki; yeniden Satürn ve Mars etkileri çok gündemde olacak. Şöyle bir bacakları uzatalım, gevşeyelim demek yok mu bu sene diye sorarsanız sizi kırmayalım:) Ağustos ayını biraz dinlenerek, şarj olarak geçirin derim.
Eylül ayından itibaren 2021’e kadar, Satürn ekonomide daralma, maddi sıkıntılarla yine yeniden boy gösterirken, bir yandan da genel olarak gergin bir hava esecek üzerimizde.
Demedi demeyin, sinirlere hakim olun. Mars’ın Koç’taki 6 ay konaklaması, herkesi birer savaşçı yapacak gibi.
Bu altı ay bir an önce bitse desek ve 2021 ile yeni çağa geçsek, orada da çipler, yapay zekalar, robotlarla yaşam var. Hiç bilmediğim yerden geliyor bu sınavlar. Benim gibi su elementi yoğun bir kişi, yani daha çok duygularla yaşayan biri için zor dostum zor.
“Bilim kurgu severim” diyenlere duyurulur; yeni film tam size göre. Maalesef en son Jetgiller ve E.T.’de kalan biri olarak çok fırın ekmek yemem gerektiğini fark ettim. Ben Venüs’ün başrol olup da aşk, sevgi, sanat, estetik, uyum, güzellik konuları ile dünyaya hakim olmasını beklemek istiyorum.
Ama yakalarız elbet yeni dünyayı. Önce beraber 2020 senesini atlatalım, sonra zaten çok uzun süre sırtımız yere gelmez inanın.
Önemli olan umudu kaybetmemek, hayata pozitif yaklaşmak...
Sevgiyle kalın...